19 | C'mon C'mon Performance.

4.3K 135 34
                                    

Odadaki sessizliği sadece derin nefes alışverişler bozuyordu, dudağımı ısırarak geri çekildiğimde kendisini tamamen bana çevirmişti. Ela gözleri, benimkilere kenetlenirken istemsizce bakışlarım dudaklarını bulmuştu. Onun bana verdiği öpücükler aklıma geldiğince istemsizce titredim. Yumuşakça benimkilerin üzerinde hareket edişini tekrar ve tekrar anımsadığımda uzun süredir tuttuğum nefesimi dışarıya bıraktım. Zayn elini yanağıma koyduğunda hafifçe avuç içine sürtmüştüm. Ah, eskiden kurduğum o hayaller şu an gerçekleşemez miydi? Artık kafam karışık değildi, sadece onu seviyordum, ondan delicesine hoşlanıyordum; ama her zaman bir şüphe vardı kafamda. Sonuçta o ünlüydü, o Zayn Malik’ti. Bunu bilerek onu sevmiştim, her şeyi göz önüne almıştım. Ne yapacağımı bilmiyordum, kendimi onun karanlığına hemen bırakmalı mıydım, yoksa bekleyip onu kendime ve aydınlığıma mı çekmeliydim? Ya da geceleri izlediğim yıldızlardan birisi olduğunu hayal etmeye devam mı etmeliydim?

İç çektiğimde, dudaklarını benimkilere bastırdığını hissettim. Ah, ben bu baş belam ile ne yapacaktım? Sürekli beni öpme girişimlerinde bulunması, bir şeyleri ifade etmesinin bir yolu muydu? Onu her zaman çözemiyordum ve bundan nefret ediyordum. Bacaklarımız birbirine sürtündüğünde, sanki bir kıvılcım alevlenmiş gibi öpüşüne karşılık vermeye başlamıştım. Ona karşı koyamıyordum, koyamazdım. Yatakta geriye çekildiğimde üstüme geliyordu ve bir süre sonra altında kalmıştım. Bu hissi merak ediyordum, ona ait olma hissini. Kollarını iki yanıma koyup onlardan destek aldığında, ellerimi gece karası saçları arasında gezdirmeye başlamıştım.

Hiçbir şey güzel gidemezdi ya, zaten.

Annemin sesiyle duraksadığımda ortama sahip olan büyü gitmişti, apar topar onu üstümden itip derin bir nefes aldım.

Ah benim odamdaydık, ne yapıyorduk tanrı aşkına? Bir an yine ona kapılmıştım. Bu kadar kolay olamazdı resmen kendimi ona teslim ediyordum, az kalsın. Yatakta eski haline dönüp elleriyle karıştırdığım saçlarını düzeltirken ben ise aceleci bir şekilde banyoya ilerlemiştim. Yüzüme kaçıncı olduğunu bilmediğim suyu çarparken akmış parlatıcımı silmiştim. Odaya ilerlediğimde yüzündeki sırıtışı engellemeye çalışarak, yere düşen albümü almış ve tekrar onunla ilgileniyormuş gibi yapmaya başlamıştı. Ne kadar onu izlemeyi düşünsem de, bir kez daha annemin bağırışı ile bu fikrim puuuuf olmuştu.

“Bayan Palmer, sabırlı olsanız biraz.” diyerek odadan çıktığımda merdivenleri zıplayarak aşağı inmiştim. Babamla oturup fısıldanmalarına devam ederken beni gördüklerinde durup gülümsediler. Babam ayağa kalkıp kolunu omzuma attığında Zayn peşimden aşağı inerek koltuklardan birisine geçmişti. “Biz de karavan yolculuğumuzu konuşuyorduk, Cass ile.” Babam her zaman anneme böyle hitap ederdi, gülümseyerek oturduk.

“Aşk dolu karavan yolculuğunuz, hiçbir zaman detaylarını söylemediniz merak ediyorum.” dediğimde kıkırdadılar.

Zayn de gülümsüyordu, annem araya girdi. “Üniversitedeydik ve kimseye haber vermemiştik, hayatımdaki en iyi yolculuktu.”

Onlar gibi sıradan birisine kapılmak isterdim, hep böyle bir şey için imrenirdim. O yolculuktan sonra evlenmeye karar vermişlerdi, kimseyi umursamamışlardı. “Benim de bir karavanım var Louis ile beraber yaptırdık. Arada orada takılıyoruz, bir yolculuk yapmak isterdim.”

Videolarını hatırladığımda, görüntüleri hatırlamaya çalıştım. Ah, evet biricik ‘eski’ nişanlısı da o video da vardı. Çenemi kapalı tutmayacaktım. “Hhmm, nişanlında hazırlık videolarında vardı yanlış hatırlamıyorsam?”

 Doğru hatırladığıma emindim, aslında.

Çenesi gerildiğinde, vücudu kaskatı kesilmişti bunu anlayabiliyordum.  

I'm here with my hope.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin