11.BÖLÜM

19.7K 1.1K 249
                                    

Başlamadan Düşünülen Sonlar.

ELİF

Son bir hafta o kadar hızlı geçti ki neler yaşadığımı oturup düşünecek zaman bulamadım. Akışın içinde sürükleniyor, uzunca bir süredir alışkın olmadığım şekilde uyum sağlıyor ve kendimi iyi hissediyordum. Bu da işime, aileme ve çevreme yansıyordu.

Zeynep bana bilmiş gözlerle bakıyor ama ağzını asla açmıyordu. Nil, başta beni desteklese de şu an durumdan pek mutlu değildi. Dağhan'la karşılaşması onu sarsmıştı ve onun etrafında olan herhangi birinden memnuniyet duyamayacağı barizdi. Kalabalık buluşmaları unut, demişti. Asla gelmem.

Gamze benim adıma benden daha mutlu, Bulut ise her zamanki gibi sarsılmaz bir şekilde destekleyiciydi. Kıyaslama yapma, demişti. Geçmişi olduğu yerde bırak.

Demesi kolaydı ama tuhaf bir şekilde şu an yaşaması da kolaydı. Efe'yle olduğum anların hiçbirinde kendimi kaybetmemiş, Joseph'in hayaletleriyle savaşmamıştım. Efe, her şeyi kolaylaştırıyor ya da kolaymış gibi göstermeyi en iyi şekilde başarıyordu.

"Ne düşünüyorsun?" diye sorana kadar kafasını bilgisayarından kaldırmış beni izlediğini fark etmemiştim. Önümdeki ekrana boş boş bakıyordum.

"Seni," dedim doğrudan.

Gülümsedi. Gözleri yumuşadı.

"Ah, aşkım..." diye fısıldadı. Yerinden kalkacaktı ki ona engel oldum.

"Çalışıyoruz," dedim net bir şekilde. "Bana uslu durabileceğini söylemiştin."

"Bu sen bana beni düşündüğünü itiraf etmeden önceydi."

Beni dinlemeyip koltuktan kalktı. Geniş masif ahşap masasının etrafından dolanmadan önce kapıyı kilitledi.

"Hayır, Efe."

"Evet, Elif."

"Burada olmaz."

"Ne olmaz?"

"Hiçbir şey."

"Ufacık bir öpücük bile mi?"

"Ufacık bir öpücük için kapıyı kilitlediğine inanmamı mı bekliyorsun?"

"Tamam, büyük bir öpücük," dedi gülerek.

"Hayır."

Yanıma gelip üzerime eğildi. Sandalyemin iki yanındaki kolçakları kavrayıp beni tamamen kendine çevirdi. Açık mavi mini eteğimden görünen bacaklarıma hevesle bakıp dizleri üzerine çöktü.

"Efe."

"Aşkım."

"Biri gelebilir."

"Her zamanki otoriter ses tonunla gelen kişiye işin olduğunu söylersin."

"Sen de ofisin içindeyken?"

"Ne var bunda? Çalışıyoruz."

"Dedikodumuzu yaparlar. Babamın kulağına gider."

Bahaneler üretiyordum. Efe kontrolümü kolayca kaybetmeme neden oluyordu. Çizdiğimi sandığım sınırlar bulanıklaşıyor, beni aslında o sınırların hiç mantıklı olmadığını düşünmeye itiyordu.

Merhaba. İşte, ben buydum. Kontrol kaybetmeye meraklı Elif.

"Senin kapına gelecek kişiler belli değil mi? Hiçbirinin dedikodu yapacağını sanmıyorum."

Bacaklarımı ayırdı. Eteğin dar kumaşı Efe'nin istediği özgürlüğü sağlamadı. Eteği bacaklarımdan kalçama doğru sıyırıp gözlerini bacaklarımın arasına dikti.

ARZUNUN ESİRİ - Esaret Serisi 1 (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin