İtiraf Et ama Saklamaya da Devam Et
ELİF
Yarın beklediğimden hızlı geldi. Eve varmamızın üzerinden bir saat geçmeden uyumuştum. Aklımda Efe'yle yapacağım konuşmaların bir ön izlemesi dönerken bunu başarabileceğimi sanmıyordum ama yorgunluk baskın gelmiş olmalıydı.
Gözlerimi açtığımda bana bir çift sarı göz bakıyordu. Bal gibiydi. Kısıp kısıp kapıyordu ve ona bakmaya başladığım anda gırlamaya başlamıştı. Gırıltılısının yaydığı titreşimi hissedebiliyordum çünkü gövdesinin yarısı yastığımdaydı.
Efe'nin belimi saran kolu sıkılaştı. Gülümseyerek ona sokulurken uzanıp kedinin kafasını okşadım.
"Sana Bal mı desem? Tüylü? Sırnaşık?"
"Elif?"
Efe'nin mutlu ve boğuk sesine güldüm.
"Yüksek sesli gırıltısı sebebiyle süpürge bile olabilir ama ona asla Elif demeyeceğim."
"Diğer isimleri kabul etmeyecek. O kadar sık adını duyacak ki kendisinin de Elif olduğunu anlayacak." Karnımı okşadı. "Ayrıca gırıltı değil de mırıltı olmasın?"
"Mırıltı mivay içerikli olmalı. Bu baya gırıltı."
Güldü. Burnu ensemde gezinirken kedi gibi titreşimler yaydığımdan emindim. Bu beden mutlu, bu ruh mutlu diye haykırıyordum. Ta ki konuşmamız gerektiğini hatırlayana kadar.
"Ondan bahsetmeyi sevmiyorum," dedim aklıma gelen ilk şeyi söyleyerek.
"Seni zorlamak istemiyorum ama neler olduğunu anlamaya ihtiyacım var, Elif. Sen ne kadarını verebilirsen."
Bu kadar anlayışlı olmasaydı bir çırpıda her şeyi anlatabilir miydim? Bir şey hariç her şeyi anlatacaktım. Her şeyden önce neden korktuğumu anlatacaktım.
"Kendimi neden geri tuttuğumu anlamış olacaksın."
"Farkındayım."
"Pek hoşuna gideceğini sanmıyorum."
"Umurumda değil."
Omzumu öptü ve sonra kalkamama izin verdi. Kedi ben doğrulur doğrulmaz yere atlayıp ayaklarıma süründü. Ardından sanki yıllardır bu evde yaşıyormuş gibi odadan çıkıp koridorda gözden kayboldu.
"Babaannemin adını versem nasıl olur acaba? Babaannem duysa kahkahalarla gülerdi ama babamın hoşuna gideceğini sanmıyorum."
"Adı neydi?"
"Cemile."
Kalın kumaşlı açık gri sabahlığımı üzerime giyerken dönüp Efe'ye baktım. Akşamları evin ısısını düşürüyor hatta bazen kapatıyorduk ama Efe üzerinde incecik bir tişörtle yatmaya devam ediyordu. Ayağa kalktı. Siyah çamaşırı kıçını sıkıca sarıyordu.
"Bu bakışlara bayılıyorum. Bana hep böyle bak, aşkım."
Kızardım. Sanırım.
"Evet," dedim konuda kalabilmek için. "Adını Cemile koyacağım."
"Yanlış anlama. Babaannenin ismi sonuçta. Kötü diyemem ama bence o kıza uymuyor."
"Elif demeyeceğim."
Sırıtarak omuz silkti. Yere attığı pantolonunu üzerine geçirdikten sonra yanıma gelip kollarını belime doladı.
"İstersen bir duş al. Ben de bize kahve yapıp tost hazırlayayım. Sonra konuşuruz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARZUNUN ESİRİ - Esaret Serisi 1 (TAMAMLANDI)
General FictionElif, aşkın üzerindeki gücünden korkuyordu. İnsanın gözünü kör eder derler ya, işte tam olarak bunu yaşıyor, kendini tanıyamıyordu. Yürüdüğü yolda aldığı yaraları sarmayı dahi başaramamışken Efe Kozan karşısına çıktığında, kaçmaktan başka çaresi ol...