Sabah gözlerimi araladığımda belime sarılmış bir çift kol hissettim. Başımda müthiş bir ağrı vardı, doğrulduğumda yanımdaki her kimse ise mızmızlanarak gözlerini açtı. Dün gece aklıma geldiğimde yüzümü buruşturarak yataktan kalktım. Chad yanımda hızla doğrulduğunda yüzümü incelemeye devam ediyordu.
“Başım ağrıyor, geceden kalma gibiyim.” Diye mırıldandığımda hızla yataktan kalkıp odadan çıktı. Omuz silkerek tekrar kafamı yastığa gömdüm, Chad elinde bir bardak su ve ilaçla geldiğinde itiraz etmeden alıp içtim.
“Nasılsın? Yani ee saçma bir soru ama?” Yüzü düştüğünde bardağı yatağın yanındaki komidine koydum ve kollarımı ona doladım.
“Bunu yapmamalıydım, itiraz etsem bir şey diyemezlerdi. Bu kadar kaptırmamalıydım.” Kafam sağa sola sallarken elini saçlarımda gezdiriyordu.
“İkinizde hatalı değilsiniz Kathie, aranızda aptal bir çekim var ve bu kadar kaptırmanız bu yüzdendi. Dün gece bunu herkesin görmesi kötü olmuş tabii; ama belkide birlikte olursunuz? Bunu istemiyor musun?”
Kollarımı geri çekerken kaşlarımı çattım. “Birlikte falan olmayacağız, Chadie. Ne saçmalıyorsun? Basit bir şeydi, onun için. Milyon tane kadını öpmüştür o.”
Elini çenesinde gezdirirken bana döndü. “Ya senin için Katheryn? Basit bir şey miydi? Bunun cevabını ikimizde fazlasıyla biliyoruz.”
Odamdaki banyoya doğru ilerlerken kafamı salladım. “Olacak, fazlasıyla basit olacak.”
Kıyafetlerimi üstümden çıkarırken kendimi sıcak suyun altına atıp bu düşüncelerden kurtulmak istiyordum. Dün gece onun dokunduğu noktalara elim değdiğinde istemsizce titriyordum. Duştan çıktığımda üstüme bornozumu geçirip aynanın karşısına geçtim.
Berbat gözüküyordum; yüzüm şişmişti, gözlerim kızarıktı. Ben böyle olmamalıydım, Katheryn Palmer asla böyle olmazdı. Odama koşup makyaj malzemelerinin olduğu masama gittim. Bugüne kadar hiç sürmeye gerek görmedim fondöteni elime alıp elime boca ettim. Gözlerimin altındaki mor halkalara yedirirken çok serttim, ağzımdan hırıltılar çıkıyordu.
Dış görünüş önemli mi Kathie? İçinde hissettiklerine ne olacak, onları da saklayabilecek misin?
Sinirle solumaya devam ederken elime rimeli alıp sürmeye başlamıştım. “Bir şey hissetmiyorum, hiçbir şey hissetmiyorum.” Kendi iç sesimle konuşmam tam bir ironiydi.
Kendini kandırma, Kathie. Korktuğun için olanlardan kaçamazsın.
Parlatıcıyı elime aldığımda çoktan sürmeye başlamıştım. Ben Kathie’ydim, bunu çabuk atlatabilirdim. Basitti, öyle olması gerekiyordu.
Dolabımı açıp havanın serin olmasından dolayı elimi kazaklarımda gezdirdim. İç çamaşırlarımı giydikten sonra önünde kuru kafa deseni olan krem kazağımı üstüme geçirmiştim. Siyah skinny pantolonumu ve siyah bilekliğimi hızla taktım. Ayakkabılarımı da giydiğimde hazırdım. Aynada kendime bakarken, dışarıdan ne kadar normal gözüktüğümü düşündüm. Evet, amacıma ulaşmıştım.
Chad odanın kapısını tıklatıp girdiğinde şaşkınlıkla bana baktı. “Kathie, Tanrı aşkına napıyorsun? Seni tanımasam, umurunda olmadığını düşünürdüm.”
Yüzüme sahte bir gülümse takınarak ona döndüm. O sırada elimle saçlarımı şekillendiriyordum. “Umurumda değil zaten, bunu yakında herkese kanıtlayacağım.”
Sırtıma sırt çantası taktıktan sonra hızlı bir şekilde odadan çıktım ve dün akşam bahçeye attığım telefonumu elime alıp açtım. Bahçe kapısından dışarıya kendimi attığımda kapıdan bana bakan Chad’e bir öpücük attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm here with my hope.
FanfictionKatheryn ve Evanee'nin hikayesi. Duygularını saklayabilecekler mi? Yoksa onlara yenilip itiraflarını mı yapacaklar? Boy Band ve kızların hikayesi. Hayallerinizin simgesi olan bu hikaye için takipte kalın millet! xx