20.Bölüm Tecavüz

44K 855 78
                                    

"Ve katil,kurbanına aşık oldu"

******

Uykumu bölen,üzerimdeki kıpırtılardı.Gözlerimi açtığımda Rüzgar,bağlandığım ipleri çözüyordu.

Onu tekrar görmek,beni korkutmuştu.Ben kurtuldum derken yeniden onu görmem,beni yıkmıştı.

Ellerimi öyle bir sıkmışlardı ki hayvan herifler,ellerimin acısıyla ağlayarak uyuya kalmıştım.

"Günaydın güzelim."

Ellerim çözüldüğünde,şok oldum.Mosmorlardı.Rüzgar da hayretle ellerime bakıyordu.Sinirlendiğini anladığım zaman hızla dışarı çıkmıştı.Bağırması buraya kadar geliyordu.Duyduklarımla anlamıştım ki,beni bağlayan adamın,ölüm fermanı bugün verilmişti.

******

Sinirle dışarı çıktım.Ben geldiğim için adamlarım,bahçedeydi.

"Hanginiz lan?Hanginiz Nefes'i bağladı?"

Kimseden çıt çıkmıyordu.Hepsi önümde hazır ola geçmişlerdi.En son birisi korkarak bir adım öne çıktı.

"Efendim... Ben bağladım.Çok konuşuyordu ve bize zorluk çıkardı."

Belimden çıkardığım silahı,bu piçe doğrulttum.Hiç beklemeden tetiğe bastım.Kalbine aldığı tek kurşunla yere yığılmıştı.Kalan bütün şarjörü üzerine boşalttığımda,diğerlerinin korkusu daha da artmıştı.Silahımı belime geri koyduğumda,önce yerdeki pisliğe sonra adamlarıma baktım.

"Bu hepinize ibret olsun! Eğer benden başka birisi,kadınıma zarar verirse sonunuz böyledir,bilesiniz! Şimdi temizleyin ortalığı."  Tekrar içeri girdiğimde direk Nefes'in yanına çıktım.

Hala ellerini ovuşturuyordu.Beni görünce,korkup geri geri gitmeye başladı.O gittikçe,ben ona yavaş yavaş yaklaşıyordum.

****

"Gelme!" O,tam tersini yapıp,gittikçe bana yaklaşıyordu.Sırtım,soğuk duvara çarptığında durabilmiştim.Gözlerime baktı derince.Daha önce hiç böyle bakmamıştı.Ben ise korkudan her zaman yaptığım gibi,dudağımı dişleyerek ona bakıyordum."İşte bunu yapmayacaktın." Yüzünü,boynuma gömdü.Bu hareketi, hafifçe gıdıklanmama sebep oldu.Kokusu harikaydı.Daha önce böyle bir kokuya hiç şahit olmamıştım.

"İnsanı baştan çıkartıyorsun."Bu sefer derince içine çekti,boynumu kokladı."Kokun,büyüleyici" dedi.Ben duvara,Rüzgar da bana yapışmıştı.Kalbim çok hızlı atıyordu.Aynı şeyleri yaşamak istemiyordum."Rüzgar?" O hala burnunu boynumda gezdiriyordu."Rüzgar!" diye yineledim.Başını kaldırıp bana baktı.Burnum,burnuna değiyordu."Neden? Neden buradayım?" Derin bir iç çekti,ve cevap vermek için  meyve aromalı dudaklarını kıpırdattı."Çünkü ben öyle istiyorum." Bu cevabıyla ne kadar ukala olduğunu bir kez daha kanıtladı.Sinir pislik!Tatlı dil,yılanı deliğinden çıkartırmış.Hadi kızım Nefes! En sevimli ve ikna edici ses tonumla konuşmaya başladım.

"Ama Rüzgar,biz hani konuşmuştuk seninle ya.Sen beni bırakmıştın.Şimdi niye böyle birşey yapıyorsun ki?Bak sen çok akıllı birine benziyorsun.Hadi beni bırak.Bak söz,polise falanda gitmeyeceğim."

Ondan olumlu bir tepki beklemeyi umuyordum.Ama o,deli gibi gülmeye  başladı.Bu çok sinir bozucuydu! "Hey! Gülmeyi kes.Neresi komik bunun? Bırak beni artık da kendi hayatıma başlayayım." Birden ciddileşti.Ayrıldığı yüzüme tekrar yaklaşarak konuşmaya başladı.Sinirden,yüz hatları gerilmişti. "Senin hayatın benim! Eğer buradan çıkıp gitmek istiyorsan,tek birşey yapacaksın.O düşünceyi aklından sileceksin!Sen benimsin.Bunu er yada geç sende göreceksin.Anladın mı?" Söyledikleri beni,umutsuzluğa kaptırırken,sorgulamama neden oluyordu.Mağdem öyle yapacaktı.Peki beni,önceden neden bıraktı? Gözlerine baktım.İlk defa ona,bu kadar derin bakıyordum.Göz bebeklerim,onun gözlerine değiyordu.Yalvarıyordu adeta.Bırak beni diye yakınıyordu.

Zor AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin