ARZUNUN ESİRİ - Esaret Serisi 1 (TAMAMLANDI)

3.BÖLÜM

Arayış

EFE

Gelecek mi, gelmeyecek mi?

Gözlerimi kapıdan ayıramıyordum. Neden baktığımı, ne aradığımı bilen Dağhan dalga geçmiş, Kayra'ysa yalnızca kaşlarını çatmakla yetinmişti çünkü huyu buydu. Az konuşma ve kaş çatma hobileri arasındaydı. İnsanlara bu kadar az tahammülü olan başka bir gece kulübü sahibi daha tanımıyordum.

"Sırf kızıl saçlı diye, değil mi? Sanırım hiç kızıl sevgilin olmadı," dedi Dağhan. Daha ben ağzımı açmadan Kayra, "Melisa," dedi. "O kızıl saçlıydı."

"Boya değil miydi ya o?"

"Yani fark etmez ama değildi," dedim Dağhan'a. "Tüm ailesi kızıldı. Baya yedi ceddi falan. Değişik tiplerdi."

Kayra, "Kızıl oldukları için mi?" diye sordu.

"Hayır, yani evet o da var çünkü bu dünyada sayıca azınlıkta olmalarına rağmen nasıl birbirlerini bulmuşlar? Akraba olup olmadıklarını merak etmediğimi söyleyemem."

İkisi de yüzünü buruşturdu.

"Ama sadece o değildi. Çok açık sözlülerdi. Annesi bana kızıyla yatarken korunup korunmadığımı sormuştu mesela."

Dağhan birasını püskürttü.

Kayra sırıtıp kafasını iki yana sallarken, "O kadar çok kadınla çıkıp da her birinin normal olmasını bekleyemezsin," dedi. Haklıydı.

"Hem neden ailesi ile tanışmıştın ki?"

Dağhan'a gözlerimi devirdim.

"Sence? Beni evine çağırdığında ailesi oradaydı. İki erkek kardeşi, annesi, babası ve teyzesi."

İkisi de kahkahalara boğulurken yeniden kapıya baktım. Gözümden kaçırmış olabilir miydim?

Locanın yanında bir çift durunca onlara döndüm. Erkek olan Kayra'ya elini uzatıp, "Selam kardeşim, nasılsın?" diye sorunca Kayra'nın gözünün seğirdiğini gördüm.

"Hoş geldiniz," dedi sadece.

Çocuk anında boşluğa düştü. Asla böyle bir tepki beklemiyordu. Salak. Yanında hatununla ne diye kumar oynarsın ki...

"Babamın selamını iletmek için uğrayayım dedim," diyerek yeniden şansını denedi.

"Sen de selamımı ilet. Size iyi eğlenceler."

Neyse ki geri çekilmesi gereken anı biliyordu da kızın elini tutup gergin bir çeneyle uzaklaştı.

"Senin yüzünden burada oturuyoruz," dedi Kayra bana. "Sen kızı kendi gözlerinle görmek istiyorsun diye. Süleyman haber verir dedim, dinlemedin."

"Ya başkası ile karıştırırsa?"

"Bütün kızıllardan haberdar et demedin mi en son?"

Omuz silktim. Umurumda değildi. Elif'i görmek istiyordum. O kapıdan içeri girerken yüzünde yer etmiş olan ifade bana neyi anlatacaktı? Fark edildiğinden henüz haberi yokken, kendini saklama fırsatı bulamadan önce nasıl bir hikâye anlatacaktı bana yüzü? Okumak istiyordum.

"Bir akşamlık üç, beş selam vermek seni kısaltmaz kardeşim."

"Küçültmez olmasın o?"

"Ne bok diyorsam o."

Kayra bezip kafasını çevirdi. Cebinden telefonunu çıkarıp kendini baktığı ekranla görünmez kılmaya çalışması komik bir çabaydı. Çünkü sonraki yarım saatte dört kere daha locamız ziyaret edildi. İki güzel kadın, iki ayrı erkek grubu, bir başka çift ve yalnız başına gelen başka bir kadın daha.