Alarmdan nefret ediyorum. Nefret. Nefret. Katy Perry- Wide Awake’nin kulağıma dolmasıyla lanetler savuruyordum. Sabah bu kadar çabuk olamazdı. “Hayır yalan. Tamamen uyanık değilim. Yalan. Hayır.” Mızmızlanmalarım başlamıştı. “I was falling hard.” Kısmına geldiğimizde kafamda iki düşünce vardı. Katy bu şarkıyı sabah işkencesi olsun diye bana mı yazmıştı? Ve tanrı aşkına beni kim yere düşürmüştü? Gözlerimi sinirle açtığımda zevkle yukarı kıvrılan dudaklar ve ışıltıyla parlayan yeşil gözler ile karşılaşmıştım. Chad diye düşündüm, seni şu an öldüreceğim. “Kalçamı kırdım. Odamda kokuşacak bir ceset istemiyorum. Chad dışarı hemen!” diye bağırdım. Koşarak odadan çıkarken kahkahasına engel olamadı. “Imm stüdyo, gitmek istemiyorum.” Derken bir yandan aynanın karşına geçip saçımı düzeltmeye çalışıyordum.
Stüdyodan çıktığımda dans çalışmalarını bir süre bırakmayı düşünüyordum. Artık fazla yorucu geliyordu. Sıkıntıyla iç çektiğimde, üzerimde dikilen gözler hissettim. “Ne düşünüyorsun, Kath?” Alacağım tepkiyi bilmeme rağmen “Eee ımm, Eva ben bir süreliğine çalışmaları bırakmak istiyorum? Bilirsin şeyy…” Sıkıntıyla gözlerini devirdi. “Bunu yapabileceğini mi düşünüyorsun Katheryn? Benim ‘Dans etmek için yaratılmışım. Bunları herkese aşılamak istiyorum’ diyen kızıma ne oldu?” Tuttuğum nefesi bıraktım, “Yoruldum Evanee, umursamıyor gibi gözükebilirim; ama umursuyorum. Londra’ya geldiğimizden beri ne değişti? Hala aynı yerdeyiz, hiçbir ilerleme yok.”
Kıkırdayınca ‘Ne diye gülüyorsun sen!?’ bakışlarımı çoktan ona yöneltmiştim. “Imm Horan’ın psikolojik sorunları var diyorlar?” dediğinde iç çekmiştim. “Bunun konumuzla ne alakası var Eva?” gülümsemesi genişlemişti. “Büromdan çıkıyordum ki sekreterim Lydia geldi ve ‘Bay Horan haftaya cumartesi için randevu aldı’ dedi.” Gözlerim irice açılmıştı, kekeleyerek “S-sen..den mi?” Gözlerini devirdi. “Tanrı aşkına! Bu mükemmel, onunla tanışıyorsun. Hemde o..” cümlemi tamamlamadan çığlık atmıştım. “Ah bebeğim, harikayım bilirsin.” Küstahça konuşurken boynuna atlayıp ona sıkıca sarılmıştım.
Belki de hayallerimiz gerçek olacaktı? Ve bunu benim en yakın arkadaşım Evanee Nelson yapacaktı! Biliyordum, başından beri her şeyin harika olacağını biliyordum. Caddede olduğumuzu umursamadan yerimde zıpladığımda, Eva kolumdan tutup beni Starbucks’a sürüklemeye başlamıştı. “Evanee Nelson, sen en iyisisin!” bağırmamla beni içeriye çekti.
Niall James Horan. Bunu yaptığına mutlu olacaksın!
Eveeet, ilk bölümümle karşınızdayım! Bölüm için boool beğeni ve yorum istiyorum. Görüşmek üzere xx.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm here with my hope.
FanfictionKatheryn ve Evanee'nin hikayesi. Duygularını saklayabilecekler mi? Yoksa onlara yenilip itiraflarını mı yapacaklar? Boy Band ve kızların hikayesi. Hayallerinizin simgesi olan bu hikaye için takipte kalın millet! xx