SIR 348

645 40 30
                                    

Bunu nasıl söyleyeceğim bilmiyorum. Doğru kelimeleri seçmem gerek. Okuldan eve yürüyordum. Genelde bunun için hastanenin yanındaki tenha sokağı tercih ediyordum. Yolda yürüyen insan sayısı azdı ve bu beni mutlu ediyordu. Yine o yolda yürürken arkamda hissettiğim adım sesleri ile adımlarımı yavaşlattım. Arkamdaki durunca ben de durdum. Ne istediğini merak ediyordum, yine serserilerden biriydi muhtemelen. Yavaşça arkamı döndüm ve bana düz bir surat ifadeyle bakan ince uzun bir çocukla göz göze geldim. 12 13 yaşlarındaydı. Uzun süre bakıştık. Sonra yüzünde oluşan bir hareket dikkatimi dağıttı ve gözlerim hareketin kaynağı olan dudaklarına kaydı. O yavaşça gülümserken ben hala hiç bir tepki vermeden ona bakıyordum. Gülümsemesi genişledi ve ben dondum kaldım. Dişlerinin arasındaki parlayan küçük jiletleri sergilercesine devam etti sırıtmaya. Silkelendim ve tüm gücü ayaklarıma verip koşmaya başladım. O da arkamdan koşuyordu. Şans eseri (!) ayağım bir taşa takıldı ve ona doğru dönük bir şekilde düştüm. Ben kalkamadan çocuk çoktan dibimdeydi ve belimi sıyırıp küçük bir çizik atmıştı bile. Derin bir nefes aldım ve kaçmak için tek kurtuluş yolu olan yumruğumu çocuğun çenesine indirdim. O afallarken ben de var gücümle kalkıp eve doğru koştum. Birkaç gün sonra eve dönerken yine aynı ara sokaktan geçiyordum ve hava karanlıktı. Yürürken arkamdan gelen adım sesleriyle irkilip tam arkamı dönecekken biri ağzımdan tutup bastırdı ve sürüklemeye başladı. Bir kişi bacaklarımdan, diğer ikisi ise kollarımdan tutuyordu. O çocuk da oradaydı. Bana bakıyordu sadece. Beni çıkmaz bir sokağa getirip yere attıkları gibi hemen biri göğsüme oturdu. Bir kişi de kollarımdan tutuyordu. Belimi sıyırdıklarını ve pantolonumun düğmelerinin çözüldüğünü hissettim. Sonra ise jiletin soğukluğunu... Göbek deliğimin altına derin bir iki çizik atmışlardı fakat bağırmadım bile. Daha çok kestiler. Ta ki kasıklarıma gelene kadar. Kendimi sıktım ve tüm gücümle çocuğun suratına tükürdüm. Çocuğun dikkati dağıldı ve o sırada ellerimi tutandan kurtuldum. Ben tektim ve karşımda ayakta duruyorlardı benim gibi. Güldüğümü hissettim. Dişlerimi onlara gösterdim ve gözlerimi kapattım. Açtığımda banyodaydım. Sıcak su başımdan aşağı dökülüyor ve ısınmamı sağlıyordu. Gözüm karnımdaki ve kasıklarıma yakın bölümdeki kesiklere ve akan suyla giden kana kaydı. Bu uydurduğum bir hikaye falan değil. Bunu gördüm. Fakat şu bir gerçek ki ben şizofreni hastasıyım. Bu yüzden gördüklerim sadece bana gerçek. O kesikleri de banyoda kendim yaptığımı düşünüyorum. Başka bir açıklama bulamıyorum çünkü. En mantıklısı bu. Bunu da sizlerle paylaşmak istedim.

SIRLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin