MERHABA CANOCAAAAANLARIIIIM.UZUN ZAMAN OLDU.HEM DE ÇOKK UZUNN.ŞU KAHROLASI LYS SINAVLARINA GİRDİM SONUNDA.O KONUDADA KENDİME GELMEM UZUN SÜRDÜ.PEK İSTEDİĞİM GİBİ GİTMEDİ HER ŞEY.AMA HAYIRLISI DEYİP BEKLEMEKTEN BAŞKA BİR ŞANSIM YOK.HİKAYEYE GELECEK OLURSAKK.NE UZUN ZAMAN OLMUŞ HAKİKATEN EN SON YGS SONRASI YAZABİLMİŞTİM.NEYSE SONUÇ OLARAK I'M COMİİİİİİİİİNGGG! İNŞALLAH BÖLÜMLER DAHA SIK GELECEK.BİRAZ PASLANDIĞIMI HİSSEDİYORUM.SİZDE O TATLİŞ YORUMLARINIZI BELİRTİN OLUR MU? ÇÜNKÜ BENİ BİLİYORSUNUZ? AY OLDU MU ACABA BÖLÜM. KÖTÜ MÜ OLDU DÜŞÜNCELERİYLE KENDİMİ YERİM YOKSA :) ÖZLEDİNİZ Mİ NEFES İLE RÜZGAR'I? UMARIM YAZIM HATALARI YOKTUR VALLA UYAMADAN YAZIYORUM HEE.BİRAZ PASLANDIĞIMI HİSSEDİYORUM AMA YAZDIKÇA BU HİSTEN KURTULURUM İNŞALLAH SİZDE YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN OLUR MU? HEPİNİZİ ÇOKK ÖZLEDİM.BAYRAMDA UFAK BİR TATİLE GİDECEĞİZ AMA ORADADA YAZACAĞIM İNŞALLAH.NEYSE FAZLA UZATMAYAYIM.BEĞENİ VE YORUMLARINIZI AMA EN ÖNEMLİSİ SEVGİLERİNİZİ EKSİK ETMEYİN CANOCANLARIM.UZUN SÜRE YOKTUM.AŞKLA KALMIŞSINIZDIR HERHALDE :) NEYSEEE UZATTIKÇA UZATIYORUM BEN ÇENEM DÜŞTÜ YİNEEE.KEYİFLİ OKUMALARRR. HEPİNİZİİ ÇOK ÖPÜYORUM...
Uzun sayılabilecek bir yolculuğun ardından sonunda eve gelebilmiştik.Arabadan hızla inip,derince havayı soludum.İçimde,fazlasıyla bunalmış olmanın verdiği sıkkınlık vardı.Goriller eve valizleri taşırken,bir tanesine seslendim. "Dolapta bir şeyler yoktur.Market alışverişi yapılmalı." Ağzımdan bir şey çıkmasını beklermiş gibi hemen cevap verdi. "Rüzgar abi geleceğinizi bildiğinden dolabı doldurttu yenge.İçeride her şey var." Kafamla onayladıktan sonra ekledim: "Şu dün ki arkadaşınız nasıl? Hasan'dı sanırım ismi..." "Hastahanede yenge.Doktorlar tedbir için tutuyorlar." Usulca kafa sallayıp,içeriye girdim.Etrafta deterjan kokuları vardı.Hande çantasını koltuğa koyduğunda "Anlaşılan birileri bütün evi temizletmiş." dedi. "Ya,sorma! Çok düşünceli bir öküzdür." Evin arka bahçesine bakan uzunca cama yaslanıp,kollarımı birbirine bağlamış,derin düşüncelere dalmıştım.Şimdiden onu özlemem çok saçma değil mi? Arkadan Hande belime sarıldığında, o kişinin Rüzgar olmasını ne kadar isterdim. "Hadi ama tontiş.Buraya kafa dağıtmaya geldik.Asma şu suratını." Sanırım haklıydı.Zihnimdeki toz bulutlarını kısa bir süreliğine de olsa dağıtmam gerekti.Düşünmemem lazım.Kendime başka uğraşlar bulursam unutabilirim belki. "Hadi o zaman kızlar! Parti başlasın!" Hande'nin cıvıltı sesine gülümseyip,gerçekten de eğlenceli vakitler geçireceğimizi düşünmeye başlamıştım.En azından öyle umuyordum.
Sabah pırıl pırıl olan salon yavaş yavaş çöplük olma adımlarında ilerliyor.Ağlamaktan ciğerimizin solduğu film yüzünden koltuğun önünde çeşit çeşit peçeteler,yarım kalmış cips paketleri,meyveler ve çikolatalar var.Hande bir ara o kadar kendinden geçti ki kola yerine cips paketini kafaya dikti.Canım arkadaşım.Sanki yarım saat önce ağlamıyormuşuz gibi şu an deli gibi gülüyorduk.Gerçekten ayarımız yok.Artık nasıl gülüyorsam,karnımı tuta tuta gülüyordum.Gözümden akan yaşı sildikten sonra devam ettim.Sahi uzun zaman sonra ilk defa gülmekten yaş akıyor gözlerimden.Suzi Sultan lafa atladı. "Ay tamam durun artık.Kızım çocuğun düşecek gülmekten." Birden suratımı endişe kapladı "Suzi ya! Deme öyle." Hande ortamdaki bulutu dağıtmak için hafif hafif karnıma vurdu. "Yok yok.Babası gibi odun gibi sağlam maşallah." Zil sesi kulaklarımızı doldururken Suzi kapıya doğru yöneldi. "İyi insan lafın üstüne." Hande'nin kulağına eğilip, "İti an çomağı hazırla." dediğimde ikimizde gülmemek için dudaklarımızı dişledik.Karşımda onu görene kadar nabzım normal atıyordu.Şimdi heyecandan nereye bakacağımı şaşırmış durumdayım.Kanlı canlı karşımda duruyordu.Usulca ayağa kalktım.Yavaş yavaş yanına ilerleyip,sol yanağına kısa bir öpücük kondurdum.Hala tripli olduğumu anlasın diye buz gibi sesimle "Hoşgeldin." dedim.Karşılığında alnımı uzunca öptü.O kadar zor tutuyorum ki kendimi ona sarılmamak için.Salondakiler bizi yalnız bırakmak için odalarına geçtiler.Koltuğa yerleştiğimizde ondan biraz uzaklaştım. "İyi misin?" "Söylediğin gibi her gün gelecek misin?" Sorusuna soruyla cevap verdiğimde o bu geleneği bozmadı. "Her gün gelmemi istemiyor musun?" Tabii ki istiyorum gerizekalı.Artık sana sarılmak istiyorum.Doya doya öpüp,yanaklarını mıncırmak istiyorum.Çok istiyorum hem de... "H-hayır! İstemiyorum.Seni görmek istemiyorum Rüzgar! Senden zaman istemiştim ama sen bu zamanı bize tanımıyorsun." Aklımla kalbim birbirine ters düştü yine.Onu incitmiştim.Kısa bir sessizlik oldu. "Bebeğimiz?" "Bebeğim gayet iyi merak etme." Yavaşça ayaklandığımda,o da benimle birlikte kalktı.Kapının önüne geldiğimizde ekledim."Lütfen artık gelme!Bize zaman ver.Seni görmek istemiyorum!" Boş gözlerle kafa salladı.Onu gerçekten incitmiştim.Beni öpeceği zaman geri çekilip buna izin vermedim.Arkasından kapıyı kapattığımda,içimde tuttuğum gözyaşlarımı daha fazla gizlemedim.Keşke gitme diyebilseydim ama yapamadım.Yapamazdım.Hande yanıma geldiğinde dizlerinin üzerine çöküp,akan gözyaşlarımı sildi.Baktığım zaman onun da ağladığını fark ettim. "Çok özledim Hande!" İkimizin de gözyaşı dinmiyordu. "Ben de! Ben de çok özledim." Biraz olsun Hande'min içine su serpmek için aklıma bi fikir geldi. "Çınar'ı arasana." Söylediğim şeyle gözlerini sıkıca kapattı. "Asla! Asla olmaz!" "En azından iyi olduğunu söyle.Ben senin böyle üzülmene dayanamıyorum civcivim.İstersen gizliden arayıp işletelim.Hem sesini duymuş olursun." Söylediğim şeyle tebessüm etti. "Boşver Nefes.Biz artık olamayız.Hem seni şu an kale alamıyorum yarın konuşalım." Parmağıyla üzerimi işaret ettiğinde bakındım.Ve üzerimde teletubbiesli pijamalarımdan başka bir şey göremedim.Gülümsediğimde Hande ayağa kalktı.Uzattığı eli sıkıca tutup bende kalktım.Koluna girdiğimde,başımı omzuna yaslayıp odalarımıza doğru usulca gittik.Kaybolan umutlarımız ile birlikte...