-25- ÖDEŞME ZAMANI ARUZ...

65 15 7
                                    

Ne diyecektim?
Yarın öbür gün evlenemezdik değil mi?
Daha 2 ay olmuştu...
"Aruz... Ben yani biz... Daha çok erken" dedim. Üzgünce yere baktı.
"Şaka şaka EVET!" Diye bağırınca gülümsedi. Ayağa  kalkıp bana sarıldı.
"Evet Dedi" diye bağırınca herkes alkışladı.
"Hadi bunu kutlamaya gidelim" Dedi Gökhan. Bütün grup bir bara gittik.

**1 SAAT SONRA**
Meyve kokteylilerimi içtikten sonra biraz sersemledim. Hayır kokteyllerde alkol yoktu. Neden sersemlediğimi bende bilmiyordum.
"Ben tuvalete gidiyorum" dedim ve tuvalete gittim. Kendime aynadan baktığımda gözümü zor açtığımı farkettim. Yüzümü buruşturduğumda içeriye Gece girdi.
"Hazal?"
"Gece?"
"İyi misin hiç iyi gözükmüyorsun"
"Gece-" gözlerim kararmaya başladı ve kendimi soğuk zeminde buldum...

***GECE***
"Oha iyi misin" Hazal yerde baygın şekilde yatıyordu.
"Aruz!" Diye cırladığımda içeriye Buse malı girdi.
"Kızım hemen abini çağırmassan kız ölecek" gözlerini devirdi.
"Anıl'ın oyununa gelmiş bebeğim" Dedi.
"Seni de Anıl'ını da ******* "
Tek Kaş'ını kaldırdı. İçeriye telaşlı bir Aruz girdiğinde ise maskesini taktı ve ağlamaya başladı sürtük.
"Aruz, Hazal birden yere düştü ve Gece bana küfür etmeye başladı" Aruz kaşlarını çattı ve Hazal'ı telaşla kucağına aldı. Bende arkasından giderken herkes merakla bakıyordu.
"Bayıldı" dedim.
Gökhan beni kolunun altına aldı ve onun arabasından Aruz'ları takip ettik.
"Nereye gidiyor?" Diye sorduğumda bana baktı ve "Evine" Dedi. Başımı salladım.
"Gece'm sen benden utanmıyorsun değil mi?" Dedi. Utanmak mı neden utanayım ki?
"Hayır neden ki?"
"Bilmem öylesine sordum" Dedi. Nihayet geldiğimizde Hazal Aruz'un kucağında şarkı söylemeye başlamıştı. Yani kör kütük sarhoş olmuştu.
"****** böyle işi" Dedi Aruz.
"Hangi *** alkol koydu Hazal'a!"
"Aruz" dedim sakince. Bana döndüğünde
"kimin yaptığını biliyorum ama Hazal ayıldığında ne yapacaksan yap" dedim.
"Tamam, Gece söyle artık" Dedi.
"Anıl ve senin kardeşin yaptı" Dedi. Kafasını salladı ve sabır diledi.

***ARUZ***
O ***e gösterecektim gününü.
Hazal ayılsın onu bir güzel benzetecektim. Bununla tek kalmayıp o alkol şişesini ona yedirecektim!
"Ya Aruuuz" Dedi Hazal sarhoş sesiyle.
"Efendim Hazal?" Diye sorunca gülmeye başladı.
"Benimle evlenir misin" diyerek gülmeye devam edince bende gülmeye başladım.
"Evet desene" Dedi.
"Peki peki evet" dedim. Bana sarıldı ve "evet Dedi" diyerek beni taklit etti.
"Benim uykum geldi"
"Peki uyu cadı o zaman"
"Aruz sana birşey diyeyim mi?"
"De"
"Birşey"
Bunu duyduktan sonra burayı terk edesim gelmişti ama Hazal uyuduğu için kalkamıyordum. Dizime başını koymuş uyuyordu.
"Gökhan" diye seslendim Gökhan'a. Geldi ve yanıma oturdu.
"He de gülüm?" Dedi.
"Şu Anıl'ı bir depoya davet edelim" dedim. Güldü ve başıyla onayladı.
"Hazal'ı odasına bırak birlikte davet edelim" Dedi. Hazal'ı kucağıma aldım ve odasına götürdüm. Biraz onu izledikten sonra gözüme birşey takıldı. Bir mektup...
Üzerinde 'eskileri hatırlıyorsan ve özlüyorsan aynı bensindir' yazıyordu. Mektubun içerisine baktığımda Hazal'ın elyazısı vardı.
ANIL'a
Sevgilim... Bu hayat bana çok. Ne olursa olsun, başına ne gelirse gelsin, beni sakın unutma tamam mı aşkım? Sakın Rüzgar'a kızma bak sadece sarhoşken söylemiş
onları belli. Hoşçakal...
          Sevgilin Hazal'dan
Okurken gözlerime inanmamıştım. Hazal o'nun için hayatını bağışlamış ama o onu aldatmış mıydı yani? Altında bir de adres vardı.
Bittin işte şimdi Anıl!
Tarih olarak ise yarın akşam yazıyordu. Mektubu cebime sıkıştırdım. Aşağıya indiğimde sokak kapısını açtım. Bahçedeki masaya
(yani sandalye anlamında :d) oturdum. Ceketimin cebinden sigara paketini çıkardım. Çok stresli veya sinirli Zaman'larımda içerdim. Sigaramı yaktım ve içime dumanını çektim. Bunu yaparak kendimi öldürüyordum ama belki de kendimi öldürmek zevkli geliyordu. Sigaram daha bitmeden Çimene attım ve üstüne basarak söndürdüm.
Dağınık olan saçlarımı düzelttim ve arabama bindim. Kendi evime gittiğimde Buse evdeydi. Gece ve diğerleri kardeşime ne kadar iftira atsalar da ben onlara inanmıyordum.
"Kardeşim ben geldim" bana sarıldı.
"Hoşgeldin ağabeyciğim, Hazal'ın durumu Nasıl çok endişelendim" Dedi.
"Sadece alkollü" dedim onu rahatlatmak için.
"Peki ağabey, yarın akşam ne yapıyorsun?"
"Biraz işim var Canım" dedim. Başını salladığımda "ben odama gidiyorum" dedim ve odama girdim. Yatağıma uzandıktan sonra kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Son SarılmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin