I'm here with my hope.

FINALE| To infinity and beyond.

Büyük kutlama bugündü. Her şey halledilmişti; resmi olarak ben de bir Malik'tim. Resmi işlerimiz bitmişti ve dinsel törenimiz de yapılmıştı. Bugün ise tüm arkadaşlarımızın, ailelerimizin, yaklaşık iki yıl önce telefonumdan fotoğraflarını gördüğüm, şarkılarını dinlediğim herkes buradaydı. Zayn'in gücü sonsuzdu, kocamın gücü sonsuzdu.

Heyecandan titreyen ellerimi onunkiler ile buluşturmak için kıvranıyordum resmen.

Babam ve Marley yanımdayken, annem arka tarafta bir şeyler ile uğraşıyordu. Büyük ihtimalle gözlerini siliyordu, çünkü iki haftadır çok duygusaldı. 4 yıl önce evimizden taşınmış olmama rağmen evlendiğim gerçeğini sindiremiyordu.

"Marley, annemin yanında olur musun lütfen?" diye sessizce kulağına fısıldadığımda anlayışla başını salladı ve benden uzaklaştı.

"Babacığım.." diyerek elini tuttuğumda gözlerindeki ışıltı ile birlikte beni izliyordu.

"Artık benim soyadımdan olmadığını bilmek..çok tuhaf prensesim." diyerek alnımı öptüğünde iç çekerek ona baktım.

"Baba..bunu seninle konuşmuştuk, istersen iki soyadımı da kullanabileceğimi söylemiştim sana." diyerek kendimi tamamen ona döndürdüğümde kapının çalınması ile diyeceği sözleri duyamadım.

"Zayn, hazır!" diyerek Eleanor neşeyle bana geldiğinde, gülmeden duramadım.

"Tanrı aşkına, bu gelinliğe bayıldığımı söylemiş miydim? Zayn, tam bir dahi!" diyerek heyecanla beni süzdüğünde elimi uzatarak onu yanıma çektim.

"Ben abartıya gerek olmadığını söyledim; biricik sevgilim ise bana pelerin bile yaptırdı, çok hoş gerçekten." derken sesimin alaycı çıkmasını sağlamaya çalışıyordum.

"Sevgilin değil, kocan!" diyerek cıvıldadığında ikimizin de gülüşü odadaki sessizliği bozuyordu.

Kapının aralanması ve Harry'nin komik bir şekilde başını içeriye uzatması ile beraberinde ıslık sesi odayı doldurmuştu.

"Vay be..herneyse sevgili Palmer ailesi, Eleanor ve Kathie hazırsanız sevgili eşin seni bekliyor; ve heyecandan delirmek üzere." dediğinde gözlerimdeki parıltı ile son kez aynaya bakarak kendimi kontrol ettim.

Eleanor pelerinimi düzelttikten sonra babamın koluna girmiş bir şekilde odadan çıkmıştım. Bu sırada herkes aşağıda yerini almıştı.

İneceğimiz yere, iki taraftan merdiven vardı; birisinden Zayn ve annesi inecekken, diğerinden ben ve babam inecektik. Sonrasında ise babam beni Zayn'e teslim edecekti ve kapalı yerden dışarıya onunla çıkacaktım.

Babam ile beraber merdivenleri inerken, Zayn ile bakışlarımız buluştu. Dudakları aralanmış bir şekilde beni izlerken; benden mi etkilendiğine, yoksa şaheseri olan gelinliği üzerimde görmesinden mi bu kadar etkilendiğini merak etmiştim.

Basamakları bitirdiğimizde, babam beni bir şeyler söyledikten sonra ona teslim etti. Ellerimiz birleşirken heyecanım en yüksek seviyeye ulaşmıştı, birbirimize bakarken ne kadar süre geçmişti bilmiyorum. Sonrasında yürümeye başlamıştık, etraftan gelen alkışlar eşliğinde yürürken, ayağımın takılmaması için Tanrı'ya yalvarıyordum.

En son isteyeceğim şey, rezil olmaktı. Hele ki, her şey kayıta alınırken.

İkimiz için ayarlanan, yere ulaştığımızda dans müziğimiz başlamıştı. Zayn ellerini belime yerleştirirken ben ellerimi onun omuzlarına koymuştum. Aylardır tekrar ettiğimiz gibi, sorunsuz bir şekilde dans ederken dudaklarını kulağıma yaklaştırması ile ona daha çok sokulmuştum.