Umarım beğeniyorsunuzdur. Lütfen daha fazla yorum yapın. Yazdıklarınızı şimdi gördüm ve o kadar güzel şeyler yazmışsınız ki sırıtmama neden oldu diyebilirim. Siz böyle yorum yaptıkça güzel yazdığımı düşünüyorum umarım yanlış düşünmüyorumdur.
Söylemek istediğim bir şey var haftaya ilk yazlılarım başlıyor. Ben çalışmaya şimdiden başladım. Bu yüzden bu hafta ve diğer hafta ne kadar yazabilirim bilmiyorum. Haberiniz olsun istedim.
Ayrıca internet konusunda ki anlayışınız beni ne kadar mutlu etti anlatamam. Siz harikasınız : ) Geç koyuyorum ama uzun yazarak telafi ettiğimi umuyorum.
*Bilginize* Hala internetim yok..
Yorum yapmaya devam edin, iyi ki varsınız.
Şaşkınlıktan ağzım ‘o’ şeklini almıştı. Aslında bu normal bir durumdu. Tabii size göre. Böyle bir şey olması mümkün değil Tanrım. Benim sevgili arkadaşım Rossie, Zayn’i aşırı çekici, sempatik, tatlı ve karizmatik olarak görüyor. Hatta hoşlanıyor diyebilirim.
Ama birlikte olma durumları söz konusu bile değil. Olamaz. Zayn.. nişanlı. Bu kadar şaşırma sebebim bu. Rossie’yi defalarca bu konuda uyardım. Kafasını dağıtabilmesi, daha fazla onu düşünmesini önlemek için tekrar dansa başladı. En önemlisiyse.. ona aşık olmaması için. Dans onu oyalarken onu düşünmediğini biliyordum.
Ve son zamanlarda kafası da dağılmıştı. Yani Zayn konusunda. Ama şimdi buraya birlikte gelmeleri onun üstünde çok etki bırakmış. Göz göze geldiğimizde telaşlı olduğunu gördüm. Heyecanlı olduğunu derin nefes almasından anlamıştım. Ve şuan da ellerinin terlediğine eminim. Bu nasıl olmuştu ki?
Karşılaşmış mıydılar, yoksa Zayn mi onu almıştı?
Ya da Rossie onu alması için Zayn’i mi aramıştı?
Yok artık, saçmalama sınırlarını aştım. Arkadaşım o kadar da salak değil. Hem birini arayacak olsa o kişi Niall olurdu. Buna eminim.
Harry beni dürtene kadar bu kadar derin düşündüğümün farkında bile değildim. Çocukların sipariş ettikleri yemekleri gelmişti. Kapının sesini bile duymamışım. Onlar mutfağa giderken Ross, ben ve Harry koltuklara dağılmış oturuyorduk. Ross parmaklarıyla oynuyordu. Bense gözlerimi onun üstünden almıyordum.
Benimle göz göze gelmekten kaçınıyordu. Çünkü eğer gözlerimiz buluşursa bütün hissettiklerini anlayacağımı biliyordu. Salon girişinde Zayn’in sesi duyuldu.
‘’Ross, tüm gün dans ediyorsun, aç olmalısın. Gelsene’’
Ah hadi ama Zayn! Sen nişanlı bir erkeksin neden buna göre davranmıyorsun? Şimdi de düşünceli, karizmatik, tatlı ve çekici olmuştu.
Rossie’nin duygu karmaşası yaşadığını tahmin edebiliyordum.
‘’Ah şey tabii açım. Geliyorum’’ kısık çıkmıştı Ross’un sesi.
Muhtemelen hala neler olduğunu idrak edememiştir.
Salonda onların yemek yemesini beklerken televizyona boş boş bakıyordum. Harry ise kolumdaki bilekliklerin sarkan zincirleriyle oynuyordu. Arada bir beni öpüyordu. Mutfaktan ilk gelen Niall’dı. Herkesten fazla şey yemesine rağmen en hızlı yiyen de oydu.
Hala nasıl kilo almadığını anlayabilmiş değilim..
Niall’ın arkasından diğerleri de geldiler. Otururken Louis sıkıldığına dair sesler çıkarıp duruyordu. Harry’e baktım. Burnunu saçlarıma gömmüş çıtını çıkarmıyordu. Kıkırdadım. Louis en son dayanamayıp konuştu.
