14.bölüm

11.2K 468 13
                                        

SAHRA!

14.BÖLÜM

Yazar; Canan Takan

Not: baştan söyleyeyim yorum bekliyorum :) zaten hikayeyi facebookta yayımlamaya devam ediyorum ve buraya yönelmemin tek sebebi herkes aynı şeyi mi düşünüyor hikayem hakkında?  bunu öğrenmek benim için çok önemli çünkü ilk defa hikaye yazmaya kalkıştım. :)

2 gün sonra

Muslim beylerin konağında şenlik havasına benzer bir ortam vardı. İki gündür evin dışında olan yeni çift eve dönüyordu bugün. Hüzün ve sevinç beraber yaşanıyordu çünkü konağın biricik kızı Sahra bu geceyi burada geçirip ertesi akşam kocası ve yeni ailesiyle Londra’ya dönecekti.

Sabahın ilk ışıkları yatak odasına vururken İmran çoktan uyanmış ve kanepede sırtüstü uzanmış tavana bakıyordu. Haftalarca kafasında tasarlayıp kendini alıştırdığı evlilik bu değildi. Sahi neden Sahra’nın kendisini sevdiği ve beklediği lafına inanmıştı ki? Başını çevirip yatakta sessizce uyuyan kıza baktı. Sahra çarşafı öyle bir dolamıştı ki üstüne, gören uyku tulumu giydiğini sanırdı. “böyle olmamalıydı, en azından benden nefret etmemeliydin.” Dedi İmran kendi kendine. Tartışmaları sırasında Sahra’nın ona olan nefreti gözlerinden akıyordu resmen. Âşık olmadığı için şükrediyordu, eğer öyle bir şey olsaydı çok zor zamanlar geçirecekti çünkü. Yine de tartışmaları sırasında içgüdüleri tarafından dürtülmediğini söyleyemezdi zira koca bir yalan olurdu bu. Sahra’ya okula gidebileceğini söylemişti fakat kızın hangi bölüme başvuracağını sormamıştı “umarım uçuk kaçık bir bölüm istemiyordur.” Diye mırıldandı genç adam çünkü bu konuyu ailesine kabul ettirebilmesi için makul bir bölüm istemesi lazımdı.

Havanın iyice aydınlanmasının ardından uzanmış olan Sahra kıpırdanmaya başladı. Kızın uyandığını gören İmran, bir yanlış anlaşılmaya sebebiyet vermemek için arkasını dönüp gözlerini kapadı çünkü Sahra şu iki günde azıcık tanıdıysa kendisini dikizlediğini düşünecekti. Odanın içine dolmuş olan ışığı fark eden Sahra yatağından kalkıp şöyle bir etrafına bakındıktan sonra İmran’ın hala uyuduğunu gördü. Saate baktığında daha sabahın yedisi olduğunu görünce “bu biraz daha uyur, bende bir duş alayım o uyanmadan çıkayım.” Dedi adımlarını banyoya yöneltirken. Genç kız aklından geçenleri sesli söylediği için İmran duymuştu dediklerini. Açılan gardırobun sesinden kıyafet aldığını anlayan İmran, birazdan gelen kapı sesiyle kızın banyoya girdiğine emin olup kanepeden doğruldu. Her an banyodan çıkabilme ihtimaline karşı tetikte beklerken gelen su sesiyle tehlikenin geçtiğini anlamıştı. Belli ki Sahra onun yanında rahat olmadığı için uyurken duşa girmişti. Kızın haklı olduğunu düşünerek odadan çıkmaya karar verdi ancak önce üzerindekileri değiştirmesi lazımdı. Gömleğini çıkarıp kenara koyarken aklına annesi geldi. “oğlum bırak da şu kıyafetler bir gün kalsın üzerinde. Utanmasan saat başı değiştireceksin!” derdi hep. Kıyafetlerini değiştirip odadan ayrılınca bahçeye doğru yöneldi. Konak ne kadar gösterişli ise bahçe de bir o kadar sade ve güzeldi. Çiçeklerin taze kokusu her taraftan duyuluyordu. Amaçsızca adımları atarken duyduğu sesle, sağ tarafta duran mutfak kapısına baktı. Gördüğü kişi iki gündür diplerinde olan Hatice hanımdı ve “günaydın! Bugün erken uyanmışsınız. Kahvaltıyı hemen hazırlayayım mı?” diye soruyordu. Zoraki gülümsemesini yüzüne yerleştiren genç “hayır biraz daha bekleyin yani yarım saat kadar sonra başlayın hazırlamaya.” Dedi. Bahçenin içini göz gezdiren kadın “Sahra kızım yok mu?” diye sordu İmran’a. Kadının yerli yersiz sorularından memnun olmayan İmran duşta olduğunu söylemek yerine “işleri var biraz, iner ama merak etmeyin.” Dedi. Yaşlı kadın aldığı cevapla mutfağa dönerken, üst katta banyoda olan Sahra duşun sonuna gelmiş kıyafetlerini giymek üzere çıkmıştı. Kötünün iyisi olan bir durumdaydı. Artık evli biriydi ama bu sadece süresi belli olan bir iş gibiydi, sonrasında özgürlüğüne kavuşacaktı tekrar. İmran her ne kadar Sahra’ya anlayışlı davranmaya çalışsa da, onda kendisini iten bir şeyler vardı ya da yüzü bir şeyleri hatırlatmaya çalıyordu genç kıza. Çarşıda onunla konuşmak için delicesine koştuğu gün çarpıştıklarında, yardım için kendisine uzattığı elini tutarken de bir şeyler hissetmişti ama nedense hatırlayamadığı bu şey utandırıyordu onu.

SAHRA!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin