18.bölüm

9.2K 405 18
                                        

SAHRA!

18.BÖLÜM

Yazar; Canan Takan

Çok geçmeden sofra hazır olmuş, herkesi sofraya çağırmıştı Melike hanım. Latif bey sofradaki yerini alırken ardından İmran’ın yerinden kıpırdamayacağını anlayan Sahra ilerleyip yerine oturdu. İmran hala derin düşüncelerdeydi bu yüzden ikinci defa seslendi Melike Hanım. Annesinin seslenişini geç de olsa fark eden İmran, sofradaki yerini aldı. “Allah’a şükürler olsun ki yıllardır beklediğim aile sofrasını bugün bana yaşatıyor. Soframızdaki beraberlik ve bereket hiç eksik olmaz inşallah.” Diyip kısa ve manidar bir konuşma yapan Latif Bey, ardından yemeğe başladı. Tabağına doldurulan yemekle bir süre oyalanan İmran, tek bir lokma almadı ve en sonunda yerinden kalkıp “size afiyet olsun. Acil bir işim var o yüzden dışarı çıkmam lazım.” Diyip masadan ayrıldı. Kapının sesi gelip İmran’ın evden ayrıldığı kesinleştiğinde kimse neler olduğunu anlamamıştı. Başta da Sahra…

İmran kapıdan çıktığı gibi soluğu arabasında almıştı. Geçmişi hatırlayınca o anki öfkesiyle direksiyona öyle bir geçirdi ki büyük ihtimalle bileği sızlamıştı. “bunca zaman sonra hangi yüzle ararsın beni Anessa!” Dedi öfkeyle. Üç yıl önce Newyork’tan döndüğünde tamamen silmişti onu hayatından fakat şimdi Anessa tekrar birlikte olmak için yalvarıyordu telefonda. “konuşmamız lazım eğer şimdi gelmezsen ailenin yanına gelirim İmran! Biliyorsun yaparım bunu!” demişti telefonu kapatırken. Genç adam kızın son söylediği cümleyi hatırlayınca çalıştırdı arabayı ve hızla ayrıldı garajdan. Dışarıdan gelen araba lastiği sesini evdekilerin hepsi duymuştu ve İmran’ın ne için bu kadar acele ettiğini merak etmişlerdi. Yol boyunca Anessa’yla nasıl ayrıldıklarını hatırlayan İmran ağzını bozmamak için zor tutuyordu kendini.

3 yıl önce Newyork

Altı aydır Newyork’ta olan İmran, sevgilisi Anessa’yla birlikte gelmişti bu şehre ve artık beraber kalıyorlardı. Gelecek hafta tasarım geliştirme programı sonlanacaktı ve nihayet Londra’ya dönüp Anessa’yı ailesine tanıtacaktı İmran. Okulun kam püsünden ayrılırken sonunda bitmiş olan kolyenin taslağını Anessa’ya göstermek için sabırsızlanıyordu. Sırf onun istediği tasarımı yapabilmek ve evlenme teklifi edeceği sırada yüzündeki o ifadeyi görebilmek için katılmıştı Newyork’taki programa. Okul kapısından ayrılırken birinin kendisine seslendiğini duydu. Arkasını dönüp baktığında seslenen kişinin program süresince beraber çalıştığı arkadaşı David olduğunu gördü. “haberleri duydun mu?”… “ne haberi?” diye soran İmran’ın olanları bilmediği gün gibi ortadaydı. İmran’ın elindeki bitmiş olan kolye taslağını gören David tipik bir Amerikalı olarak küfretti ve ardından “al şu dergiyi de aylardır kim için uğraştığını gör!” dedi. Arkadaşının dediklerinden tek kelime anlamayan İmran kendisine uzatılan dergiyi alıp kapağına baktı. Tasarım dünyasında çok bilinen “Jewellery” dergisiydi bu fakat attıkları başlığın takılarla pek alakası yoktu. “Dahi tasarımcı Mark’ın paha biçilmez kolyesini taşıyan genç bayan kim?” diye büyük harflerle başlık atılmıştı sadece. “ne var bu dergide?” dedi İmran, boş boş David’e bakarken. Soru üzerine dergiyi geri alan David iç sayfalarda biraz ilerledikten sonra İmran’ın gözlerinin hizasında tutarak “işte bu!” dedi. O sırada elindeki taslağı incelemeye devam eden İmran kedisine uzatılan dergiyle başını kaldırdı sonrasında donup kaldı sanki. Büyük boy basılmış resimde Anessa ve Mark dudak dudağa poz vermişti kameralara. Bir süre resme baktı genç adam çünkü idrak etmesi biraz zaman almıştı. Geçen hafta olan festivalde çekilmişti bu fotoğraf yani Anessa’nın bir arkadaşında(!) kaldığı gece. O an İmran’ın beynine kan gitmeyi kesmiş ve gördüğü resim vücudundaki her hücreye işlemişti. Tek kelime etmeden dergiyi aldı ve hızla uzaklaştı oradan. Anessa’yı bulmalıydı, bütün bu olanların bir açıklaması olmalıydı.

SAHRA!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin