Telefonum birdaha çalmaya başladı.
Gece arıyor...
"Hazal! Hazal, iyi misin birşey mi oldu!" Gece bağırarak konuştuğu için telefonu biraz uzaklaştırdım.
"Sakin ol Gece. Bir arkadaşımda kalıyorum" derin bir nefes verdi.
"Tamam. Hangi arkadaşında çünkü bütün tayfa sizin evde" gözlerimi sıkıca kapattım.
Tanımıyordu, tanımıyorlardı. Almak isteyeceklerdi.
"Bo- Bora'da" uzun süre bir sessizlik oldu.
"Bora?"
"Okuldan bir arkadaşım bu akşam burada kalacağım yarın anlatırım"
"Tamam-" derken telefonu Aruz alarak bağırmaya başaldı.
"Nerdesin sen kızım! Bir laf söyledim diye Bora, Mora noluyor! Amacın ne? Kıskandırmak mı?" Gözlerim dolmuştu.
Filmin etkisidir diye düşündüm, ama değildi.
"Sen deli misin? Ben seni neden kıskandırmak isteyeyim ki? Birşeyim misin? Değilsin o zaman sorun ne" diye bağırdım ister istemez. Daha sonra ise yüzüne kapatarak geri şarja koydum. Tabii bağırdığım için içeriye Bora girdi."Ne diye bağırıyorsun?" daha sonra ise yanıma oturdu. "Sakin ol küçük kız. Hayat insanlara kızacak kadar uzun değil demeyeceğim. Kız anasını satayım. Kız" ben ona tuhaf tuhaf bakarken o ise gülmeye başladı.
"Bora, akıl hastası falan mısın?" daha çok gülerken bende gülmeye başladım. Delirmiştim galiba. Sevgilimden ayrılmıştım okul başlamıştı ve ben gülüyordum. Aman boşver daha öncede dediğim gibi gülmek haram değildi bana.
"Tamam artık yeter. Yarın hem senin hem benim okulum var hemen uyu" diyerek ışığı kapattı ve odadan çıktı. Bu çocuk beni güldürüyordu. Daha tanışalı 1 gün olmamıştı hemde. Aman be dedim, boşver iyi hissettiriyor ya. Ama benim şuan cidden uyumm lazımdı. Kafamdakileri atarak uyumam.
*************
Gözlerim içeri giren güneş ışığı karşısında acıyarak açılırken telaşla saate baktım.
9.10
yok ya saat 9 falan değil dimi? Aman Tanrem geç kaldık! Hızla yataktan çıkarak Bora'nın yattığı yere koştum.
"Bora kalk Bora!" Bora'yı bir yandan dürtüyor bir yandanda hızlı olmaya çalışıyordum.
"Bora kalk diyorum ya Bora!" ani bir hareketle elimi tutarak beni kendine çekti. Bende üzerine düşmemek için direnirken tüm direnişlerim boşa gitti ve Bora'nın üstüne düştüm.
"Noluyor ya? neden üzerimdesin?" gözlerimi devirdim.
"Beni üstüne çektin çünkü Allah'ın akıllısı. Okula geç kaldık hemen beni evime bırak" gözlerini zar zor açarak ayağı kalktı. "Ta-tamam" hızlı hızlı evden çıkarken arbasının önüne geldik ve bindik. O arabayı çalıştırırken bende emniyet kemerimi bağladım.
yol boyu hiçbirimiz konuşmamıştık. En son evimin önüne geldiğimizde çıkmak üzere kapıyı açtım. Dışarı çıkacaktım ki sesiyle duraksadım.
"Seni burda bekleyeceğim" onaylar şekilde başımı salladım. O zaman ekstra ilgi göstereceğim yani sonuçta hergün okula Bora bırakmıyor ya. Anahtarı deliğe soktum ve kapıyı açtım.
"Nerde kaldın?" gözlerimi devirerek odama doğru koştum daha sonra ise kilitledim.
"Kapıyı kırdırtma bana!" diye kükredi.
"İster kır ister yak ama ben açmayacağım" bir tekme attıktan sonra merdivenden inme sesi geldi. Bende hızla üzerimi giydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Sarılma
Teen Fiction@ Tüm Hakları Saklıdır @ "Enes'e onun adını sordum. İleride aşık olacağım adamın adını söyledi. "Aruz"dedi. Sonra Aruz yanımıza geldi, Enes'le tokalaştılar falan teşekkür ettim şarkı için. "Birşey değil" dedi. Hah! Birşey değilmiş. Sen geldin girdi...