Sabah uyandığımda içimde bir huzursuzluk vardı. Sebebini biliyordum Ed'in doğum günüydü. Aslında doğum günü değil, doğum gününde Taylor'ın olmasıydı. Bugün konusunda yorum yapamıyordum. Umarım kötü bir şey olmazdı. Harry'nin kıpırdamasıyla düşüncelerimden ayrıldım. Gözgöze geldiğimizde ne düşündüğümü anlayıp 'Biliyor musun sırf sen gergin olacaksın diye hiç gitmek istemiyorum' dedi. 'Saçmalama Harry o senin en yakın arkadaşın onu böyle bir gününde yalnız bırakmamalısın' dedim. 'Sanırım haklısın' diyip kıkırdadı.
İkimizde art arda duş alıp kahvaltı yaptık. Ed'e hediye almak için dışarı çıkacaktık. Üstümü giyinmek için yukarı çıktım. Harry aşağıdaydı. Merdivenlerin başına gelip 'dışarıdan direk oraya mı gideceğiz yoksa eve uğrar mıyız canım?' diye bağırdım. 'Nasıl istersen bebeğim' diye yanıtladı. Odaya girdiğimde merdivenden gelen ayak seslerini duyarak gülümsedim. Rahat şeyler seçtiğimi görünce 'bende tekrar eve dönmeyi tercih etmiştim' diyerek gamzesiyle birlikte güldü. Bende güldüm ve kıyafetlerimi alarak banyoya girip üzerimi değiştirdim. Banyodan çıktığımda Harry pantolonunu giymiş tshirt seçiyordu. Tanrım... Arkadasında geçerek makyaj çantamı alıp tekrar banyoya yöneldim. Fakat Harrry beni belimden kavrayarak dolaba yapıştırdı. Ellerini iki yanıma açarak bana yaklaştı. 'Senin bunlara ihtiyacın yok meleğim sakın unutma' dedi. Nefesi yüzüme çarpıyordu. Gülümseyerek başımı eğdim. 'Seni çok seviyorum Amy' diyerek dudaklarını alnıma bastırdı ve kollarıyla beni sardı. Bende kollarımı beline doladım ve omzuna öpücük kondurarak 'geç kalmayalım' dediğimde gitmeme izin verdi. Sırıtarak banyoya ilerledim. Makyajıma başladığımda Harry birisiyle konuşuyordu.
'Bilmiyorum Louis' dediğini duydumve kapıya doğru ilerleyip dinledim.
'Evet biliyorum.. Taylor'la aynı ortamda bulunacaklar ama onu yalnız bırakamayacağım şimdi kapatıyorum duymasını istemiyorum. Akşam görüşürüz dostum.'diyip kapattı.
Şimdiden gerilmiştim. Harry için gidiyordum. Makyajımı tamamladıktan sonra gülümsemeye çalışarak banyodan çıktım. O da aynanın karşısında saçlarını düzeltiyordu. Bana dönerek 'Hazırsan çıkalım' dediğinde başımla onayladım.
Kapıyı kilitleyip arabaya bindikve alışveriş merkezine gitmeye karar verdik. Yolda Harry korumaları aradı ve nerde buluşacağımızı söyledi. Arabayı parkettikten sonra korumalarla birlikte içeriye girdik.
Harry'yi gören kızlar çığlık atıyorlardı. Bazıları ağlamaya başlamıştı. Demek ki böyle oluyormuş diye düşündüm. Kontrolden geçtikten sonra Harry elimi sıkıca kavradı ve büyük bir hayran kitlesi içinde ilerlemeye çalıştık. Bir an beni parçalayacaklar diye düşündüm. Tanrım bu kızlar delirmişti. Korumalar fotoğraf çektirmek yasak diyordu. Harry ise çekilebildiği kadar resim çektiriyordu. Kızlar Harry'yi çekiştirmeye çalışıyordu. Korumalar önlüyordu. Normal bir insan yolda nasıl konuşarak yürüyorsa Harryde bütün adımlarında hayranlarıyla resim çekiliyordu. Sonunda bir mağazaya girebilmiştik. Bu mağazaya girene kadar canım çıkmıştı. Saçlarımı devamlı çekmişlerdi. Korumalar kapıdaydı. Mağazının içindeki müşterilerle de resim çektirdikten sonra hediye bakmaya başladık.
Harry 'sence ne almalıyım?' diye sordu.
'Bir gömlek olabilir.'
'İyi fikir' diyerek gülümsedi. Beğendiği birkaç gömleği bana gösterdi ve arasından en güzelini seçerek hediye paketi yaptırdık. Üzerine not olarak Amy ve Harry'den yazmıştık. Yani Harry yazmıştı. Ve resmini çekip instagrama koydu. Kızlar daha da delirecekti. Korumalar bizi mağazadan çıkarıp zorda olsa arabaya kadar getirebilmişti. Tanrıya şükür hayattaydım! Arabaya binip eve doğru yola çıkmıştık. Eve gelene kadar konuşup gülmüştük.