35|Kabullenmenin Getirdiği Öfke

11.5K 726 70
                                    

   "Nasıl yöntemler?"

   Aslında Mabelle'ı öyle üşürken gördüğünde genç adamın amacı sadece ona sarılmak ve ısıtmaktı. Ancak ona o kadar yakın olup da aynı zamanda kendini uzak tutamamış ve bir anda tatlı dudaklarına kapılmış bir halde bulmuştu kendini. 

   "Göstermemi ister misin?"

   Mabelle'ın kalp atışlarının da tıpkı kendisininki gibi hızla attığını hissedebiliyordu. Onu heyecanlandırıyor olmak, Bradley'in kalbinde tarifsiz duygular yaşamasına neden oldu. Genç kızı heyecanlandırmak ve yüzündeki gülümsemeye sebep olmak istiyordu. Bu genç adam için oldukça tuhaf bir durumdu. Bir ilkti!

   "Ben-"

   Yanakları kızaran genç kız, bakışlarını çekingen bir şekilde genç adamın gözlerine çevirmişti. Tam cevap vereceği sırada ise içeriden evin bir çalışanının geldiğini fark etti. Yüzündeki yanma hissi o kadar çoğalmıştı ki, adeta vücudunu sarmıştı. Hızla Bradley den uzaklaştı fakat bunun için çok geç kalmıştı. Hizmetli gördüğünü belli etmese de, Mabelle yakalandıklarının farkındaydı.

   Ne zannediyordu ki!? Bahçenin ortasında kimsenin onları görmeyeceğini mi? Tanrı aşkına! Ya biri pencereden onları gördüyse? Ya o kişi, Vincent ise!? Yaşadığı utancın tarifi yoktu. Üstüne üslük Bradley'in gülümsemeye devam etmesi, genç kızın sinirlerini bozmuştu.

   "Lordum, Bay Vincent sizi çalışma odasında bekliyor. Konuşmak istediği önemli bir konu varmış."

   Genç adam Mabelle'ın haline gülümsediği sırada, hizmetlinin söyledikleriyle ona dönmüş ve yüzündeki gülümseme silinmişti. Acaba, Mabelle'ı öptüğünü mü görmüştü Vincent? Şimdi ona ne diyecekti? Bradley'e güvenmiş ve Mabelle'ın korumasını söylemişti, babası gibi sevdiği adam. Ama genç adam resmen güvenini haksız çıkarmıştı.

   Bakışları, hizmetli gittiğinde tekrar Mabelle'a kaydı. Genç kız kendisine endişeli bir şekilde bakıyordu.

   "Sence..bizi görmüş müdür Bradley?"

   Ceketinin yakalarını düzelten genç adam, sargı bezini iyice kamufle etti. Önünü kapattığı için kanlanan gömleği de görünmüyordu.

   "Öğreneceğiz."

   İçeri girmeden önce, genç kızın alnına bir öpücük kondurmuştu. Ardından Vincent'ın çalışma odasına ilerleyerek, kapıyı bir kez çaldı ve içeri girdi. İçeride kesinlikle Alec'i de görmeyi beklemiyordu. Merakla Vincent'a döndüğünde, yaşlı adam masasının önündeki koltuğu işaret etti.

   "Otur Bradley."

   Koltuğa ilerlerken, gözlerini Alec'e çevirdi genç adam. Pencerenin önünde ellerini cebine sokmuş ve dalgın görünüyordu Alec. Hala kardeşinin durumu dolayısıyla perişandı, haklı olarak.

   "İkinizde burada olduğunuza göre, konuya gelebilirim."

   Bradley başıyla onayladığında, yaşlı adam devam etti.

   "Artık günlük problemini halletmek istiyorum. Biliyorum Jennifer'ın durumu iyi değil fakat, onun iyileşmesini bekleyerek işi uzatmak istemiyorum. Kral ile görüşmeye gideceğim."

   Bradley kaşlarını çattı.

   "Yalnız mı?"

   "Aslında yalnız gitmek isterdim, ama tanık olarak sizlerinde gelmesi gerekiyor."

   "Zaten yalnız gitmene izin vermezdim."

   Biraz duraksadıktan sonra devam etti genç adam.

Güzel'im (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin