21 | Passed In Front Of His Anger.

5.1K 145 42
                                    

Yaklaşık iki haftadır çocuklar ve Eleanor ile turnedeydim, bugün Boston’da bir konserleri vardı yarın ise benim şehrime geçecektik. Bunun için içimde anlatılamaz bir heyecan vardı, çocuklar gerçekten çok yoruluyorlardı. Hatta onlar için dans provalarını kısa kesmeye çalışıyordum, birçok şarkılarında dans kareografilerini kusursuz bir şekilde gerçekleştirmişlerdi. Gündeme oturmuştuk, daha çok tanınmaya başlamıştım. Şu an olduğu gibi birçok rahatsız edici yanları olsa da, eğleniyordum.

Starbucks’a geçmek için arenadan ayrıldığımda, çocuklar ilk defa ciddi bir şekilde prova yapıyorlardı. Bu gerçekten şaşırtıcı bir şeydi, onlar asla bunu yapmazlardı. Son on dakika kala Little Things’i tekrar ediyor ve sahnede yerlerini alıyorlardı. Eleanor ile yürümeye devam ederken kızın birisi önümü kesti ve heyecanla konuşmaya başladı. “Ah, sen o’sun!” şaşkınlıkla geriye adım attığımda çantasından bir şey çıkarmaya başladı.

“Bak mavi zarf Zayn’e, bunu ona vermeni istiyorum. Bunu benim için yapar mısın, lütfen?” Onaylarcasına kafamı sallayıp elinden aldığımda dudak büzerek incelemeye başladım.

“Umarım, onun egosunu katlayacak şeyler yazmıyordur bunda? Bazen gerçekten çekilmez oluyor da.” dediğimle gülüşmeye başlamıştık.

“Bak bu benim Twitter adresim, seni takip ediyorum lütfen sen de et veya çocuklar etsin. Ah kaç yıldır hayalim bu! Sizi seviyorum kızlar!” Elime küçük bir kağıt tutuşturduktan sonra heyecanla arkada onu bekleyen kız grubuna doğru ilerledi. Şaşkınlıkla Starbucks’a girdiğimizde hala gülüyordum.

“Zarfı okuyacak mısın? Ben bile heyecandan ölebilirim, şu an.” Kafamı yana yatırıp baktığımda gülümseyerek bir masaya ilerledim. Bunu açarsam, onun haberi olmazdı ve kız da  ona ulaşamayacağı için öğrenme şansı yoktu. İçim acayip şekilde merak duygusuyla dolmuştu, etrafa göz attığımda sahibinin buralarda olmadığından emin oldum.

Hızla açıp okumaya başladığımda, Eleanor kahvelerimizi alıp yanıma gelmişti. Başını uzatarak notu okumaya başladı, heyecanlanmıştım. Bu yaptığım çok salakça gelebilirdi; ama merak ediyordum.

“Selam, Zayn!

Girişi böyle yaptım; ama senin okumayacağından eminim. Notu sana yolladığım kişi, meraktan bu yazıyı okuyacak. Buna eminim ve tanrı aşkına ne bok yiyorsunuz siz? Aile ziyareti de ne demek, ah yeni bir çift mi doğuyor yoksa? Sayenizde argo kullanmaya başladım, alkış alkış! Her saniye ne yaptığınızı takip ediyorum, elimde birçok fotoğraf var. Havaalanından, arenada yaptıklarınızdan, provalarda birbirinizi yönlendirmek için dokunmalarınıza kadar. Bu gerçekten senden beklenemeyecek şeyler, -Hala neden Zayn’e yazıyor gibi hitap ettiğim hakkında ufak bir fikrim yok.
Katheryn, sana böyle hitap edilmesinden nefret ettiğini dahi biliyorum. Hakkında çok şey öğrendik, sen de bizim ailemizdensin artık. Aranızda bir şeyler varsa bile, daha çift olarak fotoğraflarınız çıkmadığı için herkes bunu anlayamıyor. Ben bir istisna olmalıyım, tek isteğim bu sefer Zayn’in mutlu olması. Playboy ve kötü çocuk Malik’in geri dönmesini istemiyorum, istemiyoruz.
                                                                                   -Sevgilerle Lily! xx “


Kağıda ne kadar süredir, böyle baktığımı bilmiyorum; ama sonunda elimden çekilerek alınmıştı. Sonra ise dışarıya baktığımda, hayran bana el sallayıp gülerek uzaklaşmıştı.

Siktir.

“El, gülmeye devam edersen çok kötü şeyler olacak.” Karşınızda yaklaşık on dakikadır gülen birisi varken, siniriniz gerçekten bozuluyordu. Hele ki o yazıyı sizin okuyacağınızı tahmin eden bir hayrandan sonra, ah benim meraklı birisi olduğum bu kadar belli miydi cidden?

“Senin okuyacağını tahmin bile etmiş! Ah bu kıza bayıldım, Twitter’dan takip edeceğim çocuklara da ettireceğim harika bir kız bu!” Telefonunu çantasından çıkarıp bir şeyler yaparken kahvemden içmiştim.

“Okuyacağımı nereden biliyordu, gerçekten o kadar meraklı mı gözüküyorum ben dışarıdan? Birisi bana alayla bakarak güldü, bundan hiç hoşlanmadım. Kimse bana böyle davranmaz, alışık değilim.” Eleanor nihayet gülmeyi bıraktığında kahvesinden içiyordu.

“Cidden sadece ona mı takıldın olanlarda? Aranızda olanları biliyor ve senin de okuduğunu görerek bunlardan emin oldu. Ne kadar mutluyum, anlatamam!” Bir şey demeye gerek duymadan kahvemi içmeye devam ettim.


Çocukların yanına döndüğümüzde, elimdeki kağıdı önlerine koydum. “Sevgili bir hayranınız takip etmenizi istiyor, önümüzü kesti de.” Onaylarcasına sesler çıkardıktan sonra, giyinmelerine devam ettiler.

“Ben konserde olmayacağım, orada olmama gerekte yok zaten.” Lou, Harry’nin saçlarını yaparken hepsi hazır gözüküyordu, Eleanor sevgilisine şans öpücüğü verdikten sonra yanıma gelmişti ve otele ilerlemiştik. Erkenden yatacaktım, yarın New York’a geçecektik.  Tekrar ailemi ziyaret etmeyi düşünüyordum, tek başıma. Tabii annem, arkadaşlarını çağır demeyi bırakırsa. Onunla konuşmak için telefon açıyordum ve tek yaptığı bu oluyordu. Ah, bir de Evanee konusunu açıyordu. Sinirimin bozulduğu ve telefonu yüzüne kapattığım günden beri ikimizden de ses çıkmamıştı.

Her şeye rağmen o küçüklükten beri arkadaşımdı, kötü şeyler yaşarken o yanımdaydı. Geçirdiğim krizlerde benimle birlikte o da ağlamıştı, sakin kalmamı o sağlamıştı.  Kötü günler geçirmiştik ve ben onunla eskisi gibi olmayı çok özlemiştim, geçen ki konuşmamızda yine eskisi gibi olmamdan korkuyordu. O asla benim için yanlış kararlar vermezdi ki?

Ona üzgün olduğumu belirten bir mesaj attıktan sonra, kendimi uykunun kollarına bırakmıştım. Beynimde düşünceler olmadan huzurlu olabileceğim birkaç saate.



I'm here with my hope.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin