SAHRA!
11.BÖLÜM
Yazar; Canan Takan
Özel tasarım lafını duyan Sahra hiç düşünmeden “tabi ki lütfen getirin!” dedi heyecanla. Yanındaki çırağını orada bırakan tüccar kasadaki kolyeyi almak için arka tarafa geçti. İmran’ın hediyesi sahibine biraz erken ulaşacak gibi görünüyordu. Az sonra dönen adamın elindeki kolyeyi gören Sahra’nın tepkisi “lütfen bu kolyeyi bana satın!” olmuştu.
Tüccar aldığı tepkinin ne olduğunu anlamadan Sahra teklifini yinelemişti bile. Ciddiyetini aynı şekilde koruyan tüccar “maalesef hanımefendi, az önce de dediğim gibi özel tasarım bu yüzden tek bir tane var. Zaten tasarımın sahibi siparişi veren kişi olduğu için seri üretime geçemiyoruz.” Dedi. Adamın sözlerine ikna olmayan Sahra gizlice yapamaz mısınız? Hiç yolu yok mu bunun?” diye ısrarına devam ederken araya giren adam “telif hakkı denen bir şey var eğer yaparsam başım belaya girer! Kusura bakmayın efendim size yardımcı olamam” diyerek açık kapı bırakmamıştı genç kıza. Kolyenin işlemelerini aklına kazıyan kız lafı uzatmanın manası olmadığını anlayıp dışarı çıkmıştı. Hemen dibinde bekleyen adama bakıp “annemler nerde?!” dedi sinirle. İçerde ne olduğunu bilmeyen ve tepkinin sebebini anlamayan koruma, “zücaciye dükkânındalar efendim.” Diyerek başını öne eğdi. Burnundan soluyan kız annesinin olduğu yere gidip örtüleri incelemekte olan kadını yanına çağırdı. “anne! yan dükkândaki kuyumcuda tam istediğim gibi bir kolye var fakat satmıyorlar bana.” Dedi Sahra küçük bir çocuk gibi şikâyet edercesine. “ne demek satmıyorlar! Müşterisin sen parasını verdikten sonra satmamak da neymiş?” diyen Hasina hanım’a karşılık “kolyenin sahibi varmış o yüzden satmıyorlar lafını duyunca “öyle desene kızım. Adamlar haklı nasıl satacaklar sahibi olan eşyayı.” Dedi anında taraf değiştirmiş olarak. Birazdan yanlarına gelen Melike Hanım durumdan habersiz olduğundan, anne kız arasındaki çekişmenin sebebini anlayamamış “neler oluyor niye gerginsiniz ikinizde?” diye sormuştu bayanlara. Çok zaman geçmeden sıkıntının sebebinin kolye olduğunu öğrenince “ne olacak canım sahibi varsa yenisini yaparlar. Birde ben gidip konuşayım şu kuyumcuyla.” Diyerek dükkândan ayrıldı fakat Sahra eksik bilgi vermiş, kolyeyi üretemediklerini söylememişti. Kadının ardından yetişip söylemeye çalışsa da Melike Hanım çoktan girmişti dükkâna. Müşterisini güler yüzle karşılayan kuyumcu daha ne istediğini sormadan Melike Hanım konuşmaya başlamıştı. “az önce gelinim buradan bir kolye beğenmiş ama sahibi olduğu için satamayacağınızı söylemişsiniz. Eğer satılmışsa yenisini yapın! İşinizi ben öğretecek değilim ya.” diyerek fevri çıkış yapan Melike hanım tüccarın söyleyeceklerini bekliyordu. “efendim gelininiz size ne kadarını anlattı bilmiyorum ama bende bu kolyeyi seri üretime geçirip satmayı isterdim fakat tasarım tamamen sipariş veren kişiye ait o yüzden elimden bir şey gelmiyor kusura bakmayın.” Diyerek sakince cümlelerini bitirdi tüccar. Son duydukları Sahra’nın ağzından duymamış olan yaşlı kadın dönüp kıza baktığı sırada kısık sesle “eğer beni bekleseydiniz yarım kalan lafımı söyleyecektim ama adamdan duydunuz.” Dedi Sahra. “ne olursa olsun eğer kolyeyi gösterdiyseniz, çözüm yolunu da bulmuş olmanız gerekiyor değil mi?” diyerek kendini haklı çıkarmaya çalışan Melike hanım, “şu kolyeyi bir de bana gösterin neymiş bu kadar değerli olan merak ettim doğrusu.” Diyerek iğneleyici tavrıyla ters bir bakış attı kuyumcuya. “tabi efendim hemen göstereyim!” diyen adam hala elinde olan gerdanlığın kutusunu açtığında Melike hanım gördüğü karşısında donmuş kalmıştı. Adamın elindeki kutuda duran İmran’ın tasarımından başkası değildi ama burada ne işi vardı. Söyleyeceği kelimeleri birkaç kez yutkunduktan sonra “kim verdi bu siparişi” diye sordu adama. Aldığı cevap neredeyse her şeyi açıklıyordu “Avrupa’dan bir müşterim” diye cevap vermişti adam, ayrıntıya fazla girmeden. Kolyenin İmran’a ait olduğunu anlayan kadın cevap vermeden müsaade isteyip Sahra’yla birlikte dükkândan ayrıldı. Belli ki oğlu sürpriz bir hediye hazırlıyordu bu yüzden en iyisi karışmamak ve sürprizi bozmamak diye düşündü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAHRA!
Любовные романыBu dünyada kaç kişi aşık olup evleniyor ki? İşte Sahra ve İmran'da zoraki evlilik kurbanı iki gençti. Ama Sahra'nın bu evliliğe evet derken birde gönlünde ömrü boyu tutacağına inandığı bir sözü vardı. İmran'ın kalbinin kapıları gittikçe açılırken, S...