4.Bölüm

40.1K 899 32
                                    

Bir saattir hıçkırarak ağlayıp,boş odayı tekmeledim.Ayaklarım yaralanmıştı ama umrumda değildi.Kapı açıldı içeriye o girdi.Girer girmez göğsünü yumruklamaya başladım.O kadar güçlüydü ki hiç etki etmiyordu.Sonra bende yere çöküp ağlamaya başladım.

"Neden ha neden?Adını bile bilmediğim bir heriften şerefsizden başka birşey değilsin."Ben ağlamaya devam ederken o,çok sakin bir şekilde birşeyler söyleyip gitti.

"Rüzgar.Adım Rüzgar"dedi.Demek Rüzgar'dı.Hayatımı mahfeden şerefsiz Rüzgar'dı.Hayallerimi adı gibi götüren,yerle bir eden,Rüzgar.Seni hiç unutmayacağım...Sayıklaya sayıklaya uyumuştum.Uyandığımda üzerimde gecelik yerine,kıyafetlerim vardı.Ne ara giymiştim ben bunları?Sonra kapı açıldı içeriye Rüzgar denilen şerefsiz girdi.Beni direkt kucağına aldı.

"Ne yapıyorsun?İndir beni!" diye bağırdım.

"Açlıktan ölmek mi istiyorsun?"dedi.

"Niye sen zaten alacağını almadın mı?" dedim.Sustu.Ben sözlerime devam ettim "Ölmek benim için ödüldür artık."Susmaya devam etti.Zaten ne diyebilirdi ki?Yada ben öyle sandım.Çünkü;laflarıyla dövmeye devam etti.

"Çok acele ediyorsun ufaklık.Seni hemen öldürmeyeceğim.Yavaş yavaş öleceksin" dedi,ve sırıttı.Manyak.Psikopatın önde gideni.Merdivenlerden aşağı indiğimizde sağ tarafta mutfak karşıladı bizi.Çok şirindi.Ama şimdi bunu düşünemezdim.Masada kahvaltılıklar vardı.Sandalyeye oturdu,benide kucağına çekti.Ne kadar hareket etmeye çalışsam da,yerimden kıpırdayamıyordum.Vantuz gibi sarmıştı beni.Eline bir zeytin aldı ve "Ye" diye emretti.Bende başımı çevirdim.Sözlerine devam etti.

"Eğer bunu yemessen ben sana başka birşey yediririm hem benim de çok hoşuma gider"dediğinde nedense kahvaltılıkların hepsini bitiresim geldi içimden.Bende itaat ettim ve zeytini ağzıma koymasına izin verdim.Zeytini yiyince nasıl bunca saat aç kalabildiğimi düşünmeden edemedim.Rüzgar,peyniri ağzıma uzatırken,sözüne devam etti

"Artık odadan çıkabilirsin"dedi.Aman ne güzel.

"Rüzgar" diye seslendim.İlk defa onun ismini söylemiştim.Şaşırdığı belliydi ama herzaman ki öküzlüğüyle cevap verdi.

"Ne var?" İçimden sakin bir nefes alıp devam ettiim.

"Kabul ediyorum"dedim.

"Neyi?" diye sordu.

"Bütün mirası alın,benim mirasta gözüm yok.Hadi ne yapacaksam yapayım da öldür beni."Şaşırmıştı.Ama bu sefer gizleyememişti şaşkınlığını.

"Mirasın peşinde değil misin?Hepsini al diye yineledim."Şaşkınlığından sıyrılıp cevap verdi.

"Ben değil babam mirasının peşinde."Şaşırmıştım.Babası da kimdi?Bir an önce bitsin istiyordum.Nefes almak azap haline gelmişti.

"Babanda kim?Neyse ne söyle ben kabul ediyorum.Bitsin artık bu işkence.Üstelik sen niye burdasın o zaman?" söylediklerimden sıkılmış olmalı ki

"Çok soru soruyorsun" dedi.O an gözüme cebinden sarkan metal anahtarlık ve hemen ucunda asılı olan anahtar çarptı.Denemeliydim.Belki de bu benim için son şansımdı.Görmezden gelmeye çalıştım.

"Duş almam lazım ve kıyafetlere ihtiyacım var"dedim.

"Hepsini ayarladım ben yukarıda sağdan ikinci kapı."Vay bizim kas yığını düşünceli öküz çıktı.Birşey demeden dediği yere gittim.Beni orta boy bir dolap karşıladı.İçini açtığımda şok oldum.Hepsi incecik ve... ve sexydi.Dantelli südyen takımları,gecelikler,göbeği açık t shirtler ve kıçımda bitecek olan elbiseler de bunlara dahildi.Hepsini bilerek yaptı kesin sapık herif.Bunları onun yanında giymemi bekliyor piç.Aralarında en kapalı diye nitelendirdiklerimden birşeyler seçip banyoya yöneldim.Tamam normalde o tarz şeyler giyerdim ama o piçin yanında olmaz.Vucudumu ona sergileyemem.Kimbilir aklından neler geçirecek.Suya kendimi bıraktığım an hissettiğim şey uzun zamandır ihtiyaç duyduğum rahatlıktı.Keşke bu akan sularla bütün dertlerimde akıp gitse.Gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı.İçimde bulunduğum hayata ağlıyordum.Neden bıraktınız beni?Neden ha?Ben ne yapıcağım sizsiz?Tek umudum Seçili'in beni aramasıydı.Ama oda şuan yurtdışındaydı.Kaçmalıydım burdan hemde hemen.Üzerime havlumu sarıp odaya geçtim.Üzerimi değiştirdikten sonra alt kata indiğimde Rüzgar,koltukta uyuyordu.Aman Allah'ım tam vakti.Uyurken masuma benziyordu aslında sarkıtmış dudaklarıyla.Kim derdi ki bu adam katil.Yavaşça elimi cebine doğru götürürken,açık pencere rüzgardan çarptı.Kahretsin.Kıpırdamaya başladığı için hemen geri çekilip kendimi yere attım.Ahh tam zamanı.Uyanıp bana baktı.Açıkllama bekliyordu.

"Ş şeyy acıkmıştım mutfağa giderken ayağım takıldı düştüm"dedim.O da gülerek

"Ufaklık olduğun kadar sakarsın da güzelim"dedi.Bende

"Sensin ufaklık mal herif"deyip mutfağa kaçtım.Çok sürmeden o da geldi eline bıçak aldı ve beni duvara yasladı.Gözleri ateş saçıyordu.Psikopat.

"Aç ağzını"dedi.Bende iyice kapayıp olumsuz anlamda kafa salladım.

"Aç" diye bağırdı.Kulağım patladı be öküz.

"Ne yapacaksın"dedim.Salağım ben ya soru sorarken de ağzımı açmış oldum.

"O güzel dilini kopartıcam"dedi.Kalakaldım bunu yapamazdı değil mi?Yada yapardı kimi kandırıyorum ben?Psikopat,mal,şerefsiz,kas yığını.Tabi o bunları duymadı.

"Özür dilerim lütfen yapma"dedim.

"Hadi bu seferlik öyle olsun güzelim.Ama bir daha böyle birşey söylersen hiç tereddüt etmeden koparırım o dilini.Her ne kadar bana lazım olsada"dedi.Usulca kafa salladım.Bu psikopat herşeyi yapabilirdi.Normalde karşısında asla pısmazdım.Ama dilimi seviyordum,ve konuşmaya ihtiyacım vardı.Odaya geldiğimde sinirden dört dönüyordum.Ve bildiğim tüm küfürleri savurdum,tabi içimden.Ben burdan kaçıcağım,görür o pislik.Saat sekizi gösterdiğinde aşağı indim.Bana,ne oldu? dercesine bakıyordu.

"Rüzgar ben..."diye kekelediğimde koşup dudaklarına yapıştım.Şaşırmış olmalı ki ilk süre karşılık vermedi.Karşılık vermeye başladığında ellerim yavaşca ceplerini buldu ve yavaşça anahtarı çekmeye başladım.Lütfen ses çıkmasın lütfen.İşimi garantiye almak için tam inlediğim zaman anahtarı çektim.Oh fark etmedi bile.Anahtarı avcumun içine sıkıştırdığım da yavaşça ayrıldım.Gözlerimin içine bakıyordu.Allah kahretsin açıklama bekliyordu.

"Ben.. şey.."diye kekelemeye başladığımda sözümü kesti.

"Biliyorum bebeğim cazibeme dayanamadın"dedi.Hah cazibeymiş.Senin ben cazibeni.. neyse.Birşey diyemeden yukarı çıktım.Neyse ki amacıma ulaşmıştım.Kaçmak için geceyi bekledim.Saat 12'ye geliyordu.Ayak sesleri duyunca hemen yatağın içine girdim.Uyuyor numarası yaptım.Ne?Olamaz!Hayır!Yatağın sağ tarafında bir ağırlık hissettim.Yanıma yatmıştı.Başka yer mi bulamadın?Nasıl kaçıcağım ben?Birde uyuduğumu sanıp sıkıca sarıldı.Ellerini göğüs hizamda birleştirmişti.Bekledim,bekledim.Ben buradan kaçacaktım.Uyuduğundan emin olduğumda saat 1'e geliyordu.Yavaşça kollarından ayrılırken kıpraşmaya başladı.Hemen geri yattım.Bir süre daha bekledikten sonra sonunda kollarından sıyrılmıştım.Yavaş yavaş odadan çıktım.Hızla aşaği indim.Sonunda dış kapının önüne geldim.Anahtarı çıkarıp kapı deliğine soktum.Ah hadi ama girmiyordu.Lanet kapı açılmayacak zaman mı buldun?Arkamda anahtar sesi duyduğumda yavaşça arkama döndüm.Ve neredeyse küçük dilimi yutacaktım.Rüzgar

duvara yaslanmış,bir elinde de anahtar sallıyordu.Ve sözleriyle şoktan çıkmaya çalıştım.

"Bunu mu arıyordun güzelim?"

********
Evet arkadaşlar bir bölümun daha sonuna geldik.Bu bölümun yarisini bilgisayarda yarisini telefondan yazdım.Yazı hataları varsa kusura bakmayın.Hikayemize başladığımıza göre artik sizinde fikrinizi almak isterim lutfen yorumlarinizi ve votelarınızı eksik etmeyin.Kocaman öpüldünüz.

Zor AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin