Bir Komandonun Anıları

Güneydoğu

     Genç adam onu bu günlerine getiren geçmişine küçük bir yolculuk daha yapıcaktı zihninde.Onu çok yoran ve zorlayan bir operasyonunu hatırladı.

     Güneydoğunun küçük bir ilinin, hainlik dolu bir dağında, gecenin en karanlık anı. Şafak pek yakın ama güneşin doğmasını isteyen bir takım adam. Karla karışık yağan yağmur, her yer çamur, sırt çantalarından uzakta, küçük çalılıkların dibinde, 25 metre mesafeyle yüzüstü uzanmış bir avuç kahraman.

     Yüzleri yıldız ve ay ışığı parlamasından korunmak için boyalı, ellerindeki tüfeklerde emniyet kapalı, parmaklar tetikte, telsiz kulaklıkları kulakta ve atış için tim amirinin emri beklenmektedir. Dağın yamacına mevzilenmiş bu bir avuç adam tam bir sessizlikte, üzerlerine ince ince yağan karın etrafta erimesini izlemekte, yarım ayın geceyi çok az aydınlattığı halde etraftaki herşeyi tam netlikle görebilmeye şaşkın ve sonsuz bir sabırla beklemektedirler.

     Tim amiri ise(Genç Adam) sürünerek ve görüntü vermeden çok dik bir kayalığı zorla tırmanmıs,kayalık üzerinde bir taş gerisine mevzilenmiş ve 700 metre ilerideki bir tepenin üzerindeki iki kişiyi izlemekte.

     Karşı tepedeki 2 gözcü hareketlenirler, birbirlerinden zıt kutuplara doğru bir kaç adım atarlar ve yanlarına gelen diğer iki kişiyle konuşup nöbet yerlerinden ayrılırlar. Tim amiri ise 5. Kişiyi beklemektedir. Asıl hedef odur ve bu gece başarıyla bitmelidir.

Beklemek çok yorucudur.Sizi çok yorar,tim amiri(genç adam) beklerken sevdiği kızı düşünüp vakit geçirmekte ve donduran soğuğa karşı koymaya çalışmaktadır. Onun hayalindeki bu sevda ve zihin oyunları olmasa belkide bekleyemeyecektir ve operasyon başarısızlıkla sonuçlanacaktır.