21.Bölüm Kıskançlık

40.4K 678 45
                                    

Arkadaşlar geç geldiği için özür dilerim.Hak verirsiniz ki aksilikler :))) Yorum ve votelara devam...Sizce nasıl gidiyor?Hala sınır koymadım :) Ama maalesef ki bu son sınırsız bölüm.Hanimiş benim okuyucularım :))) 

Sinirle kapadığı gözlerini,dudağındaki alaylı bir gülüşle açtı."Sen,Ayazla birlikte oldun öyle mi?" Ne kadar korksamda,benden vazgeçer umuduyla cevap verdim."E-evet." Yüzündeki alaycı ifadeyle bana iyice yaklaştı.Bu çok sinir bozucuydu!Tam burnumun dibinde durdu."Normalde sırf bu cümleyi kurduğun için,seni mahfederdim ufaklık." Gözlerini,gözlerimden bir an olsun ayırmıyordu.Çok değil yaklaşık 1 saat önce vücudumda gezinen arsız dudaklarını araladığında,devam etti."Ama Ayaz'la birlikte olmadığını biliyorum." Bu çok saçmaydı.Ayaz'la birlikte olmamıştım.İstesemde olamazdım zaten ama o,bunu bilemezdi.Bana çip takıp,beni izlemiyordu ya! "Sen bunu bilemezsin tamam mı? Ben Ayazla-"  "Aynı cümleyi tekrarlarsan o güzel kafanı,vücudundan ayırırım!"  Sinirle bana böğüren Rüzgar'a karşı cevabım susmak olmuştu.Sebebini bilmek istiyordum.Sürekli kameralarla izlenilme hissinden kurtulmak istiyordum.Hayatım diken üzerinde değildi.Hayatım,dikenin ta kendisiydi."Her ayın 18'i regli oluyorsun ve her zaman 7 gün sürüyor." Duyduklarım doğru muydu? Bu gerizekalı bunu nereden biliyordu? "Ve şu işe bak ki,sen buradan gittiğinde ayın 18'iydi,dün buraya geldiğindede 25'i.Ne tesadüf ama dimi?"  Ne kadar şaşırsamda,şuan Rüzgar'la reglimi konuşmak beni bir o kadar yerin dibine sokuyordu.Utancımdan alev alan vücudum,yanaklarımda durakladı."Sen bütün bunları nereden biliyorsun ha?" Alaycı ifadesini,tekrar yüzüne takıp,nefesini hissedeceğim kadar yüzüme iyice yaklaştı."Daha ne kadar söyleyeceğim bilmiyorum ama şunu sakın unutma ufaklık.Ben seninle alakalı herşeyi bilirim!" Belimden tutup,kendine çekerek,alnıma uzun bir öpücük kondurdu."Hadi bakalım prenses uyku vakti.Malum çok yoruldun." Gerizekalı birde dalga geçiyor."Ben,seninle uyumak istemiyorum." Söylediklerim onu güldürmüştü."Biliyorum bebeğim benimle,uyumak değil  sevişmek istiyorsun." Aptal herif!

"Kes sesini!Ya neden anlamak istemiyorsun?Ben seni sevmiyorum!Bırak yakamı artık ya!" Daha demin gülen suratı şekil değiştirip,burnundan soluyan bir hal almıştı.Böyle daha da karizmatikti."Sende beni seveceksin!Sevmek zorundasın." "Seni asla ama asla sevmeyeceğim.Duydun mu beni? Senden her zaman nefret edeceğim." Beklemediğim anda gelen tokat,yere düşmeme sebep olmuştu.Yanağımdaki sızıyı tutan ellerim bu adamdan bir kez daha nefret etmeme sebep oldu.Adam demiştim ben dimi?İstenmeden dolan gözlerimle ona baktığımda,yüzündeki pişmanlığı gördüm."Nefes birden oldu.Ben... üzgünüm." Yerden kalkmam için uzattığı elini iktirip,ayağa kalktığımda beni belimden yakaladı.Sıkıca sarılıyordu.Ağlamaklı çıkan sesim,yalvarır tondaydı."Bırak." Beni duymamış gibi sarılmaya devam ediyordu."Bırak beni." İnatla,daha da sıkı sarıldı."Bırakmam.Bırakamam..." Teslim olmuştum artık.Beni bırakması için hiçbir şey söylemiyordum.Umutlarım tükenmişti.Keşke Ayaz,beni buradan alıp götürseydi.Karar verdim ki;Ayaz'ı affettim.Onun söylediği kelimeler neydi ki Rüzgar'ın yaptıklarının yanında?Elindeki  pamuğu komidine koyup,beni yavaşça yatağa yatıran adama direnmiyordum.Yaptığı pansuman,kalbimi iyileştirmemişti.Ellerini,belime dolarken biraz doğrulup omzumu öptü.Göz kapaklarımda,sanki yük varmış gibi ağırlık yapan baskıya direnemedim.Son duyduğum fısıltı eşliğinde... "Sana vurmak istememiştim prenses.Ama sende şunu anla ki:buradan çıkış yok.Üzgünüm seni seviyorum."

 Gözlerimi miğdemde hissettiğim acı bir açlıkla açtım.Açmaz olaydım.Hep merak ettiğim birşey vardı.Niye ben normal insanlar gibi uyumam?Çünkü şuan Rüzgar'ın üzerindeydim!Bir elim onun,yanağında,biri ise bacağının altındaydı!O,görmeden inmem gerekiyordu.Bacağının altında uyuşan elimi yavaşça çekerken,gözlerim telaşla uyanıp,uyanmadığını inceliyordu.Ellerimi kurtardığımda yataktan destek alarak Rüzgar'ın üzerinden inmeye çalışıyordum.Uyurken sarkıttığı dudağıyla masum ve tatlı olan bu adam aslında bir katildi.Görünüşe aldanmamak lazımdı. "Bööğ" diye ani bir kalkış yapan bu gerizekalı yüzünden,çığlığı basıp,popomun üzerine sert bir şekilde düşmüştüm.Bir an,kalçamın kırıldığını zannettim.Ben acıdan yüzümü buruştururken,karşımda ki kas yığını kahkahalarıyla ortalığı inletiyordu."Çok komik!Salak." Salak lafını sessiz söylediğim için duymamıştı.İyiki de duymamıştı. "Ne oldu ufaklık çok mu acıyor?"  "Soru mu bu be? Çok acıyor tabiki."  "Ah canım kıyamam.Öpeyimde geçsin gel." Sinirle homurdanarak kalktım. "Çok beklersin" diyerek adımlarımı merdivene yönlendirdim.Aşağı indiğimde,mutfakta tanımadığım birisiyle karşılaştım.Siyah kısa geceliği ve açık göğüs dekoltesiyle karşımda çakma sarışın bir hatun duruyordu.İstemsiz kaşlarım çatıldı.Demekki yemeğide bu kadın yapmıştı.İçimde,anlamlandıramadığım öfke seli oluştu.Yüzüme gelen saçlarımı arkaya itirek,bu yellozla tanışma vaktinin geldiğini düşündüm. "Canım,sen hayırdır?" "Ben burada çalışıyorum ve Rüzgar Bey'e hizmet ediyorum." "Belli nasıl hizmet ettiğin."  Hizmetçi adına eli ayağı düzgün bir insan yok mu? Hepsi Rüzgar Bey'imizin altına girmek zorunda mı? "Senin kostümün nerede? Bu halde mi kahvaltı hazırlayacaksın?"  "Bu seni hiç ilgilendirmez tatlım.Senden önce ben vardım.Dokuz gündür burada çalışıyorum.Sen daha dün geldin!Dağdan gelip bağdakini kovuyorsun ha?" "Kes sesini!Sen kimsin ki benimle böyle konuşursun?"  "Asıl sen kim oluyorsun be?Kimsin sen?" Hadi Nefes!Cevap ver,bu sürtüğü haklı çıkarma."Ben...Rüzgar'ın kadınıyım.Şimdi defol buradan!" Sinirle,burnumdan verdiğim nefesle birlikte,kızın kolundan tutup,dış kapıya sürüklemek üzere harekete geçtim.Kız ne kadar cıyaklasada,çabaları yanıt vermiyordu.Rüzgar,evde olduğu için kapıyı kilitlememişlerdi.Ama bu,kapının önünde dikilen gorillerin de olmayacağı anlamına gelmezdi.

Zor AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin