EVET ARKADAŞLAR SONUNDA YENİ BÖLÜM GELDİ.ŞU AN EN ÇOK MERAK ETTİĞİM BÖLÜM YORUMLARI.LÜTFEN YORUMLARINIZI ESİRGEMEYİN.VE SINIRI FAZLASIYLA GEÇTİĞİNİZ İÇİNDE SİZLERE ÇOK AMA ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM.HEPİNİZİ ÇOK SEVİYORUM.GEÇTİK AMA YİNEDE HEPİNİZİN YENİ YILINI EN İÇTEN DİLEKLERİMLE KUTLUYORUM.UMARIM SAĞLIK,HUZUR VE BOL HAYALLİ BİR YILINIZ OLUR.DİLEDİKLERİNİZİN GERÇEKLEŞMESİ DİLEĞİYLE.... BU ARADA KANDİLİNİZDE KUTLU OLSUN.VE KISACA BUGÜN YAPTIĞIM SALAKLIKTAN BAHSEDEYİM.HERKESE DOĞAL OLARAK DEDİM Kİ BİR KANDİL MESAJI ATAYIM BARİ.YOKSA SMSLERİM KALACAK.NEYSE ATTIM MESAJI.MEĞERSEM YANLIŞ KANDİL MESAJI ATMIŞIM.MEVLİD KANDİLİ OLMASINA RAĞMEN KADİR GECESİ YAZMIŞIM.VE BEN ŞOK BEN İPTAL BEN VEFAD ÖYLE YANİ KUZUCUKLARIM.DAHA FAZLA UZATMAYAYIM YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. :))))
Hayatımdaki pürüzleri geride bırakarak kendime bir şans verdim.Sevdiğim adamla birlikte... O günün ardından 2 ay geçmişti.Benim çaresizlikler içinde savaştığım o kısa anda,kurulan tek bir cümle Rüzgar'ı durdurmaya yetmişti.Sonrasında attığım güzel tokat ise pastadaki son süs olmuştu.Pasta demişken,sanırım canım pasta çekti.Bebeğim artık 4. ayına yaklaşmıştı.Yemek konusunda hiçbir çekincede bulunmuyor,sürekli istediklerini bana iletiyordu.Rüzgar'ı tamamen affettin mi derseniz tek birşey söyleyebilrim.Yaptıkları yenilir yutulur cinsten birşey değildi kabul ediyorum ama onsuz olursam da sürekli mutsuz olacağımı biliyorum.Çünkü;bu aptal adam,beni kendine aşık etti.Yaptıklarının acı izi hep hayatımdaki boşlukta olacak zaten,ama sürekli onları hatırlamakta bana acıdan başka birşey vermeyecek.Kendimi bile bile niye ömür boyu mutsuz edeyim ki? İnsan sevilmek istiyor. Üstelik o,yaptıklarından dolayı çok pişman.Onun eve gelmediği 5 günde onsuz yaşamanın ne kadar sıkıcı olduğunu da anladım.Ne plan vardı aklımda ne de başka birşey...Aşkın olduğu yerde başka söze ne hacet! Tabi her ne olursa olsun,Rüzgar kendisi olmaktan vazgeçmiyordu.Dediğim dedik hödük'ün tekiydi.Ama sadece bana ve bebeğimize açtığı büyük bir şefkat kapısı vardı.Ben bu adamı çok seviyorum ve ondan vazgeçmeye hiç niyetim yok! Şimdi ise,isteğim üzerine başka bir eve taşınıyoruz.Yine İstanbul'un çok içerisinde değil.Ama dağ başında da değil.İstanbul'un eşsiz denizini rahatlıkla görebiliyoruz.Uzansam dokunabileceğim kadar yakınlıkta geliyor, insana bu huzur veren deniz.Rüzgar'ın olmazsa olmazı havuzda var evimizde.Rüzgar'ın neredeyse benden çok olan kıyafetlerini bavullara tıktıkğımda kapı aralandı.Bütün endamıyla yakışıklı bir meteor gelmişti.Koşarak kollarının arasına girdim. "Aşkım!" Yanağına kocaman bir öpücük kondurdum. "Birileri beni çok özlemiş." "Şımarma hemen!" Sahte bir yakınmayla söylediğim bu söz karşısında sadece gamzelerini gösterecek kadar sırıtmayı tercih etmişti.Odaya baktığında kaşları çatıldı. "Bunların hepsini sen mi toparladın?" "Evet ama hiç yorulmadım.Ne çok kıyafetin varmış be!" "Şu iş aklıma hiç yatmadı.Bırakalım başkaları yapsın." "Hayır ya!Rüzgar bunu konuştuk.Kendi evimi,ben dekore etmek istiyorum!" "Güzelim tamam da yorulmaman lazım.Ne dedi doktor?" "Ya yorulmuyorum ki ben...Aksine çok mutlu oluyorum.Lütfen sevgilim lütfen..." İkna etmek için boynuna ufak ufak bıraktığım öpücükler etkisini göstermiş,Paşa'mız derin bir nefes bırakmıştı...
