"Beni duyuyor musun?"
Mabelle genç adamın önünde dizlerinin üzerine çökmüş, Bradley'e kaş çatarak bakıyordu.
"Hayır duymadım."
Genç kız gözlerini devirdi.
"Sağır mısın!? Yaranı sarmamız gerekiyor dedim."
Çatık kaşlarının altından Mabelle'ı süzerken dalgınca mırıldanmıştı. Oturduğunda vücudu yorgunluğunu hissettirmişti.
"Öyleyse sar."
Genç kız sinirlenerek kendi kendine söylenmeye başladı ve tekrar çantasına yöneldi.
"Aslında dikilmesi gerekiyor. Fakat gerekli araç gereç yok. Eğer çok sıkı sarar ve-"
Çantanın içinde ihtiyacını görebilecek şeyler ararken, Bradley onun sözlerini yarıda kesmişti.
"Lütfen ne yapacaksan hemen yap. Dinlenmek istiyorum."
Mabelle sakin olmak için derin bir nefes aldı. Daha sonra çantasından iç eteğini alarak, sinirli bir şekilde kenarından yırttı. Genç adama yaklaştığı sırada ise, kaşlarını çatıyordu.
"Bana nazik davransan iyi olur. Senin için en sevdiğim iç eteğimi yırttım."
Bunun üzerine Bradley dişlerini göstererek gülümsedi.
İşte yine o sevimli çukurla karşılaşmıştı genç kız! Peki gamzesini görünce neden kalbi daha hızlı atmaya başlıyordu? Bunun açıklaması kesinlikle genç kızda yoktu. Başını iki yana hafifçe salladı ve aklındaki düşüncelerden uzaklaşmak istercesine kendisini yapmış olduğu işe vermeye çalıştı.
Parmağını o çukurda gezdirmeyi kesinlikle istemiyordu!
"Çok fedakârsın. Koluma açtığın kesiği sarmak için eteğini yırttın. Tanrım, hiç bu kadar duygulanmamıştım."
"Sende bana hiçbir şey anlatmadan kolumdan çekiştirmeseydin!"
Genç kız, Bradley'nin koluna sıkı sıkı sarıyordu kumaşı. Yarasını güzelce tutacağını düşünüyordu.
"Sanırım şimdide kan dolaşımımı durdurmaya çalışıyorsun."
Mabelle yapmacık gülümsemesiyle genç adama baktı.
"İnan bana çok isterdim ama gideceğim yere ulaşmam için sana ihtiyacım var. Bunu dile dökmek ne kadar hoşuma gitmese de!"
Genç adam çarpık gülümsemesiyle Mabelle'a baktı.
"Kesinlikle. Bana ihtiyacın var."
Genç kız sargılamayı bitirmiş, sinirli bir şekilde Bradley'e bakıyordu. Bradley ise sinirden yanakları kızarmış, kendisine dik dik bakan kızı umursamadan kolundaki sargıyı inceledi. Sağlam durduğundan emin olduktan sonra ayağa kalktı ve kapıya gitti. Kapının kilidini çevirdikten sonrada, tek kişilik yatağa doğru ilerlemişti.
Mabelle genç adamın kapıyı kilitlemesini, daha sonra yatağa uzanmasını seyretti. Üzerinde hala gömlek yoktu ve başının altına koyduğu sol kolundaki kaslar şişmişti.
Genç kız gözlerini onun kaslarında ve düz karnında gezdirdi. İçinde bir heyecan oluşmuş ve onu gıdıklamaya başlamıştı sanki. İlk defa böyle hisler yaşıyordu. Bedeninin verdiği tepkilere hayret ediyordu Mabelle. Sanki hayatında hiç erkek görmemişti!
Birden, genç adamın vücuduna kapılıp onun tek kişilik yatakta yattığını fark edemediğini anladı.
Yatağa o mu yatacaktı yani!?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güzel'im (Tamamlandı)
Ficción histórica#1 - Tarihi Kurgu #1 - Romantic Mabelle, çocukluğunda babasından dinlediği macera dolu hikayelerin gerçek olmasını istemişti her zaman. O heyecanları yaşamak, o savaşlara girmek istemişti. Cesur ve dik başlıydı. Karşısına çıkabilecek tüm sorunların...
