-19- Öğrendim

96 17 8
                                    

Multimedya: 1K özel çizdiğim resim
Eve geldiğimde koşarak banyoya girdim kendime bakmak için. Aynaya bakmamla rahatlamam bir oldu çünkü aksi hiçbirşey yoktu. Çok uykulu olduğum için yatağıma yatıp uykuya devam ettim.
****
Uyandığımda evden patırtılar geliyordu. Gözümü ovuştura ovuştura salona gittiğimde Enes beni bekliyor gibiydi.
"Enes?" Sesim uykulu çıkmıştı.
"Hazal, Umut gelmiş" Dedi hafifte olsa sesinde kızgınlık vardı.
"Eee, nolmuş gelemez mi?" Diye sorduğumda gözlerini devirdi.
"Gelemez" diye mırıldandığında büyük ihtimalle duymamam gerekiyordu ama duymuştum. Onunla konuşmak için yanına oturduğumda bana bakmamaya başladı.
"Neden Umut'u, kardeşini sevmiyorsun?" Diye sordum.
"Ona kardeşin deme Hazal"
"Ya neden söylesene"
"ÇÜNKÜ O BENİM KARDEŞİM DEĞİL" kükremişti bildiğiniz. Artık Nasıl sinirlendiyse...
"Bak Hazal benim annem varya annem babamı aldattı. Sonra da Umut geldi" kaşlarımı şaşırdığım için kaldırdım. "Ama Umut bunu isteyerek yapmadı ki suç annenin Umut'un değil. Aranızda 4 yaş var değil mi? Sen 4 yaşındayken gelmiş hem belki de annen hamileyimi seni kandırmak için söylemiştir ondan sonra babanla çocuk esirgeme kurumundan almışlardır" dedim. Ben ne ara bu kadar mantıklı konuşmaya başlamışım ki? Hepsi Aruzmon'un yüzünden...
Bir dakika Aruzmon ne yapmıştı! Öpmüştü beni!
Ben Nasıl birdaha onun yüzüne bakacağım?
***SALI***
Okula geldiğimde çantamı sırama attım. Dışarıya baktığımda Gece'yi dolabından birşey alırken gördüm. Gökhan koşa koşa biryere gittiği için birazdan Gece'ye çarpacaktı.
"Gece" diye cırladığımda çok geç kalmıştım. Gece bir yerdeki kitaplara bir de Gökhan'a baktığında
"Ne yapıyorsun gerizekalı?" Diye bağırdı.
***GECE***
Kitabımı almak için dolabıma yöneldim ve dolaptan birkaç tane kitap aldım. Tam arkama dönüp gidecekken Gökhan'ı görmem ile yere düşmem bir oldu. Hazal'ın "Gece," diye bağırdığını duydum ama çok geçti. "Ne yapıyorsun gerizekalı!" Bağırdığım Zaman Gökhan elini uzattı ama tutmadım. "Aman, senin eline ihtiyacımız yok." Gökhan, "tamam," deyip ilerlediğinde ona şaşkın şaşkın baktım. Normalde 'ben seni düşürdüm kaldırmasını da bilirim' gibi şeyler söylemesi gerekmiyor muydu? Hazal gülmeye başladığında bende hiçbirşey olmamış gibi yerimden kalktım ve kitaplarımı dolabıma koydum.
***HAZAL***
Gökkuşağı "tamam" diyerek gittiğinde gülmeye başladım. Arkamda bir nefes hissetmemle sıçramam bir oldu. Arkamdakine bakınca Aruzmon vardı. Evet şimdi ben Nasıl senin yüzüne bakacağım Aruzmon? Önüme döndüğümde çok güzel bir şekilde güldü. Mesela ben biryerimi yırtsam bu kadar güzel gülemezdim.
"Bunu yapmaya devam edecek misin Aruzmon?" Diye sorduğumda büyük ihtimalle sırıtmaya başlamıştı.
"Ne yani utanıyor musun benden?" Diye alaylı bir şekilde konuştuğunda gözlerimi devirdim.
"Tabii ki de utanırım şapşal beni... Beni öptün!" Dedim ve arkamı döndüm.
Tekrar kulağıma doğru yaklaştı ve "bu sonuncu değildi biliyorsun değil mi?" Diye fısıldadığımda daha çok kızardığımı hissettim. Sırama doğru yöneldiğimde sırama oturdum. Yanıma Elçin geldi. Ah tabii ki de Elçin şu an yanımda Aruz'un oturduğunu bilmiyordu. Tam ağzımı açacaktım ki Aruz peşimden geldiği için Elçin'e tip tip baktı. Ben ise hala Aruz'a yaklaşamıyordum.
"Orası benim yerim" diyerek yanıma oturduğunda Elçin kaşlarını kaldırıp ona baktı. Ben hala onları izlemekle meşguldüm.
"Hazal şu kaba şeye birşey der misin?" Dedi Elçin. Birşey demek o kadar çok istiyordum ki bu kaba şeye ama 3 aydır o birşeyi diyememiştim.