"Bunu da alalım mı?" Elimde tuttuğum beyaz,şirin mi şirin bir bebek ayakkabısıydı.Heveslice sorduğum soru karşısında,Rüzgar elimdekileri alıp,arkasındaki kadına verdi. Kadın kuyruğumuzun dibinden ayrılmıyordu! "Olur,alalım." Alışveriş arabamıza bir öge daha eklenmişti.Alışveriş yapmayı gerçekten özlemişim.Çok para harcayan bir tip değilimdir aslında.Sadece alışveriş yapmayı seviyorum.İyi hissettiriyor...Rüzgar,beni ultra lüx ve geniş yatağa çekerken,fısıldadı: "En sevdiğim şey bu oldu." "Sapık!" Cimcirerek kalktığımda,mutfak bölümünde olan Suzi Sultan'ın yanına gittim. "Kızım şu teflon tava daha iyi sanki.Hangisini alalım?" Bu sevimli,tombik kadının yanağına kocaman bir öpücük kondurdum. "Hangisini istersen onu al Suziş.Burayı sana bırakıyorum." Rüzgar ile oyuncak bölümüne girince neredeyse kendimi kaybedecektim.Hepsini alıp eve götüresim geldi.Hepsi birbirinden şirindi. "Rüzgar ne yapacaksın uzaktan kumandalı arabayı?" "Çeyizime koyacağım.Saçmalama Nefes! Ne yapabilirim sence?" Elimde tuttuğum fili sıkıca sardıktan sonra,onuda arabaya koydum.O sırada çocuğun biri,beni dene yazan bir bebeğe basıp gitmişti.Bebek konuşunca,ikimizinde dikkatini çekti ve onu dinlemeye başladık. "Anneciğim!Çok acıktım.Mama istiyorum anneciğim." İçimde tarif edilmez parçalar koptu sanki.Bebeği kutusundan çıkartıp kucağıma aldım. "Kıyamam ben sana.Al bakalım." Aynı kutudaki biberonu ağzına götürüp,içmesini sağladım.Rüzgar,gülerek bana bakıyordu.Gülme işini biraz abartmış,kahkaha atıyordu resmen! Duygusalım kabul ediyorum ama insanın annelik duygusuyla dalga geçilir mi ya? "Çok mu komik?" Görürsün sen Rüzgar Efendi! Kucağımdaki bebeği hızlıca Rüzgar'ın kucağına bıraktım. "Al bakalım babası.Çok biliyorsun ya!Sen ilgilen." Şaşkınca bir bana,bir bebeğe bakınca omuz silktim.Arkamı döndüğümde,kutu oyunlarının olduğu yere yöneldim.Elimde Tabu varken,arkamda tanıdık bir nefes hissettim.Ne zaman mağruz kalsam,kalbimi yerinden sökebilen,beni soğuk soğuk terleten bir nefes. "İşte böyle babacığım.Anneyi biraz kızdırdık sanırım.O bilmiyor galiba onu ne kadar çok sevdiğimizi.Onda ki annelik duygusunu hissettiğimde,gözlerinin içi parlıyor biliyor musun? Aramızda kalsın ama..." Merakla ne söyleyeceğini bekliyordum.Sonra bir fısıldama sesi işittim. "Böyle daha da güzel oluyor.Zaten senin annen güzellikle lanetlenmiş.Hem çokta seksidir ha..." Hızlıca arkamı döndüm.Bebek hala kucağındaydı. "Ya sen utan mıyor musun çocuğun yanında böyle konuşmaya?Cıvık herif!" 32 diş sırıtarak kollarını bana açtı.Kabul etmeliyim ki bu haliyle çok tatlıydı.Kollarının arasına yerleştiğimde,bana sıkı sıkı sarılırken,bebeği arkaya fırlattı. "Ne yapıyorsun sen?Çocuğu fırlattın!" Gülerek söylediğim söz üzerine ellerini karnıma koydu. "Olsun yedeği var."