SIR 327

866 59 27
                                    

O zamanlar yedinci sınıfa gidiyorum. Bi gün okulda nobetciyim. Tam da müdürlerin odasının olduğu kattayım. Neyse oturuyorum bana verilen o kutsal görevi layıkıyla yerine getirmeye çalışıyorum. Bizim müdür yardımcısı beni çağırdı odasına murat hoca. Çok gıcık oluyodum ben o hocaya. Çağırdı gittim odasına bana bi çay getir kızım dedi. Tamam dedim çıktım okulun mutfağına indim. İçeri girdim kimse yok. Tezgahtan bi bardak aldım hani şu çeşmeleri olan demlikler var ya adını bilmiyorum onların neyse bardağı çeşmenin altına tuttum çeşmeyi açtım. Çay yok. Akmıyo, bitmiş. Çalışanlardan kimsede yok bu kocaman demlik diyorum artık anlayın bu kocaman demlikte nasıl çay demlenir onuda bilmiyorum. Napsam napsam diye düşündüm zaten hocayada gıcık oluyom gidip çay bitmiş demek yerine en iyisi tezgahta tepsinin içinde hâlâ yıkanmamış olan artıkları olan çay bardaklarının dibini elimdeki bardakta birleştiriyim dedim. Hepsini elimdeki bardağa boşalttım. Hâlâ bazıları sıcak olduğu için sıkıntı çıkmadı soguklukla ilgili. Hocaya götürdüm çayı verdim. Kim bilir kimlerin artıklarıydı :) içti enayi.Buraya kadar her şey normal trajikomik olan hocanın beni tekrar çağırıp çayı çok beğendiğini ve bir bardak daha istediğini söylemesi olmuştu :):) Bu zamana kadar bu sırrımı bi tek aileme anlatmıştım burada da anlatıyım dedim. :):)Bide babama anlattığım da babam "ayıp bi daha yapma "deyip hunharca gülmüştü. :) Ne günlerdi be...

SIRLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin