18. BÖLÜM

12.4K 805 65
                                    

Derinlerde bir Yerlerde

ELİF

Dün inanılmaz güzel geçmişti. Verandada yediğimiz yemek ve peşi sıra içtiğimiz bir şişe şaraptan sonra kendimizi ormanın içinde bulmuştuk. Kaybolmamamız için yerleştirilmiş tabelalara dikkat ederek bir saatten fazla yürümüş, yediklerimizi yakıp şarabın etkisinden hafifçe sıyrılmıştık. Tamamen değil. Çünkü soğuktan olması gerektiği kadar etkilenmediğimiz gibi odaya döner dönmez üstümüzde ne var ne yoksa saniyeler içerisinde çıkarmış, kendimizi birbirimizin kollarında kaybetmiştik. Bana kalsa ormanda da şansımı deneyecektim ama etrafımız karla kaplıyken Efe bunu başarabileceğimizden emin olmadığını söylemişti. Gülümsedim. Hala o kolların arasındaydım ve buraya geleli bir buçuk gün olmuştu.

"Yataktan çıkmamız lazım," derken çok da istekli değildim.

"Neden?" diye sordu.

"Yemek, duş gibi temel ihtiyaçlar için."

"Yemeği telefonla hallederiz." Burnunu enseme sürdü. Kokumu içine çekerken, "Bence enfes kokuyorsun. Biraz sen biraz ben biraz orman. Birkaç hafta yıkanmasan da olur." Haklıydı. Burnuma dolan kokular bize aitti ve bence mükemmeldi. "Tuvaletin geldiyse gitmene izin verebilirim ama o kadar. Sonra buraya dön."

"Henüz değil," diyerek kabul ettim. Açıkçası neden yataktan çıkmamız gerektiğini düşündüğümü bile bilmiyordum. Sanki hareketsiz kalırsam beni kovalayan tüm boktanlıklara yakalanabilirmişim gibi mi geliyordu? Bir yerlerden ya da birilerinden kaçmak içime işlemiş gibi görünüyordu.

"Harika bir karar."

Sözlerinin ardından sağ bacağımı okşadı. Havaya kaldırıp kendi bacağının üzerine koydu. Elini bacaklarımın arasına uzatırken sertleştiğini kıçımda hissedebiliyordum.

"Yine mi?"

"Yine."

İçime girmesi yalnızca saniyeler sürdü.

"O kadar kolay oldu ki..." diye mırıldandı hayretle.

Ben artık şaşırmıyordum. Vücudum düşünmeme müsaade dahi etmiyor, kendi bildiğini okuyordu. Vücudum Efe'yi istiyordu. Onun için hazırdı. Her zaman. Onunla her seferinde bu kadar kolay oluyordu.

Ensemi ve omzumu öptü. Dilini gezdirerek hoşuna giden bir noktada durup tenimi emdi ve dişledi. Vücuduma doladığı kollarının arasında kendimi ona doğru iterken parmakları klitorisimi bulup okşamaya başladı.

Bu konuda inanılmaz iyiydi. Ne zaman nereye dokunacağını ne kadar baskı uygulayacağını ve tüm bunları yaparken bana neler söyleyeceğini çok iyi biliyordu.

"Çok güzelsin, Elif. Sana doyamıyorum."

"Hmm..."

Geri çekildi. Parmakları klitorisimden ayrılınca sızlandım ama kıçımı kavradı. Okşayıp yoğurdu ve parmakları sıkıca tenime gömüldü. Bekledi. Bu sefer çok daha sertçe kendini içime iterken omzumu ısırdı. Bağırdım. Göğsüme sarılı kolunu kavrayıp kıçımı kasıklarına bastırdım.

Gözlerim zevkten sulanır ve kapanırken, "Bir daha," dedim nefes nefese.

Geri çekildi. Sol eli göğsüme kapanırken bu sefer sağ elinin parmaklarını içime giren penisinin etrafında geziniyordu.

"Elini getir," dedi. Sağ elimi onunkinin yanına uzattım. Parmaklarım anında ıslandı. "Üzerime öyle güzel akıyorsun ki... Hisset," dedikten sonra uzun ve sert penisini bir kez daha içime itti. Tıpkı söylediği gibi daha çok ıslaklık parmaklarımıza yayıldı. İçim dolulukla şişti. Kıvrandım. İnledim.

ARZUNUN ESİRİ - Esaret Serisi 1 (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin