19. BÖLÜM

12.1K 791 44
                                    

Fazladan Kutlanan Doğum Günleri

ELİF

Cumartesi günü otele gittiğimde ilk işim Sina'yı yanıma çağırmak oldu. Zeynep'le beraber odama girmelerini beklemiyordum ama onu çıkarırsam şüpheleneceği için ikisine de aynı soruyu sormaya karar verdim.

"Geçtiğimiz günlerde buraya gelip, benim adresimi isteyen biri oldu mu? Ya da arayıp soran?"

Sina'nın hızla kararan bakışlarından mailleri gönderen kişiyle bağlantı kurduğunu fark ettim ve bunda yanılmıyordu. Bozuntuya vermemeye çalıştım.

"Bu söylediğin yasak," dedi Zeynep. "Kimse kimsenin adresini bir başkasına veremez. Ayrıca adres bilgilerine herkesin erişimi yok."

"Bunu biliyorum. Bu yüzden ikinize soruyorum. Güvendiğiniz ya da gerekli olduğunu düşündüğünüz birine söylemiş, yazmış ya da ne bileyim not falan bırakmış olabilirsiniz."

"Hayır," dedi Zeynep kesin bir dille. "Bu söylediklerin çok aptalca."

Hakaretini görmezden geldim. Söz konusu işi olunca kaplan kesiliyordu. Ya da aslan. Ne fark ederse.

"Sina?"

"Kimseye adresinizi vermedim Elif Hanım. Bunu asla yapmam. Biliyor olmalısınız."

Sinirlendim. Bir kez daha hayatım kontrolümün dışında çıkıyordu.

"Ama biri vermiş!" diye bağırdım. "Kim bilmiyorum ama bana onu bulacaksınız."

Zeynep'in duruşu dikleşti. Sina'nın da sinirlendiğini ve bu sinirin bir kısmının bana olduğunu görebiliyordum.

"Bu bir emir sanırım."

"Zeynep," dedim sıkıntıyla. "Allah aşkına dramatik davranmayı kes."

"Dramatik davranan sensin. Neler olduğunu söyleme gereksinimi dahi duymadan bize bağırıyor ve emir veriyorsun."

Ellerim oturduğum uzun sırtlıklı ofis sandalyesini kavramıştı. Kendimi korumak ister gibi arkasına geçmiştim ama şu an fazlasıyla savunmasız hissediyordum.

"Tamam," dedim. Başka yol bulmak zorundaydım. "Haklısınız. Mümkünse bu konuşmayı unutun gitsin."

Zeynep son bir kez yüzümü inceledikten sonra tek kelime etmeden odamdan çıkıp gitti.

"Elif Hanım..."

"Konuyu kapatalım, Sina."

"Maili atan kişiyle..."

"İki olay da birbirinden bağımsız." Babama gitmesine izin veremezdim. O yüzden hızla bir bahane uydurdum. "Doğum günümde evime bir kutu geldi. İsmi cismi yoktu. Babaannemin evini bilen kişi sayısı çok azdır. O yüzden size sormak istedim. Muhtemelen tanıdığım biri çıkacak."

Bana inanmasa da kabul etmek zorunda kaldı. Her zamanki gibi. Kafasını salladı. "Bir şeye ihtiyacınız olursa buradayım," dedikten sonra o da odamdan çıktı.

Sandalyemin arkasından çıkıp masamın önündeki koltuklardan birine oturdum. Kafamı arkama yaslayıp gözlerimi kapadım. Bu işin içinden nasıl çıkacağımı çözmeye çalıştım.

Efe beni dün öğleden sonra evime bırakmış ve ikimiz de işlerimizi toparlayalım diye önce acentesine sonra da evine gitmişti. Akşam bir kere telefonda konuşmuş, bu akşam ne yapacağımızdan bahsetmiştik. Efe hep beraber yemek yiyebileceğimiz, dünya mutfağına sahip güzel bir restoran ayarlamıştı. Ardından gideceğimiz mekân için uzun uzun düşünmüşler ama Efe'nin mantıklı ısrarlarının sonunda Circus'ta karar kılmışlardı. Hem harcamalarımıza dikkat etmek zorunda değildik hem de güvenlik endişesi duymayacağımız kesindi. Ayrıca Kayra hepimiz için araç ayarlayacağını, herkesin istediği gibi içebileceğini de söylemişti. Gamze sınırsız içki ve bedava kelimelerini duyduktan sonra anında kabul etmişti. Bulut bile üzerindeki sorumluluğun bir kısmının azaldığını fark edince rahatlatmıştı.

ARZUNUN ESİRİ - Esaret Serisi 1 (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin