"Kafanda Nasıl şeyler var?" Dedi Gece gözlerini kısarak.
Boğazımı temizledim.
"Gece, sana anlatacaklarım sadece ikimizin arasında kalacak. Başkalarına söylersen iyi gitmez" dedim beklentiyle. Korkarak başını bir aşağı bir yukarı hareket ettirdi.
Ona tüm planımı anlattıktan sonra ağzı şaşkınlıkla aralanmış bana bakıyordu.
"İçindeki şeytanı çıkardılar diyorsun" Dedi gülerek. Gülmesine karşılık verdim ve ayağı kalktım.
"Hadi bizimkilerin yanına inelim" dedim ve kapıya doğru yürüdüm. Kolumu tutan bir çift elle Gece'ye baktım.
"Bekle sana söylemem gereken birşey var" derin bir nefes aldı.
"Kendine dikkat et. Gözün döner veya birşey olursa beni ara"
Ona sarıldım.
🕊⚜🕊⚜🕊⚜🕊⚜
Biz, gecenin 2'sinde korku filmi izleyen insanlar olarak yarımız uykuya dalmıştık. Ben ise uyumak ve uyumamak arasında ince çizgideydim. Filmin bitme müziği çalarken elime kumandayı alarak normal bir kanala bastım.
Bir magazin programı vardı.
"Ünlü popçu, oyuncu gü-" Altuğ, yattığı yerde değişik sesler çıkarırken sağ tarafa kaydı. Korkuyla gözlerimi açarak elimi uzattım ama ne fayda?
Sağ tarafa döndüğü gibi poposu yerle buluşmuştu. Bulunduğu duruma kendimi tutamayarak gülmeye başlarken bana yan bir bakış attı ve poposunu ovarak banyoya girdi.
Bu sırada herkes gözlerini açmıştı. Birçoğu tekrar gözlerini kapatarak uyumaya devam etti. Aruz ise homurdanarak gözlerini kapatacakken Kaşlarını çattı ve kafasını dizlerimden çekti.
"Sen neden uyumadın?"
"Bilmem tam uyuyacaktım Altuğ yere düştü" dedim kıkırdayarak. Benim bu halim onuda güldürmüştü.
Ah bir bilsen Aruz sevgilinin aklında neler olduğunu. Sonra üzüleceği için şimdi güldüğünü. Küçük bir kızın o adamlara neler yapacağını bir bilsen...
Susturdum iç sesimi. Yine bağlamıştı hüzüne.
Yaşamak istiyordum hem ben dolu dolu yaşamak. Geleceği düşünmeden, üzülmeden. Gülmek haram değildi ki hem bana.
Gülebilirdim.
İnsanlarda bunu istiyordu ya...
"Yine daldın düşüncelere" Dedi uykulu sesiyle.
"Altuğ'un Nasıl düştüğünü düşünüyorum" dedim tebessümle. Banyodan Altuğ, gelirken önce yattığı yere şimdi oturmuştu.
"Aruz kanka ya kabus gördüm. Bak şimdi-" Aruz gözlerini devirdi.
"Git suya anlat Altuğ" Altuğ, daha neden anlamamıştım ama gözlerini karpuz kadar açmıştı. Ne düşünüyordu bu çocuk gene?
"Su kim lan?"
Nefes al Hazal. Nefes al.
Bu insanlar boşuna atmosfer tüketiyor sen neden tüketmeyesin.
"Bari bu kadar sap olduğunu belli etme" Dedi Aruz gülerek. Altuğ suratını asmış bir çocuk edasıyla kollarını göğsüne bağlamıştı.
"Oy, oy neden öyle diyorsun abisi o daha küçük. O ne canlar yakacak" dedim gidip yanına oturarak.
Yanaklarını sıkmayı da ihmal etmemiştim.
Hızla ellerimi yanaklarından çekti. Bu ani hareketi beklemediğim için ister istemez ellerim koltuğa çarpmıştı.
"Yanaklarımı-" Aruz'un, üstündeki tişörtü ona atmasıyla sözü yarıda kaldı.
"Peki Altuğ. Öyle olsun." Dedim ergen triplerine girerek. Hiç arkama bakmadan odama çıktım.
Üzerimi bir çırpıda değiştirerek yatağıma yattım.
Havalar azda olsa sıcaktı. Klimayı açarak soğuk havanın cildimle buluşmasına izin verdim. Daha sonra ise yanımdaki bir ağırlıkla uyuya kalmıştım...
Uyan! Yapacağın şeyler var!
Dedi içim. Klimayı kapatarak sağ tarafıma baktım. Kolu üstümde olan bir Aruz vardı. Telefonumdan saate baktım.
'7'
Üstümdeki eli yavaşça yerine bırakarak üstüme birşeyler giyindim. Zaten uyuyordu 10'u bulurdu uyanması.Ne olur ne olmaz yelek ve ince çorapta giymiştim.
Varla yok arasında bir öpücük kondurdum yanağına.
Çantama da para, telefon vs. Koyduktan sonra kapıya doğru yol aldım. Bir el beni durdurduğunda yakalanma korkusuyla yavaşça arkama baktım.
"Korkma, benim Gece nereye gidiyorsun?"
"Enes ve annemin mezarlığına. Daha sonra ise planımın ilk aşamasını yapacağım" dedim. Yanağımdan öperek uğurladı beni.
Arabamın kilidini açtım ve annemin mezarlığına yol aldım.
🕊⚜🕊⚜🕊⚜🕊⚜
Park ettiğim arabama son kez bakarak mezar önündeki çiçeklilerden bütün çiçeklerin karışımı iki tane buket aldım.
Taş yollardan geçerek ezberlediğim isme gittim.
'Rabia Sevinç Soylu'
Tam yanındaki yeni olan mezardaki isme baktım
'Enes Dinç'
"Selam, biraz uzattığım için özür dilerim anne ve Enes." Ceset ve ağaç kokusunun birleştiği mezarlıklara gülümsedim.
"Anne, hiç merak etme Enes'in intikamını alacağım. Onu buraya getirmenin cezasını çekecekler."
Enes'in mezarlığının üstüne oturdum ve parmaklarımı isminde gezdirdim.
"Meleğim benim" pis olması umrumda olmadan öptüm ismini.
Daha sonra ise kalkarak mezarlarına Çiçek diktim.
"Planım bitince yanınıza geleceğim ve intikamını aldığımı söyleyeceğim" dedim ve uzaklaştım.
Arabama binerek Buse'nin kaldığı yere doğru gittim. Elimdeki adrese geldiğimde önümde küçük bir bina vardı (ve eski) önündeki Demir kapı ittiğimde açıldı.
"No 6" dedim tekrar ederek. Büyük ihtimalle 4. Kattaydı. Asansörü bile olmayan binadan merdivenler yardımıyla çıktım.
Kapıyı çaldıktan sonra önümde yaşlı bir adam çıktı.
"Merhaba amca, Buse burada mı acaba?"
Yaşlı amca gülümsedi.
"Duşta. Kim geldi diyeyim?"
Gülümsedim.
"Ben şimdi gideceğim zaten. Abisinin sevgilisinin geldiğini söylersiniz" dedim ve gittim. Tamda istediğim gibi!
Tıkır tıkır işliyordu planım.
Hızla arabama koştum. Sıra Anıl'daydı. Fakat daha nerede olduğunu bile bilmiyordum.
Telefonumun çalmasıyla 'Demir' yazısı belirdi ekranda.
"Nerede olduğunu öğrendin mi?" Diye sordum vakit kaybetmeden.
"Elbette öğrendim. Xxxxx otelindeymiş. Üniversiteye gitmeyecek. Bir süre orada kaldıktan sonra Senin üniversitene misafir olarak gelecek." Dedi.
Gözlerimi kısarak gaza yüklendim.
En sonunda otelin önünde durdum.
Resepsiyondaki kadına doğru hızlıca yürüdüm.
"Anıl Taşgiren hangi odada acaba?"
Kaşlarını çattı kadın.
"Kim geliyor diyeyim?"
Gülümsedim sinsice.
"Buse" kafasını sallayarak Anıl'ı aradı.
"Tamam sizi bekliyor 7. Kat 21. Oda"
Telaşla asansörü çağırarak 7. Kata bastım.
Yavaşça kapı açıldı ve sağ taraftaki odaya gözüm takıldı.
"21"Yavaş, yavaş alacaktım intikamımı. Yavaş yavaş...
Tıklattım kapıyı. Önümdeki kişinin yavaşça yüzü düştü.
"Hazal?"
"Selam, Anıl konuşmamız lazım"
Kaşlarını çatarak içeri girmem için geri çekildi. İçerideki koltuğa oturdum.
"Gel otur senin odan" dedim ve güldüm.
Gülüşümün içinde istemsiz bir kin vardı.
"Hayırdır ne oldu?" Dedi. Garibine gitmişti galiba ama normaldi.
Yanıma oturduğunda kaktım ve kapıyı kilitledim.
Yüzüne çapkın bir gülümseme koydu. Ne düşünüyordu ki?
Onu sevdiğimi falan mı?
"Kapıyı kilitledin" Dedi hala gülümserken
"Evet kör olmadığına göre. Ve gülümsemeyi bırak. Düşündüğün gibi birşey yapmaya gelmedim"
"Ne yapmaya geldin?"
Çantamdan kılıflı bıçağı çıkardım.
"O bıçakla bana birşey yapacağını mı düşünüyorsun?" Dedi alayla.
"Seni bu bıçakla öldürürüm Anıl. Kimsenin ruhu duymaz emin ol, paranın yapamayacağı şey yoktur" diyerek kılıfı bir kenara attım.
Biz bizeydik artık.
Bıçak, ben ve Anıl.
Bir sandalye çekerek önüne oturdum. Bıçağı ise boynuna dayadım. Güldü hatta kahkaha bile attı.
Ne yapmaya çalışıyor bu mal?!
"Şuan ne kadar seksi durduğunu biliyor musun acaba" Dedi ve güldü. Şimdi boğazını kessem acı çekmeyerek ölürdü pislik.
Bileğini tuttum. Üst kısmına derin ve uzun bir yara açtıktan sonra kılıfımı alarak kapıya yöneldim.
"Daha yapacaklarımı görmedin Anıl. İşte şimdi intikam zamanı"
Kapıyı sert bir şekilde çekerek çıktım.
🕊⚜🕊⚜🕊⚜🕊⚜
"Oha gerçekten öyle birşey yaptın mı?" Dedi Gece şaşkınlığını belli ederek.
"Tabiiki de yaptım. Kanı bile hala bıçakta." Dedim gülerek.
"Bakayım" diyerek bıçağa doğru yürüdü.
Ufak çaplı bir çığlıkla kulaklarımı kapattım.
"Yuh kızım sendede ne ses varmış be"
"Yok ben bunu yıkayacağım" Dedi ve banyoya gitti.
Saat, 14 olmuştu bile.
Telefonumu açtığımda yüzümdeki sırıtış yerini gülümsemeye bıraktı.Buse: Neden evime geldin? Birşeyler planlıyorsan oyununa gelmem
Gece içeri geldi ve bıçağı kılıfına koyarak geri lambanın üzerine bıraktı.
"Haber var mı?"
Yazdığını ona okudum. Derin bir kahkaha attı.
"Bu kız ney sanıyor kendini?"
Kaşlarımı çattım.
"Ne sandığını bilmiyorum ama o gün orada olacağını adım kadar iyi biliyorum" Dedi sırıtarak.
Oyunuma geldin bile Buse...Yeni bölüm mü!
Dkdjd evet yeni bölüm. Üst üste geldi bölümler zaten yükleyememiştim hatta önceki bölüm için baya uğraşmıştım. Ne yapayım? İlham gelmiyor. İlham demişken diğer bölümde veya daha sonra size ilham perimin neye benzediğini anlatacağım :p
Si yu leytır tu yb ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Sarılma
Teen Fiction@ Tüm Hakları Saklıdır @ "Enes'e onun adını sordum. İleride aşık olacağım adamın adını söyledi. "Aruz"dedi. Sonra Aruz yanımıza geldi, Enes'le tokalaştılar falan teşekkür ettim şarkı için. "Birşey değil" dedi. Hah! Birşey değilmiş. Sen geldin girdi...