13. BÖLÜM

15.5K 906 101
                                    

Seninle Olduğum Her An

EFE

"Bir sonraki hamlen ne peki? Ayaklarına da kapansan işe yarayacak gibi durmuyor da..."

Kayra normalde alaycı biri değildi ama Elif'le olan durumumuz onu fazlasıyla eğlendiriyordu. Dağhan homurdandı. O Nil'i gördüğünden beri ilişkimize tarafsız bir gözle bakmayı bırakmıştı. Hatta bir kere ileri gidip Baylanların köpeği mi olacaksın, diye sormuştu. Suratına yumruğu yemişti ama hayvan herif dayak yemeye alışkın olduğu için bana boş boş bakmaya devam etmişti. Bense elime buz torbası koymak zorunda kalmıştım.

"Bir siktirin gidin artık."

"Böyle bekleyerek bir yere varabileceğine inanıyor musun peki?"

Kayra'ya küçük bir ergen gibi hareket çektim. O da bu hareketimi alkışladı.

"Çok olgunca Efe, bravo sana."

Arayacaktı, biliyordum. Sırf babasının baskısı yüzünden mecbur kaldığı için değil, kendi isteğiyle arayacaktı. Sadece bunun ne zaman olacağını kestiremiyordum. Bana kalırsa onu emdiğim akşamın hemen ertesinde arayabilirdi ama Elif hiçbir şeyi aceleye getirmezdi. Sonraki gün olabilirdi ama yine sessizliğini korumuştu. Siktiğimin beşinci akşamında hala ortalarda yoktu.

Ben de aramıyordum. İnat ettiğim için değil üzerine düşüp onu boğmamak için. Ama sıkılmaya başlamıştım. Bir ileri gidiyorsak üç geri gidiyorduk. Onu, güvenini, arkadaşlığını kazanmak için elimden gelen her şeyi yapmaya hazırdım ama Elif bunu başarıyla bloke ediyordu.

"En azından Elif'in zengin koca avcısı olmadığını biliyorsun."

"Sırf kadının biri seni terk etti diye arkasından atıp tutman çok takdire şayan," dedim Dağhan'a. Mal herif yıllar öncesinin acısını şimdi yaşıyor gibiydi.

"O zaman daha sadece on yedi yaşındaydı," diye mırıldandı.

"Sen benimle taşak mı geçiyorsun? On üç yıl öncesinde kalmış bir şeyin mi derdine düştün?"

Buna cevap vermedi. Ayağa kalkıp mutfağa doğru giderken arkasından baktık.

Kayra, "Nil'in peşine düşmesi an meselesi," diye fısıldadı.

"Niye? Kızın sevgilisi varmış. Dağhan'da bunu görüp iyice delirmedi mi?"

"Sevgilisini falan takacağını sanmıyorum. Kızın adını bilmiyordum ama varlığından haberdardım."

"Oha! Lan bana hiçbir bok niye anlatmadı?"

"Eh, sen çok aşk adamı sayılmazsın."

"Sen öyle misin?"

"Evlendim."

"Ama boşandın."

"Bu denediğimi gösterir."

Pes ederek ellerimi kaldırdım. "Her neyse. Yani? Ne olmuş o kıza?"

"Babasının bok gibi olduğunu ve kızın zor durumda olduğunu biliyorum sadece. Dağhan ne yapıp edip onu kurtarmak istiyordu."

"Ama kız kendi başına hayatını kurtarmanın bir yolunu buldu."

"Görünüşe göre öyle."

Dağhan gelince susup geriye çekildi ama Dağhan yanından geçerken ensesine patlatıp, "Mal mısınız siz?" dedi. "On adım ötenizdeyim diye sizi duymuyorum mu sanıyorsunuz?"

"Yüzüne aldığın darbeler o kadar çok ki bazen konuşabilmene bile şaşırıyorum," dedim sırıtarak. "Düşünemediğini biliyorum ama konuşmak..."

ARZUNUN ESİRİ - Esaret Serisi 1 (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin