CANOCANLARIMMMMM.ÇOKKKK UZUN BİR ARADAN SONRA BEN GELDİM :)))) KISA SOLUKLU BİR GERİ GELİŞ OLSADA,IŞIĞIMIZ ÇOK YAKIN.BUGÜN YGS'DEN ÇIKTIM.VE GLİR GELMEZ YAZMAK İÇİN ÇABALADIM.O KADAR UZUN BİR ARA OLMUŞ Kİ!!!! LÜTFEN BÖLÜM YORUMLARINIZI YAZIN TAMAM MI? BİRDE BENİ ÖZLEDİNİZ Mİ? AY YAZIM HATALARI VARSA NOLUR KUSURA BAKMAYIN NEREDEYSE ŞAŞI GÖZLERLE YAZIYORUM.AMA BUGÜNE MUTLAKA YAYINLAYAYIM DİYE BİRAZ ÖYLE OLDU.HERZAMAN Kİ GİBİ GÖRÜŞ VE ÖNERİLERİNİZE AÇIĞIM CANOCANLARIM.SİZLERİ ÇOKKKK SEVİYORUM.UZUN BİR SÜRE AŞKLA KALMIŞINIZDIR İNŞ :))))) ÖPÜYORUM HEPİNİZİ.BAKALIM KİMLER BURAD
Gecenin üzerini örttüğü ıssız bir sokakta,gürültü yapan tek şey topuklu ayakkabımlarımın sesiydi.Sarı saçlarıma acımayan hırçın rüzgar,dağıtıyordu tıpkı yanan bedenim gibi ruhumu.Sonunda eve ulaştığımda derin bir soluk alıp,anahtarı kapı deliğine yerleştirdim.Ne yorucu bir gündü! Paltomu adeta bir kağıt gibi buruşturup,askıya fırlattım.Gözlerim mutfakta ki adama takıldı.Elleri,hayatımı çalan kadının avuçlarındaydı.Utanarak saçımı arkaya atıp,Çınar ve Seçil'n yanına gittim.Seçil'in yüzünde anlamlandıramadığım bir gülümseme vardı.Çınar ellerini ayırmaya çalıştığında ekledi: "Nasıl gidiyor hazırlıklar?" "Yorucu.Nefes için gelinlik bakmaya gittik bugün.Düğün hazırlıkları tam gaz devam ediyor işte." Çınar,anladım dercesine kafa salladı.Ardından uzun bir sessizlik oldu.Konuşacak ne vardı ki? Boğazımı temizleyip devam ettim: "Oldu o zaman.Ben yatıyorum.İyi geceler..."
Pijamalarımı giydiğimde,bıkkınlıkla yatağa uzandım.Her zerrem yorgunluğu şimdi atıyordu sanki.Kapı çaldığında doğrularak: Gel! " dedim. Kızıl saçlardan,kimin geldiğini anlamam pek de zor değildi. "Girebilir miyim?" "Ne var?" Usulca odaya süzüldüğünde tam bir sinsirella edasıyla geldi. "Çınar sana müjdeyi vermedi sanırım." "Bak Seçil neden bahsettiğin hakkında bir fikrim yok.Açık konuş sonra defol git!" "Hande! Bak ben senin artık evimizde kalmanı istemiyorum.Sence de Bu misafirlik fazla uzamadı mı? " "1. si sana hesap vermek zorunda değilim.Ve 2.si eğer gidebilseydim burada 5 dakika bile durmazdım emin ol!" Az önce sinsi bakan kız birden ağlamaya başladı.Bu dengesizlik karşısında elbette ağzım bir karış açık kalmıştı. "Hande.Ben hamileyim! Sen burada durduğun sürece Çınar'ın aklını karıştırıyorsun anlasana.Bak bizim bir bebeğimiz olacak.İzin ver bebeğimizle birlikte mutlu olalım.Sana yalvarıyorum!" Şu an karşımda hıçkırıklara boğulan kızı umursamıyordum bile. Ne demişti o? Hamileyim mi? Yaşadığım reel bir dejavuydu.Tek farkı bu sefer gerçekti. Ben ne söylediğini sindirmeye çalışırken sesleri duymuş olmalı ki Çınar geldi. "Ne oluyor burada? Seçil niye ağlıyorsun?" Seçil'in konuşmasına fırsat vermeden donuk gözlerle lafa atladım. "B-Ben.Tebrik ederim.Yeniden baba oluyormuşsun Çınar? Umarım bu sefer sağ salim alırsınız kucağınıza.Benim burda kalmam uygun olmaz.Ben biraz da Nefes'ler de kalmalıyım.Neyse tekrardan tebrik ederim." Sahte gülümsememi yüzüme takarken,sesimi düzgün çıkarmaya çalışıyordum.En son ki cümlemde çatallaşmaya uğramasaydı başarılıydı aslında.Çınar bunları benden duymayı elbette beklemiyordu.Birden Seçil'in kolunu kavradı. "Söyledin mi lan?" "Evet ama kötü bir niyetim yoktu.Ben sadece..." "Sakın kızı suçlama.Benim burada olmam büyük bir hataydı zaten.Ben bu evde olduğum sürece,o çocuk asla bir yuva sıcaklığında olamayacak.Mutlu bir ailesi olamayacak.Lütfen daha fazla bir şey söyleme gerçekten kaldırabilecek bünyeye sahip değilim,en azından bugün için." Aynı zaman da birkaç parça eşyayı küçük bir valize koymuştum. "Şey...Hande,ben Çınar'a da söyledim.Sen de sakın Rüzgar'a söyleme olur mu? Çünkü;Rüzgar,Nefes'e söyler ve ben Nefes'e kendim söylemek istiyorum.Bir de bebeğimizin biraz daha büyümesini bekliyorum.İster nazar de,ister kaybetme korkusu...Neyse.Her şey için çok teşekkür ederim.Çok anlayışlı bir kadınsın." Bir şey söylemelerine fırsat vermeden,Çınar'a omuz atarak dış kapıya yöneldim.Bu sefer gerçekten bitti Çınar!