Son Sarılma

-24- Evlilik teklifi

***HAZAL***
Ağlayarak oradan uzaklaştım. Bir ağaca tek elimle yaslanıp soluklanmaya başladım. Nefeslerimin arasında gözlerimden gözyaşları dökülmeyi ihmal etmiyordum tabii. Telefonum çaldığında ekranda 'kuziş' yazısı belirdi. Meşgule attığımda ise yanıma Aras geldi. Aras ve Enes kavgalıydı. Ağlamam durduğunda onun ne yaptığını anlamaya çalıştım ama anlayamıyordum. Yanıma gelmiş ve bana dik dik bakıyordu.
"Ne var?" Dedim.
"Aruz'la kavga ettiğinizi biliyorum" gözlerimi devirdim. "Yani?" O da bana gözlerini devirdi.
"Alt tarafı yanında hiçkimse olmadığı ve ağaca yaslanıp ağladığın için yardım etmek istemiştim ama sen idare ediyorsun" diyerek arkadını döndü. Tam gidecekti ki onu durdurdum.
"Tamam, özür dilerim. Dalga geçeceğini falan sandım." Dedim. Arkasını döndü ve bana gülümsedi.
"Nihayet sizin ailede bana inanan bir kişi" Dedi. Güldükten sonra gözümü ovaladım.
"Hasta felan mısın?" Diye sorduğunda Kaş'ımı çattım.
"Neden ki?"
"Ağaçla aşk yaşadın" güldüm. "Neyse ben gideyim." Dedikten sonra parka gittim. Salıncaklarda sallanırken yanıma Demir geldi.
"Gözlerin yine şişmiş ne oldu?" Diye sordu ve yanıma oturdu.
"Enes ve Buse'yi yakaladım."
"Yok Canım. Başka birşey vardır o işte" kafamı salladım.
"İnşallah başka birşey vardır." Bana gülümsedi ve ayağa kalkıp sarıldı. Bende ona sarıldığımda önümüzden yine Aruz geçti. Bizim yanımıza doğru gelmeye başladığında kollarımı Demir'den çözdüm ve onun gelmesini bekledim. Yanıma geldiğinde,
"Beni ne kadar çabuk unuttun" tam ağzımı açıcaktım ki konuşmaya devam etti.
"Şimdi ben konuşacağım." Sesi alkol almış gibi çıkıyordu.
"Şimdi sen benim yerime bu çocuğu mu aldın? Ama yakışıklıymış ondan sonra kim olacak? Onbir mi? Sen onu da yaparsın" Dedi. Sarhoş olduğunu artık çok kolay şekilde anlaşılıyordu.
"O benim sevgilim falan eğil. Kelimelerine dikkat et Aruz! O benim en yakın arkadaşım" diye bağırdım.
"Lanet olsun" dedi kendi kendine. Yere bakmaya başladı ve bana "özür dilerim" Dedi. Kaç gündür istediğim şey buydu. Ama böyle değildi.
"Kabul etmiyorum" diyerek eve gittim. Evde Enes vardı. Odama çıkmama izin vermeden bana kollarını iyice sardı.
"Ya bırak" diyerek bağırdığımda sinirden gülmeye başladım.
"Dinlemezsen bırakmam" dediğinde tamam anlamında başımı salladım. Olan biteni anlattıktan sonra Buse'nin Nasıl biri olduğunu daha iyi anladım.
"Sen, Aras'la değildin değil mi?" Tırnaklarımla oynarken sorulan bu soru bana deprem etkisi yaratmıştı.
"Sadece 4 dakika falan" dedim.
"Sana ne kadar yakın davranırsa davransın asla inanma." Dediğinde başımı salladım.
"Aruz'la aranız düzeldi mi?"
"Özür diledi ama kabul etmedim, artık onca laftan sonra kuru bir özürle kabul edemem."
Başını salladı.
"Gökhan'lar nerede?" Diye sorduğumda hemen gözlerini başka yerlere çevirdi.
"Çişleri çıkmış. Ay yani işleri demek istedim" benim muhteşem kuzenimin bir huyuda yalan söyleyememek.
"Peki" diyerek geçiştirdiğimde kapı çaldı.
"Sen baksana"
"Peki diyerek Enes kapıyı açtığında gözlerini devirdi.
"Elçin gelmiş Hazal" diyerek bağırdığında Elçin yanıma koşarak geldi.
"Hazal barıştınız mı Aruz'la? Aranızda geçenleri duydum Buse *****su sizin aranızı bozmuş" Dedi tek bir nefeste.
"Aruz özür diledi ama bana söylediklerinden sonra çok kuru oldu o özür" dedim. Kafasını salladı ve tanımıza Alfa geldi.
"Selam Alfa" Dedi Elçin.
"Gelirken Aruz'ları gördüm şa-" Enes birden eliyle Elçin'in ağzını kapayınca kulağına doğru gitti ve birşeyler söyledi.
"Peki" Dedi Elçin. Enes'in Elçin'in kulağına gidip birşey söylemesi ve Elçin'in 'peki' demesi bana Anıl'la aramıza geçenleri hatırlattı. Gözlerimi ellerimle sildim.

***ARUZ***
Tam tamına 2 saattir Bizim grup ve ben Hazal'a birşeyler planlıyorduk. Son fikrimiz ise benim yalandan bitkisel hayata girmem ve beni affetmesiydi.
"Oğlum iyi misiniz kızın kalbi dayanmaz" Dedi Altuğ. Fikir almak için Demir adındaki Hazal'ın BFF'sini de (!) çağırmıştık.

"Eğer Hazal için iyi birşey yapmazsanız burada 2 saniye bile kalmam" dedi Demir.

"Umarım bunu Hazal'a söylemezsin. Son fikri yapmayacağız. Nasıl tanıştıysak öyle affettireceğiz" dedim.