-7- Kaybettik.

160 26 1
                                    

-Anıl-
Hemen hastaneye geldim. Koşarak içeri girdim Rüzgar oradaydı.
Rüzgar'ı görmemle O sinirle yakasına yapışmam bir oldu.
"N'aptın Hazal'a!"
"Asıl sen naptın Hazal'a senin yüzünden yapmış!"
İkimizde kükrüyorduk.
"Zaten onu arayanda bendim!"
Özel hastanenin içindeki herkes bize bakıyordu. Umurumda bile değildi!
Hazal, içerdeyse eğer onların bana gülmesi bile umurumda değildi!
Yoğun bakımdan bir doktor girdi.
"Hasta geldiğinde çok kan kaybetmişti. Elimizden geleni yaptık-" sesini kestim ve hemen "sakın! Sakın cümlenin devamını getireyim deme! Lütfen sus! Elektro şok ver! Neşterle deş! Ama yaşat!" Dedim.
Olamazdı.
Artık kendimi asla affetmezdim. O beni ben onu daha o kadar çok üzmemişken beni bırakamazdı!
İçeriden bir hemşire girdi ve "hastanın kalbi son anda çalıştı doktor bey, acilen Şok'a ihtiyacı var" dedi.
Biliyordum! O beni asla bırakamazdı. Yapamazdı. Asla. Ben onu bırakabilirdim...
-1 Hafta Sonra-
-Hazal-

Zorda olsa Gözlerimi açtım.
Bir hastane odasındaydım, kolumda ise serum vardı.
"Gözlerini açtı" Anıl'ın sesiydi bu...
Bana küsen
Bir daha asla yüzüne bakamayacağım bana küsen erkeğin.
Anıl'ın elleri benim saçlarımı okşuyordu.
Arkada da Rüzgar vardı. Anıl'a sinirli sinirli bakıyordu. Anıl'ın yanında da Zümrüt vardı.
"Aşkım nasılsın?"Hemen ellerime baktım dikişlilerdi. Tavana baktım.
Hem Anıl'dan hem de Rüzgar'dan çok utanıyordum.
Ne yapmalıydım?

En iyisi ikisiyle de konuşmamalıydım.

"Kesin bir şey oldu benim aşkıma hiç konuşmuyor!" dedi Zümrüt'üm hayatımdaki tek gerçek insan O'ydu.

"Çıkar mısınız?" dedi doktor bey.
Bana son kez baktıktan sonra çıktılar.
🕊⚜🕊⚜🕊⚜🕊⚜
Yarım saat sonra beni taburcu ettiler ve odadan çıktım.
Anıl hemen yanımdan geldi ve koluma girmeye çalıştı.
Kolumu çektim!
Bunu yapamazdı ilk önce üzüp sonra hiçbir şey olmamış gibi davranamazdı!

"Zümrüt gel birlikte eve gidelim" dedim Zümrüt'te başını onaylarcasına salladı.

"Ben götürseydim Hazal?" dedi Anıl. Ona gerçekten çok kızgındım.

"İstemiyorum ben Zümrüt'le giderim" dedim. Bana baktı ve gülümsemeye çalıştı.
                                               
-Rüzgar-
Ohhhh, çok iyi olmuştu.
Hazal'a zaten güveniyordum.
O çocuğun nasıl biri olduğunu görmeliydi. Ama kendi görmeliydi bunu, daha çok soğurdu. Zümrüt'ün kulağına fısıldadım.
"Zümrüt, siz Hazal'ın evine gidin ben geleceğim ama bunu Hazal'a söyleme"
Zümrüt'te bana gözlerini kırparak onay verdi.

-Zümrüt-
Rüzgar acaba Hazal'a ne yapacaktı?
Ay, çokta yakışıyorlardı aslında ama maalesef Hazal'ın daha gerçekyüzünü bilmediği bir Anıl'ı vardı.
Rüzgar izin verse ben kendi ağzımla Hazal'a söylerdim!
Sinirle burnumdan soludum ve taksiye bindik zaten evi yakındı.
Eve vardığımızda Hazal'ı yatağına yatırdım ve uyudu. Arkadaşım benim ya!
Nasıl melek gibi uyuyor.
Kapının sesi kulaklarımı doldurdu.
Kapı mı?
Rüzgar'ın en az bir saat sonra gelmesi lazımdı.
Kapıya baktığımda önümde birden bire Anıl'cığım (!) beliriverdi.
"Hazal burda mı?"
"Sanane"
"Zümrüt Hazal'ı görmek için geldim seninle tartışmak için değil!" Dedi ve içeri girdi.
"İçerde senin ona ne yaptığını bilmeden uyuyor!" Dedim. Hemen içeri koştu.
Kapıyı açma sesi geldi ve ben oturup film izledim.
Tam su alacaktım ki Hazal'ın çığlık sesleri kulağımı doldurdu.
"Zümrüüüüüüüüüt"
"Hazal?" Diye bağırdım.
Onların olduğu odaya koştum kapıyı açmaya çalıştım ama! AMA!
Kitliydi!
Lanet olsun ki kitliydi!
"Anıl ona birşey olursa seni öldürürüm zavallı alasın mı öldürürüm!" Diye bağırdım. Benim aşkıma bir şey olmasın ! Ona olmasın!
Zil çaldı!
Rüzgar!
Yetişti!
Hemen kapıya koştum kapıyı açtım ve açar açmaz "Rüzgar Anıl geldi zorla içeri girdi şimdi Hazal'ın bağırış sesleri geliyor kapıyı kilitlemiş!" Tek nefeste söylemiştim.
Rüzgar hemen Hazal'ın odasına koştu.
"Lan! Gerizekalı! Aç lan şu kapıyı!"
Anıl'ın gülme sesi geldi ve ardından "Elinden geleni ardına koyma Rüzgar!" Dedi.
Rüzgar kapıyı zorladı en sonunda ayağıyla kırdı.
Madem kırabiliyorsun neden en baştan kırmıyorsun akıllı!
Hemen içeri girdiğimizde Hazal camın önünde her an atlayabilir gibi duruyor ve Anıl'a bakıyordu.

Anıl ise sersem sersem gülerek bize bakıyordu.
Bu arada Rüzgar yanında bir arkadaşını getirmişti. Adı Çakıl'dı.
Çakıl'da bize bakıyordu.
Anıl, Hazal'ın yanına doğru yürümeye başladı.
"Eğer odadan çıkmazsanız Rüzgar'ın çok sevdiği ve Zümrüt'ün biricik arkadaşı Hazal biter." Dedi.
"Sen kimsin de benim arkadaşıma dokunuyorsun acaba?" Diye bağırdım.
Çakıl geldi ve bana sakin ol işareti yaptı bende olumlu olacak halde başımı salladım.
"Hazal sakin ol tamam mı güzelim? Bak ben seni bu seni sevdiğini sandığın adamın elinden alacağım!" Dedi Rüzgar.
Gözyaşlarım tenimi ıslatırken Hazal, Rüzgar'a anlamsızca ne demek istermiş gibi baktı. Rüzgar'ın bir şey dememesi lazım!
"Bu çocuk sen hastanede baygın halde yatarken bir kadınla birlikte oldu!" diye bağırdı.
Hazal eliyle ağzını kapattı ve gözlerini Anıl'a pörtlete pörtlete baktı.
"Anıl?" Eveeeet Hazal bağırmaya başlamıştı.
"ANIL NASIL YAPARSIN? NASIL? BEN SANA TÜM KALBİMİ VERDİM SEN BENİM TÜM HAYATIM OLDUN SIRF SENİN İÇİN RÜZGAR'LA KONUŞMADIM BENİMLE KÜSERSİN, KONUŞMAZSIN DİYE AMA BEN SENİN YÜZÜNDEN İNTİHAR ETTİĞİMDE YANIMDA DURMADIN VE BİR KADINLA  Mİ OLDUN ANIL?"
Ağlıyordum!
Hazal'ın gözünden bakınca gerçekten...
Berbat bir şeydi!
Anıl Hazal'ın yanına gitti ve kulağına birşey fısıldadı. Nedense Hazal gözlerini açtı ve ona baktı.
"Tamam" dedi.
Acaba o mal Hazal'a ne demişti?
Zorlamış mıydı?
Ne yapmıştı ulan ne!

Son SarılmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin