Psikologun umduğu cevap bu değildi ama yinede bir süre daha bu konu hakkında görüşmeye devam ettiler. Psikologtan çıktıktan sonra, bir sigara yaktı ve arabasına doğru yürümeye başladı.
Psikolog pek bir işe yaramamıştı sanki. Bir seansta ne olabilirdi ki ? Peki şimdi ne yapacak veya nereye gidecekti. Evine gidip spor yapmayı düşündü, ve arabasına binip Çatalca'ya doğru sürmeye başladı.
Bir saatlik yoğun ve yorucu bir antrenmanın ardından duşa girdi ve suyla rahatlamaya çalıştı. Aklına arabadaki hiç çalmayan telefon geldi. Duştan hızlıca çıkıp arabaya çalmayan telefona bakmaya gitti,ilginç bir şekilde çalıyordu telefon.
Açtı telefonu ve boğazı düğümlendi. "Alo" diyebildi ve sustu.Nasılsın sorusuna dahi cevap veremedi. Yıllardır yaşadığı bütün ayrılıkların acısı ve hüznü sanki tam şuan çıkıyordu. Konuşamıyordu,boğazına bırakın öküzü veya ağırlığı sanki bütün dünya oturmuştu.
Konuşamıyordu işte,en basit en yalın ifade ile konuşamıyordu.Zarzor birkaç kelime etti ve buluşmak için bir randevu ayarlayıp telefonu kapattı. Bu sefer cebinden diğer telefonunu çıkardı ve eski şefini arayıp görüşmek istediğni bildirdi.
Eski şef her zamanki gizem katma çabasıyla olumlu cevap vererk kendisini Galata Kulesi'nin altına çay içmeye beklediğini söyledi. Tekrar arabasına bindi ve yola koyuldu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Komandonun Anıları
PertualanganBir Genç Adam ve Bir Dünya Güzeli, bu kirlenmiş dünyada mutluluğu bulabilecekler mi? Burayı takipte kalın. Sivilleşmiş bir özel kuvvet görevlisinin yaşadığı inanılmaz maceralar. birkomando.blogspot.com.tr enestayfur@outlook.com