"Tamam bir dakika Elçin sende sol yanıma otursan olmaz mı? Çünkü Aruz'un Maaşallah keçi inadı olduğu için..." Dedim ve boş bir sırayı sol yanıma çekti. Ona gülümsediğinde "Anıl'la ne oldu kız?" Diye sordu. Bunu duymuş olmalı ki Aruz'un çenesi seğirmeye başladı. Aruz yerinden kalkıp gittiğinde Elçin'e herşeyi anlattım. Gözlerini yere kadar büyük ihtimalle açmış beni dinlerken anlatmam bittiğinde,
"Anıl'ı hiç tanıyamamışım" Dedi. Kafamı aşağı yukarı salladığımda "Peki senin yanında oturan kaba şey kim, itiraf edelim çok yakışıklıymış" Dedi. Şimdide benim ayağım seğirmeye başladı.
"O eşcinsel" dediğimde anlamış şekilde başını salladı. Zil çaldığında bende kitaplarımı çıkardım ve içeriye Aruz girdi. Yanıma oturmak yerine başka bir kızın yanına oturduğunda ona kaşlarımı çattım. O benim be kimin yanına oturuyor!
Hemen yanına giderek onun kolunu tuttum ve yanıma oturtturdum. Ona döndüğümde bana pis pis sırıtıyordu. "Kıskandın mı cadım?" Dedi gülerek. Kıskandırırsan kıskanırım Aruzmon!
"yanımda otur ağzını açma bende gider Muradımın yanına otururum ." Tam bir şey diyecekken parmağımla durdurdum. "Ne dedim ben konuşmak yok"
Ders başladığında bir Elçin'le konuştum bir de telefonuma baktım. Nihayet zil çaldığında sıramdan kalktım ve Enes'in yanına gittim. Üniversite ve lise yanyanaydı.
Enes'in sınıfına girdiğimde Enes uyuyordu. Yanına gittim ve Enes'i dürttüm.
"Ne var Hazal?" Dedi. Yüzüm düştüğünde o koca yüzünü kaldırdı ve bana baktı.
"Ne oldu?" Diye sorduğunda ona gülümsedim.
"Bugün erken çıkalım mı?" Bana gözlerini devirdi.
"Umut içinse asla teklif bile etme" onun içindi tabii ki de Umut'u dışlıyorlardı! "Onun için değil benim hastaneye gitmem lazım" dedim. Kaşlarını çattı. "Neyin var ki?"
"Yaz geliyor ondan soğuk astımı oldum" bana mal mal bakınca
"Soğuk astımı diye bir şey yok yalanını yesinler" Dedi.
"Tamam be tamam Hamileyim!" Dediğinde yerinden kalktı ve beni öldürecekmiş gibi baktı.
"Kimden öldürürüm hem seni hem onu" dediğinde gülmeye başladım. "Şaka şaka" dediğimde rahatlamış bir şekilde bana baktı.
"Ne oldu peki?" Diye sorduğunda "tamam ya Umut'un bir suçu yok Barışın artık. Küçüklüğümüzde de konuşmazdın sen Umut'la hep ağabeyim beni sevmiyor diye binanın köşesine siner ağlamaya başlardı. Çocuk sizin yüzünüzden gelemiyor eve!" Dediğimde ba a suçluymuş gibi baktı. "Tamam barışacağım ama bir şartım var" dediğinde bende başımı salladım.
"Tamam"
"Artık başını beladan uzak tut" dediğinde başımı salladım.
"Peki hadi çıkalım o Zaman" dedim ve Enes çantasını topladı ve lise tarafına geçtik. Bende çantamı topladığımda tam çıkacaktım ki biri kolumdan tuttu. Kolumdan tutana baktığımda Aruz vardı.
"Nereye?" Diye sorduğunda "eve" diyerek cevap verdim. "Peki bende geliyorum" dediğinde ona şaşkınca baktım.
"Senin derslerin yok mu Aruzmon?" Diye sordum.
"Senin toksa benimde yoktur güzelim" Dedi. Bana güzelim mi demişti? Beni güzel mi buluyordu? En son benim güzel olmadığımı söylemişti.
"Güzel miyim?" Yüzünü sindi bir gülüş aldığında ona baktım.
"Lafın gelişi söylemiştim" sinirle koluna vurduğumda bana,
"Şaka kızım güzelsin güzel" dedi. kaşlarını çatarken "neden gülümsüyorsun?" Diye sordu. "Gülümsemiyorum" dediğimde telefonundan aynayı açta ve bana gösterdi. Salak salak gülümsüyordum! "Aklıma birşey geldide ondandır" dedim.
"Peki" deyip geçiştirdiğinde çantamızı alıp yürümeye başladık. Müdürden izin kağıdı alarak sınıf defterine koyduğumuzda Enes dışarıda bizi bekliyordu.
"Kimin arabasıyla gidiyoruz?" Diye sordum. Benim Elmasımı burada bırakamazdık!
"Elması burada bırakamayız!" Diye çıkıştığımda, "Elmas kim?" Diye sordu Enes.
"Benim su yeşili yeni bebeğim" dedim.
Aruz gözlerini devirince "o Zaman siz Aruz'la senin arabanda gidin bende kendi arabamla gideyim." Dedi Enes.

Son SarılmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin