Stüdyoda Zayn ile yarım saat daha çalıştıktan sonra eve gelmiştim. Chad’i görmemek için hızla odama çıkıp kapıyı kapatmıştım. Onun yüzüne bakmaya cesaretim yoktu. Yaptığım şeyi nasıl açıklayacaktım? Zayn kimseye söylemeyeceğine söz vermişti, ona güveniyordum. Chad’in bunu öğrenmeye hakkı vardı; beni asla affetmeyecekti. Ne kadar geç söylersem o kadar iyi diye düşündüm ve yatağıma uzandım. Bok gibi bir arkadaştım, bunu nasıl yapmıştım? Zayn’e sevgilim olup olmamasını açıklamama gerek yoktu. Ne düşünürse düşünsün, en yakın arkadaşımın sırrını ortaya atacak kadar ne yaşamıştım ben? Gerizekalının önde gideniydim.
Odamın kapısı tıklatıldığında elimdeki iPad’i derin bir nefes vererek yanıma bıraktım. “Giiiiir!” derken kapı heyecanla açılmıştı. Evanee koşarak yanıma zıpladı. Tanrı aşkına, bu kızın neşesi hep yerindeydi. Ben mi çok anormaldim, yoksa o mu? Cevap verin! Kaşlarımı kaldırarak ona baktığımda konuşmaya başladı. “Zayn ile ekstra çalışma yapmaya kalmışsın. Neler oldu, anlat hemen!” Bunu nereden biliyordu? Chadie eve daha gelmemişti ki? Imm. Sizce? Ahh, Nialler. Kafamı onaylarcasına salladım, “Hareketleri tekrarladık falan felan. Bir şey olduğu yok.” Ümitsizce dudak büzdüğünde gözlerimi kaçırmıştım. O bakışmayı anlatmak istemiyordum, daha kendim bile inanamıyordum. Hayal gücümün ürünü olabilirdi?
Hayal gücü değil aptal, gerçek. En gerçeğinden.
“Gözlerini kaçırıyorsun Kathie! Ne olduğunu anlat bana, yoksa seni öptü mü? Aman tanrım!” dediğine gözlerimi devirdim. Hayal gücü tek güçlü olan ben değildim, herhalde ha? “Saçmalama Eva tanışalı toplam dört günümüz oldu. Neden beni öpsün ki?” Saçma değil miydi? Neden beni öpsün ki? Komikti, bana göre.
“Neden gözlerini kaçırdın o zaman Bayan Palmer?” ukalaca sırıtmaya başladığında kaçış yolumun olmadığını anlamıştım. Kazandın Bayan Nelson. “Imm. Olduğundan emin bile değilim; ama hareketleri bana sahnedeymiş gibi yaptığında kendi kareografisini de ekledi. Komik gözüküyordu, ikimiz gülüşürken..ımm gözlerime odaklandı. Çok tuhaftı.” Ela gözlerimi aklıma geldiğinde titremiştim, o renk başkaydı. Ya onu çevreleyen upuzun kirpikler? Yanımda imayla sırıtan bir arkadaşım olduğunu hatırlayınca kendime geldim. Konuyu değiştirmem gerekiyordu, acilen. “Sonra Chadie geldi, beni alacaktı. İşimin uzadığını söylemek için dışarı çıktığımızda, hemen yanımızda bitti. Neymiş dans ediyormuş da, beni bekliyormuş da. Bilmem ne.” Evanee’nin ağzı açık kalırken ellerini çırptı. “Tanrım. Seni. Kıskanmış. Tabii ya! Chad’in şey olduğunu bilmediği için!” O an ağlamak istedim. Canım o kadar yanıyordu ki. Gözlerimin dolduğunu hissettiğimde banyoya ilerledim, yüzüme hızla su çarptığımda o odada kalmıştı.
Akşam Chad’in stüdyoda olanları Evanee’ye anlatışını dinlerken uyuyacaktım. Ne senaristti ama! Esnemem ile kafalarını bana çevirdiler, “Üzgünüm” dediğimde fısıldayıp gülüşmelerine devam ettiler. Evet, benim hakkımda gerizekalı dediğinizi duyar gibiyim. Chad’e daha söylemedim, bence bekleyebilirdi. Zamana ihtiyacım vardı, nasıl söyleyeceğimi kafamda tasarlamak için zamana ihtiyacım vardı. Kolay değildi, tamam mı? Arkadaşıma ihanet etmiştim, bunu nasıl anlatabilirdim? Hem başka bir sorunumu düşünmekle meşguldüm. Harry benim kapkek bağımlığımı nereden biliyordu? Kendisi bir kapkek olduğu için hissetmiş miydi?
Gerizekalılaşma, Kathie.
Sensin o gerizekalı. Tamam birazcık olabilirdim; ama yani şeyy. Of tamam saçmaladım, kabul ediyorum. Telefonum ile Twitter’a girdiğimde gördüğüm şey ile şok olmuştum. Takipçi sayım birden katlanırken eğitmen olduğum gruptaki beylerin hepsinin beni aynı anda takip etmesine ne diyebilirdiniz? Erkek muhabbeti yapıyorlardı demek, vay vay. “Hadi canım. Ahahah.” Kendi kendime gülerken bu sefer delirmişim gibi bana bakıyorlardı. “5/5 olmuşum, ezikler.” Evanee’nin gözleri irice açılırken Chadie munzırca gülmeye başlamıştı. Salonun ortasındaki rayban gözlüğümü alıp havalı pozlara bürünmeye başlamıştım. Fotoğrafımı çekerken üçümüzde kahkaha atıyorduk. “Seksi model Palmer, poz veriyor. Gülümseyin bayan!” Chad videomu kendi sesiyle başlayarak kaydediyordu, Vine uygulamasının tek bağımlısı Harry değildi anlayacağınız. “Seksi modeller gülümsemez, sadece seksi bir şekilde bakarlar. Ben hem seksi hem tatlı olaraktan ikisini aynı anda yapacağım!” dediğim şey ile herkes gülmesini bastırmaya çalışıyordu.
Egoist olan da tek Zaynie değil, ha?
Videoyu kapatıp Twitter’a yüklemeye başladığında ben yerime oturmuştum. Ev arkadaşlarımı çok seviyordum, Londra’da tek arkadaşlarım olduklarını düşününce başka çarem de yoktu tabii. Onlar benim, ailemdi. Amerika’da yaşayan Palmer ailesinden daha değerlilerdi. Ah bu arada ailemden bahsedeyim birazcık. Babam Amerikan, annem ise İngiliz. Londra’ya gelebilmem annem sayesindeydi, teşekkürler annecik! Annem ve babamın tanışması çok sıradandı. Üniversite aşıkları, benim gibi hayalleri peşine koşan tipler daha samimi değil mi sizce de? Ah, çok tatlısınız! Hayallerinizin peşinde koşun, gerçekleşeceğine kalıbımı basarım. Kalıbım dediğimde kilolu değişim yanlış anlaşılmasın, lütfen!
Gayet güzel bir fiziğim vardı, bunu dansa borçluydum ve yaptığım koşulara. Yeşil gözlerim herkesin bakmasını sağlayacak türdendi, bazen cam gibi parlıyorlardı.
Kendini övmeyi kes, Kathie.
Stüdyoya geldiğimde, saatin erken olduğunun farkındaydım. Evde durmamıştım, bilirsiniz ev arkadaşıma ihanet etmiştim. Orada durmak nefes almamı zorlayacak türdendi. Paul’un sesiyle kendime gelmiştim, başımı iki yana sallayarak ona döndüm ve selam verdim. “Çocuklar üstlerini değişiyorlar birazdan burada olurlar, meraklanma.” diyip göz kırptığında omuz silkmiştim. Kapıya ilerlemeye başladığında çalışma masasının üzerinde bacaklarımı sallamaya devam ediyordum. Kendi stüdyomu özlemiştim, Paul ile bu konuyu konuşacaktım. Yanına ilerlediğimde dışarıdaki yaklaşık iki yüz tane kızı görmemle ağzım açık kalmıştı. Sabahın bu saatinde, uyumak varken? “Seni dinliyorum Kathie?” kafamı salladım. “Diyorum ki yarın benim stüdyomda çalışsak? Buradan sıkıldım, hem çocuklar içinde değişiklik olur. Ben adresi onlara veririm sen onlardan alırsın?” şirin bakışlarımı Pauly’e yöneltmiştim. “Ahh, tamam. Değişiklik iyidir, sırf seni sevdiğimden diyorum bunu.” Dediğinde el çırpıp masama geri döndüm. Lee peşimden gelince gülümseyerek “Günaydın, babacık!” diye bağırdığımda o da gülümsememe karşılık verdi. “Imm neşeli bir Kathie, ders güzel geçecek galiba?” bozulmuştum. Benim derslerim normalde de güzel geçmiyor muydu yani? Tam ağzımı açacakken Tommo arkadan geldi, “Çok ayıp Lee. Bugüne kadar tanıdığımız en iyi kareograf o, cık cık.” Bana göz kırptığında “Adamımsın, Tommo!” diyerek koluna girmiştim ve konuşmaya başlamıştık.
Ders sırasında çocuklar şarkı söylerken bayağı eğleniyorduk. En zevkli geçen dersimdi, Harry kapkek pozları vermeyi ihmal etmiyordu. Nialler ise uzun atlamalarını sergilerken gülerek Zayn’in yanına çökmüştüm. “Imm size bir sürprizim vaaar!” diye el çırptığımda tek tek kafalarını bana çevirdiler. “Ders bittiğinde ben birinize adres veriyorum. Kendi stüdyomun adresini vee yarın benim stüdyomdayız. Farklılık olur diye düşündüm?” Hepsi kafalarını onaylarcasına salladıklarında ‘Adresi kime versem?’ sorusu beynimi esir almıştı.Adresi Zayn’e ver, hadi ama.
Ders bitiminde çantamdan not defterimi çıkarıp adresi yazmaya başlamıştım. Ahh, hadi ama. Diğerleri neredeydi, ona vermek zorunda mıydım? Yanıma geldiğinde içimden lanetler okuyordum. “Adresi bana vereceksin, başka şansın kalmadı?” demesiyle başımı salladım. “Imm. Bu işte, siz yerini bulamazsınız büyük ihtimal. Önceden bir korumanız gidip baksa iyi olur.” Kafasını salladı ve kağıdı parmaklarımın arasından yavaşça çekti. El. Teması. Ah. Nasıl. Güzel. Bir. His. Kağıdı dikkatli bir şekilde okuduktan sonra iç geçirip cebine koydu. Yerden sırt çantasını alıp kapıya doğru ilerlerken mırıldandı. “Ben akşama doğru gidip stüdyoya bakarım, yarın görüşürüz Kattie.” Niye o bakıyordu? Paul veya Preston bakabilirdi. Neden o? Peşinden çantamı alıp bende çıkmıştım. Yanından geçerken imayla “Görüşürüz, Zaynie.” Dedim ve arkama bakmadan arabama ilerledim. Gülüşünü duyabiliyordum.
Chad’in karşısına geçtiğimde gergindim, ona bunu söyleyecektim. Dayanamıyordum, yüzüne bakamıyordum. “Chad ben çok kötü bir şey yaptım; ama çok pişmanım. Ne desem beni affetmezsin biliyorum; ama anlatmam gerek.” Kaşları anlamadığını belirtircesine çatılmıştı. Elimle yüzümü kapatıp derin bir nefes aldım. “Kathie ne oldu?” derken elimi yüzümden çekmişti. “Sen stüdyoya geldiğin gün Zayn ikimizle ilgili bir imada bulunmuştu. Ben de ‘İstesemde olamaz.’ Dedim senin şey olduğunu anladı. Chad bak gerçekten çok üzgünüm. İğrenç bir arkadaşım biliyorum ama anl-“ hızla ayağa kalkmasıyla irkildim. “Ne yaptım dedin?” yüzü sinirlendiği zamanlarda olduğu gibi kasılmıştı. “Bana şaka yaptığını söyle Kathie, tanrım bu bir sırdı! Ben daha kendime itiraf edemediğim şeyi ona mı söyledin?” Bana ilk defa bu kadar sinirlenmişti. Bana? Ayağa kalktığımda konuşuyordum, “Chadie çok hassas bir durum biliyorum. Beni affetmemekte haklısın, bok gibi bir arkadaşım seni hak etmiyorum.” İnanmamış gözlerle bana bakarken ne yapacağımı bilmiyordum. Çok büyük bir hata yapmıştım.
Evanee gelip şaşkın gözlerle bana baktığında bizi dinlediğini anlamıştım. Özür dileyen gözlerle ona baktığımda, bana kötü bakışlar atıyordu. “Kathie biraz buradan uzaklaşmalısın. Bir süreliğine.” Ağzım şaşkınlıkla açılırken, gözümden akan yaşı kazağımın koluna silmiştim. Bahçeden geri geri yürüyerek çıktığımda, peşimden gelmiyorlardı. Gelmelerini gerektiren bir şey de yoktu zaten. Bok gibi bir arkadaşın peşinden gidilmez.
Bok.
Gibi.
Arkadaş.
Stüdyoya geldiğimde hava kararmaya başlıyordu. Kapıyı kapatmayı önemsemeden içeri girdiğim anda kendimi yere düşerken buldum. Güçsüzdüm. Artık kimsem yoktu. Bunu hak etmiştim. Aptaldım, Chad haklıydı. Bu bir sırdı ve ben hiç düşünmeden açığa çıkarmıştım. Beni asla affetmeyeceklerdi. Evanee… İlk defa bana öyle bakmıştı, çocukluk arkadaşım bana ilk defa iğrenen gözlerle bakmıştı. Canım çok yanıyordu. Hıçkırıklarım daha sesli hale geldiğine bağırarak kendime lanet okuduğumu o an anlamıştım.
Kathie. Kendine. Gel.
“Bok gibi bir arkadaşım. Bok! Yalnız kalmayı hak ettim, yaşadığım her kötülüğü hak ediyorum. Aptalın tekiyim.” Ağlamam şiddetlenirken bacaklarımı karnıma çekmiştim. Hep böyle zamanlarda, yanında olacak kimsen olmaz ya aynen o anı yaşıyordum. Çok yalnızd-
Kapının kapanma sesi ve karşılaştığım ela gözler ile burnumu çektim. Bana şaşkınlıkla baktığında tırnaklarımı bacağıma geçiriyordum.
“Kattie? “ yüzümü o an görmemesi için elimden gelen tek şeyi yaptım. Kafamı bacaklarıma gömdüm, gizledim. Ayak seslerinden yanıma yaklaştığını anladığımda, her adımda biraz daha kafamı penye siyah taytıma gömüyordum. “Bok gibiyim anladın mı? Kimsem yok artık. Sana da zarar verebilirim git buradan.” Umursamazca yanıma gelip oturdu. “Ne oldu? Bu halin ne? Sen anlatmadan gitmeyeceğim.” diye fısıldağında ağlamam şiddetlenmişti.
“Ah, gel buraya.” Parmaklarını çeneme usulca yerleştirip başımı kaldırdı ve bana baktı. “Sarıl bana. Daha iyi olacaksın, hadi.” Şişmiş gözlerimle ona bakarken tekrar sesini duydum. “Sarıl bana, Kattie.”
Kollarımı boynuna doladım ve kafamı boynuna gömdüm.
Şu an ne yaptığımızı bilmiyordum. Umurumda da değildi. Sarılmaya ihtiyacım vardı.
Zayn Malik’e sarılmaya.
Selaaam millet! Dün bölümü yayınlayıp silmiştim, evet. Moralimi bozmak için kötü yorum atan arkadaşlara sesleniyorum: Ben burada elimden gelenin en iyisini sergilemeye çalışıyorum. Bana destek olmanız beni mutlu ediyor. Kötü yorumlar varsa kendinize saklar mısınız? Kırılgan bir yapım var, her şeye ağlayabilirim. Her neyse. Yorum ve vote yapmaya devam. Öpücükleeer xxx.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm here with my hope.
FanfictionKatheryn ve Evanee'nin hikayesi. Duygularını saklayabilecekler mi? Yoksa onlara yenilip itiraflarını mı yapacaklar? Boy Band ve kızların hikayesi. Hayallerinizin simgesi olan bu hikaye için takipte kalın millet! xx