SAHRA!
33.BÖLÜM
Yazar; Kütüphanedeki Kız
Şimdiye kadar sadece öpüşerek geçmişti zaman ama ya ilerisi? Aşkları şuan sadece duygusal boyuttaydı ve fiziksel boyuta geçmesi gerekecekti eninde sonunda. Yanakları kızaran kalp atışları hızlanan Sahra geriye doğru giderken İmran ellerini bırakmayıp kendine doğru çekti Sahra’yı. Duyguları ve aklı soğuk savaş halinde olan kız ne yapması gerektiğini bilmiyordu. İmran boynuna bir öpücük kondururken bu gecenin ‘beklenen gece’ olmasından çekiniyordu.
Aralarında alevlenen olaya sadece gökyüzündeki ay ve Kahire’nin sönmeyen ışıkları şahitlik ediyordu. İmran uzun zaman önce kalbine yerleşmiş olan Sahra’nın dudaklarına küçük öpücükler kondururken, genç kız için bu duruma karşı koymak git gide zorlaşıyordu. İlk olarak elleri arzularına yenilip İmran’ın omuzlarından boynuna doğru ilerledi. Acemice İmran’a karşılık verirken, genç adamın kollarının beline dolandığını hissetti. Mantık, fikirler, sözler, vaatler hepsi bir kenara çekilmişti artık. Belki ertesi gün uyandığında bu yaptığından pişman olacaktı ama ilk defa pişman olacağı bir şeyi yapmak istiyordu. İmran Sahra’nın tavırlarında her an bir değişiklik olabileceği korkusuyla temkinli davranmaya çalışıyordu ama en nihayetinde sağlıklı bir erkek gibi belli yerlere kadar kendine hâkim olabiliyordu. Kesik kesik verdiği öpücüklerin ardından Sahra’yla göz göze geldiğinde aynı arzuları en ışıltılı haliyle gördü genç kızın gözlerinde. Gömleğinin düğmelerini sırayla açarken geldikleri aşamaya hayret ediyordu İmran. Birkaç ay önce bu oda da iki yabancı gibi yatmışlardı şimdi ise isteklerine karşı koyamayan iki âşıklardı. Tüm düğmeleri açtığında gömleğini omuzlarından aşağı kaydıran kişi Sahra’ydı. Genç adam elini Sahra’nın yanağına götürüp ardından anlına düşmüş olan saçını kulağının arkasına götürüp yanağına bir öpücük daha kondurdu. Sahra’nın kıyafetlerine dokunmaya yeltendiği sırada küt diye açılan kapının şokuyla neye uğradığı şaşıran İmran kapının önünde boyu bir metre bile olmamış insan özeti Zeynep’i görünce bu saatte uyuması gereken çocuğun odalarında ne işi olduğunu kestirememişti. Sahra’da küçük kızı görünce kendini geri çekmiş saçlarını toplarken İmran yatağın diğer ucunda duran gömleğini giydi. Odanın içi çok fazla aydınlık olmadığından Zeynep’in bir şey görmediğine emindi İmran. Odanın içini daha rahat görmek amacıyla gece lambasını yakan İmran “Sahra ablaaa!” diye yataklarına atlayan Zeynep’e bakıp “senin bu saatte uyuman gerekmiyor muydu?” diye sordu. Küçük kız bilmiş bir edayla İmran’a bakıp “Sahra ablam bu akşam benimle yatabilirsin dedi.” diyerek kucağına girdi Sahra’nın. Öğlen kıza verdiği sözü hatırlayan Sahra “maalesef söylemiştim.” Dedi kaşlarını kaldırarak. Sahra kızı yatağın içine alırken lafa giren İmran “şimdi bu çocuk burada mı yatacak? Hem de özellikle bu gece. Başka bir zaman yatsın yanında günler çuvala mı girdi?” diye çıkıştı ama pek etkili olacağını sanmıyordu. Sahra hayalleri yıkılan kocasına dönüp “kendin diyorsun günler çuvala mı girdi diye, aynısı senin için de geçerli.” Dedi gülmemek için kendini zor tutuyordu çünkü oyuncağı elinden alınmış çocuklar gibi görünüyordu İmran. Genç adam son kez ikna etmek istercesine “emin misin? Bu geceyi yanımızda bir çocukla mı geçireceğiz?” diyince Sahra alçak sesle konuşmasını isteyip “boş anımda söylemişim işte, geri gönderirsem üzülmez mi küçücük kız. Hem sadece bir gece yatacak.” Dedi. İmran bütün hevesi içine kaçmış olarak yatağa girdi ve sırtını dönüp yatmaya karar verdi. Madem Sahra çokta umursamıyordu olanları, o da aynısını yapabilir, vurdumduymaz bir tavır takınıp uyuyabilirdi.
Yaklaşık yarım saat olmuştu ama İmran sadece gözlerini kapatmıştı, zihnen sanki aşırı derecede kafein almış da uyuyamıyormuş gibiydi. Sağında İmran solunda Zeynep’le kalan Sahra küçük kızın uykuya daldığını görünce kolunu çekip kızın başını yastığa yerleştirdi. Sonrasında yanında uzanan İmran’a seslendi fakat genç adam cevap vermedi. Sahra tekrar elini omzuna atarak “uyumuyorsun biliyorum.” Diyince “o zaman ne diye sesleniyorsun.” Dedi İmran yüzünü Sahra’ya dönerek. Başını çevirdiği anda alacağı tepkiyi hiç beklemediği cinstendi. Sahra İmran’ın yüzünü ellerinin arasına alarak dudaklarına kendini affettirecek bir öpücük kondurup “bu gece bir şey olmaması, bir daha olmayacağı anlamına gelmez.” Dedi gülümseyerek, gözlerindeki hala aynı duruyordu. Genç adam karısından duyduğu sözlerin verdiği hissin ne olduğunu bilmiyordu fakat iyi hissettirdiği kesindi. Sahra’yı kendine çekip anlına bir öpücük kondurduktan sonra kollarının arasına alıp huzurlu bir uykuya teslim etti kendini. Sahra’nın kendisini sevdiğini bildikten sonra beklemek sonu belirsiz bir eylem olmaktan çıkmış artık heyecanlı bile olmaya başlamıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAHRA!
Roman d'amourBu dünyada kaç kişi aşık olup evleniyor ki? İşte Sahra ve İmran'da zoraki evlilik kurbanı iki gençti. Ama Sahra'nın bu evliliğe evet derken birde gönlünde ömrü boyu tutacağına inandığı bir sözü vardı. İmran'ın kalbinin kapıları gittikçe açılırken, S...