Niall ve Evanee bakışması sürerken öksürdüm. "Nialler hangi rüzgar attı seni buraya, bakalım?"
Kafasını salladı ve bana bakıp gülümsedi. "Zayn senin telefonunu unuttuğunu söyledi ve bana götürmem gerektiği ile ilgili bir şeyler saçmaladı."
Ağzım açılırken elimi montumun cebine götürdüm cidden orada yoktu. Dudağımı ısırırken stüdyodan sinirle çıktığım aklıma geldi. Orada ona o kadar şey demiştim, bana cevap bile vermemişti. Zayn Malik sinir bozucu aptalın tekiydi.
Niall telefonu getirip bana uzattığında ona döndüm. "Teşekkür ederim, sen de yoruldun buraya kadar."
Kısa süreli kahkahası odayı doldurdu. "Kendime gelmem gereken bir şeyler öğrendim ben de."
Sorarcasına kaşımı kaldırdığımda, gülümsedi ve Evanee'ye döndü. "Aşk meselesi, ha? Birbirimize her şeyi anlatıyorduk sanıyordum. Ahh, hasta olan bendim değil mi? Unutmuşum."
Evanee yanımıza doğru yürürken Niall gülümsemesine devam ediyordu. Fazla iyi oynuyordu, iç çektim. "Sadece zamana ihtiyacım vardı, şampiyon. Sana söylesem, hasta ve psikolog ilişkimiz puf olmaz mıydı?"
Bunlar ne diyordu böyle? Eva itiraf mı etmişti, anlamıyordum. Şu an patlamış mısır alıp koltuğa çöküp onları izlemek istiyordum, çok heyecanlı bir olay bu tamam mı? Heyoo!
Niall görülebilir bir şekilde yutkundu. "Ben seni her türlü tanımak isterdim Evanee. Psikologum olman hiçbir şeye engel değil. Seni hem psikologum, hem en yakın arkadaşım hemde ımm..şey."
Aha! Sevgilim diyecekti bence. Sizce de öyle değil mi? Heyoo!
Evanee'nin gözlerinden bir parıltı geçti. "Hemde?" dediğinde kollarını göğsüne getirip birleştirmişti.
Niall elini saçlarına geçirdi. "Eee.. boşversene. Sen zaten birisine aşıksın?"
İtirafa bakın, millet! Resmen söylemişti.
Evanee sabırla gülümsedi. Psikolog olması da bu yüzdendi ya zaten. Herneyse.
"Nialler cevabımı alamadım."
Niall bana baktığında onları izlemiyormuş gibi yaparak koltuğa oturdum ve telefonuma ilgilenmeye başladım.
"Evanee anlasana artık. Hemde..ah söyleyemiyorum."
Gözlerimi telefondan kaldırıp gizlice onları izlemeye başladım. Ne kadar gizli olabilirse, artık.
"Benim aşık olduğum kişiyi sende tanıyorsun Nialler, çekinme hadi." Evanee'nin dediği cümle ile içten içe kahkaha atıyordum.
Evet, aynaya bak Niall. Tam orada!
Niall elini düşünürmüş havasında çenesinde gezdirdi. "Imm. Senin ve benim tanıdığım ortak bir erkek. İyi de ben kimseyle tanışmadım ki. Yani, ee." Gözleri irice açıldığında bu sefer içten değil dıştan güldüm.
"Nialler salağa yatma artık, of söyleyin işte. Sabrım kalmadı!" ikisine seslenişim ile bana döndüler. Bense tatlı görünmeye çalışarak kocaman gülümsedim.
Niall ve Evanee aynı anda birbirlerine döndüler.
"Sevgilim demek istemiştim."
"Bende aşık olduğum kişi sensin demek istemiştim. "
Kahkaha atıp ayağa kalktım. "Size iyi eğlenceler!" Odadan ve daha sonra bürodan çıktığımda hala kahkaha atıyordum. Kapıda zıpladığımda bana bakanlar olmuştu.
Umrumda değilsiniz.
Kapıda gördüğüm siyah Range Rover fazla tanıdıktı. Beyefendi buraya gelmişti demek, hemde Niall ile ha? Görmemiş gibi yapacaktım, evet. Öyle yapacaktım. Arabanın yanından geçerken oturuşunu dikleştirdiğini farkettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm here with my hope.
FanfictionKatheryn ve Evanee'nin hikayesi. Duygularını saklayabilecekler mi? Yoksa onlara yenilip itiraflarını mı yapacaklar? Boy Band ve kızların hikayesi. Hayallerinizin simgesi olan bu hikaye için takipte kalın millet! xx