Harry çok bekletmeden kapıyı açtı. Gerçekten kötü görünüyordu. Beni öyle görünce hemen içeri aldı. ''Ah Amy üstüne bir ceket bile almamışsın'' dedi. Yukarı çıktı ve bana kendi ceketini birde tshirtünü getirdi. Banyoya gidip tshirtü ve ceketi giydim. Saçlarımıda kuruması için açtım. Tekrar aşağıya indiğimde Harry salonda battaniyeler içindeydi.
Yanına gittim battaniyeyi açarak ''hadi gel donacaksın orda'' diyerek beni çağırdı. Utanarak battaniyenin içine girdim.Tanrım Harry Styles ve Amy Grey düşünemiyordum bile. Biraz sohbet ettik bir süre sonra aldığım çikolatalar aklıma geldi ve sevdiğini umarak getirmeye gittim.
Geri geldiğimde daha da bitkin görünüyordu. Onu böyle görmeyi sevmemiştim. ''Ne getirdin?'' diye sordu merakla. Kutuyu havaya kaldırarak ''Çikolata!'' diyip gülümsedim. ''Tanrım Amy mükemmelsin!'' dedi sevinçle. O anda çikolata aldığım için seviniyordum. O da benim gibi çikolataya bayılıyordu. Bu ortak yönümüzdü. Acaba daha ne kadar oratk yönümüz var diye merak ettim. Harry çok tatlı bir çocuktu.
Çikolatalarımızı yemeye başladık. O kadar şeker görünüyordu ki.. Sohbet ettik, konuştuk, birbirimizi daha iyi tanımaya çalıştık. Sonunda bir kutu çikolatayı bitirmiştik. Yüzüme bakıp sırıtıyordu.
''Ne?'' dedim. Parmağıyla dudağımın kenarındaki çikolatayı aldı ve gülümsedi. Tenlerimiz birbirine değmişti. Çok utanmıştım. Aslında mükemmel bir duyguydu. Bana dokunmuştu. Napacağımı bilemedim sadece gülümsedim. Saçlarım hala kurumamıştı ve boynum tutulmuştu. Hapşurdum. Harry anında kafasına çevirerek bana baktı.
''Of Amy hasta oldun işte'' dedi ve üstümü örtmeye çalıştı ''ben örterim'' dedim. Kucağımızdaki çikolata kutusunu kaldırmaya yeltendim tam ayağa kalkıyordum ki ayağıma battaniyenin ucu takıldı. Harry'nin üzerine düşmüştüm. Lanet olsun ancak bu kadar aptal olabilirdim!!!! Harry hiç kıpırdamadı, şaşırmamıştı bile. Bense artık utançtan kırmızıyı geçin mora dönüşmüştüm. Hemen kalkmak için omuzlarına tutundum. Tanrım vücudu yanıyordu.
Az önceki saçmalığı unutmaya çalışarak ''Harry ateşin var'' dedim. Sanırım utançlığım sesime yansıyordu. ''Bak Amy lütfen sakin ol bilerek yapmadın ve seni suçlamıyorum lütfen gülümse'' diyerek başparmağıyla yanağımı okşadı.
Havanın iyice karardığını fark edince ''gitmem gerekiyor geç oldu'' dedim.
Dışarıya baktı ''hayatta olmaz Amy seni bu yağmurda bırakamam ayrıca hapşuruyorsun'' dedi.
''Ben hapşurmuyorum eve gidebilirim'' dememle hapşurmam bir olmuştu. Harry kaşlarını çatarak ''bir şey mi demiştin'' diyerek dalga geçti. ''Harry burda kalamam'' dedim. Sözlerime aldırış etmeden yerine oturdu. ''Hey kime diyorum'' diyerek karşına dikildim.
Kolumdan tutp beni çekti ve hemen yanına oturttu. Bacaklarımız birbirine değiyordu. ''Seni bırakamam Amy'' dedi. Tanrım o gözleri neydi öyle.. Tam bir şey söylecek oldum ki parmağını dudağıma koydu ve beni susturdu.
''Burda kalıyorsun bitti'' dedi. Gözlerine bakınca eriyip gidiyordum. Sanırım ondan hoşlanıyordum. Bir şey diyememiştim. 'Amy Grey Harry Styles'ın evinde kaldı'. İğrençti. ''Peki o zaman önce seni yatıralım hadi kalk bakalım'' dedim.
Elimden tutup ''benimle uyu'' dedi. Kahkaha attım. ''Saçmalama Harry ateş başına vurdu galiba hadi banyoya gidiyoruz'' dedim. Dudaklarını büktü.
Aman tanrım bu manzara görülmeye değerdi! Kalkmadı. ''Hadi ama Harry'' dedim. ''Peki küçük hanım'' diyip sırıttı. Elinden tutp kaldırdım. Yukarı çıkarken bana yaslandı, yorgundu. Kolunu bana attı. Bende yürümesine yardımcı olmak için kolumu beline sardım. Gülümsedi ve birden seninle mutluyum dedi. Bir şey demedim banyoya geldik. ''Tshirtünü çıkar'' dedim.
''Amy çok yorgunum bence bunu sen yapmalısın'' Ters ters ona baktım. Tshirtünü tek bi hareketle çıkardı. Vücudu mükemmledi. Amy kendine gel! Tatlı suratıyla bana baktı. Soğuk suyu açtım, ifadesiz bakıyordu. ''Hazır olun Bay Styles'' dedim.
Nolduğunu anlamamıştı. Soğuk suyu vücuduna attım ateşi ancak böyle düşerdi. Vücudu iyice ıslandıktan sonra başını eğmesini söyledim. Dediğimi yaptı. Saçlarını hafif ıslattım ve yüzünü yıkadım hafiftende boynunu ıslattım. Üşümüştü hemen ilk gördüğüm havluyu alıp ona sardım. Kurulandıktan sonra yatak odasına götürdüm. Çekmecesinden bir tshirt çıkarıp giydirdim.Vücudu ciddi anlamda iyiydi ve ben ona dokunmuştum. İçim kıpır kıpırdı.
'' Madem burda kalıyorum kot pantolonla yatamam ve pijamamda yok'' dedim. Sırıtarak bana kendi pijamalarından birini verdi. Ama bunlar bana büyük gelirdi. Ne düşündüğümü anlayınca gülmeye başladı. Banyoya gidip üzerimi değiştiridim. Aşağıya indim ve koltuğa kıvrıldım.
Deli gibi yağmur yağıyordu. Acaba Harry uyumuş muydu? Sürekli gök gürlüyordu ve şimşekler çakıyordu. Görmemek için kafamı battaniyenin altına soktum. Gökgürültüsünden çok korkardım. Harry'nın yanına gitse miydim? Kararsız kalmıştım ama olmazdı ki. Daha fazla dayanamadım. Ses çıkarmamaya özen göstererek yukarı çıktım. Uyumamıştır umarım diye içimden geçirdim. Ve odasına girdim.