Aradan geçen üç günün sonrasında Bradley, Carson'a yolladığı mektuba cevap almıştı. Yaşlı adam araştırma yapmış, bulduğu bilgileri ve adamın kaldığı yerin adresini genç adama yollamıştı. Bradley de hemen harekete geçerek, verilen adrese gitti.
Carson'a yazmaya çalıştığı mektup denemelerinden sonra başarısız olmuş, ardından da evden hızla çıkmıştı. İçindeki öfkeyi önüne çıkan herkese yansıtırken, yolda yanlışlıkla omzuna çarpan bir adamı güzelce dövmüştü. Adam kabahatini anlamadan dayak yemiş olsa da, Bradley onun yaptığını çok büyük bir suç olarak görmüştü.
Tabii ki adamı dövdükten sonra öfkesi yine geçmemişti. Her an patlamaya hazır dolaşıyordu Jaden'ın evinde. Tüm hizmetliler Bradley'in bu halinden çekinerek, ona görünmekten korkar olmuştu. Çünkü en ufak bir şeyde bile öfkeyle bağırıyordu genç adam.
Chloe'nin hamileliğinin son zamanları yaklaştığı için, Jaden sürekli onun yanındaydı ve Bradley'in bu halini görmemişti. Zaten genç adam görmesini de istemiyordu. Eğer görürse, ona bir sürü soru sorar ve nihayetinde aşık olduğunu mutlaka öğrenirdi.
Aşık olduğunu!
Tanrım!
At arabasının koltuğunda öne doğru eğilerek, dirseklerini dizlerine yasladı. Ellerini uzun zamandır kesmediği sakallarının üzerinde gezdirdikten sonra, sıkıntıyla saçlarını kavradı. Hala aşık olduğuna inanamıyordu! Nasıl izin vermişti böyle bir şeye! Tüm yeminini bozmuştu genç adam.
Araba durduğunda çabucak indi. Sertçe kapadığı kapıya, arabacı şaşkınlıkla bakakalmıştı. Tabii genç adamın, onun şaşkın bakışlarını fark etmesi uzun sürmedi.
"Neye bakıyorsun sen!"
Sürücü, Bradley'in öfkeli ses tonundan korkarak hemen önüne dönmüş ve atlarını mahmuzlamıştı. Ama gidiyor olmasına rağmen, genç adam öfkeli bakışlarını ondan ayırmadı. İyice insanların arasında gözden kaybolduğunda, işte o zaman bakışlarını önündeki otele çevirmişti. Carson'ın verdiği adrese göre, Owen ve karısı burada kalıyorlardı. Gözlerini etrafta gezdirerek içeri girdi genç adam. Owen'ı elinden kaçırmaması gerektiği için, her yere dikkatle bakmalıydı.
Otel görevlisini gördüğünde ona doğru yaklaştı.
"Owen adında birini arıyorum. Eşi ile birlikte kalıyorlar. Aida gibi bir şeydi sanırım ismi."
"Üzgünüm, misafirlerimiz hakkında bilgi veremiyoruz."
Bradley sakin olmaya çalışarak dişlerini sıktı.
"Bu özel bir araştırma. Kraliyet adına bir görevdeyim."
Adam hala ikna olmamış, başını iki yana sallamıştı.
"Üzgünüm beyefendi, söyledikleriniz size güvenmemi sağlamıyor. Eğer yanınızda kraliyet arması-"
Genç adam onun sözlerini yarıda kesmesine neden olan bir yumruk indirdi yüzüne. Ardından masanın diğer tarafına geçerek, acıdan inleyen ve gözünü tutmaya çalışan görevlinin yanına geldi. Onu yakasından tutup duvara yasladığı sırada, öfkesini zor zapt ediyordu.
"Ben sana kraliyet adına çalışıyorum diyorsam, öyledir. Bunu sakın aklından çıkarma. Şimdi otelin kayıt defterini bana ver."
Adam korkuyla başını sallayarak çekmeceden bir defter çıkarttı. Kalın, deri kaplı defteri hızla eline almıştı Bradley. Amerika'ya geldikleri tarihten itibaren olan kayıtlara tek tek göz attı. Neredeyse yarım saat sürmüştü bu araştırma.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güzel'im (Tamamlandı)
Ficción histórica#1 - Tarihi Kurgu #1 - Romantic Mabelle, çocukluğunda babasından dinlediği macera dolu hikayelerin gerçek olmasını istemişti her zaman. O heyecanları yaşamak, o savaşlara girmek istemişti. Cesur ve dik başlıydı. Karşısına çıkabilecek tüm sorunların...