Genç Adamın Çocukluğu

1K 73 8
                                    

  

     Genç adamın beyninde her ne kadar büyük bir hastalık olsa dahi gemişini ve hatta çocukluğunu iyi hatırlıyordu.Ve zoraki hatırladı.

      Bir resim çizelim birlikte. Küçük bir çocuk orta halli bir mahallenin küçük bir sokağında, komşulukarın hala değerli olduğu bir zamanda, televizyon ve bilgisayarın pahalı, cep telefonlarının henüz sadece zengin iş adamları için var olduğu bir dönemde, evinin bulunduğu binanın önündeki kaldırımın hemen dibindeki, su gider kapağının üzerinde birikmiş olan suda gazete kağıdından yaptığı bir gemiyi yüzdürüyordu.

     Hava soğuk, yağmur çiselemekte, ince giyinen çocuk hafifçe üşüyordu. İkindi vakti bitmek üzeredir bu esnada ve gün kendisini akşama, güneş karanlığa ve karanlıkta ay a bırakmak üzere idi. Çocuk üşür üşümesine ama bu onu hiçte rahatsız etmez. Çünkü şu an o,okyanusta dalgalarla boğuşan, köpek balıklarını bir bir öldüren, karşısına çıkan korsanları tek tek avlayan ve hazineler peşinde koşan bir kaptandır.

     Tek sorun ise gemisi artık eskimiş ve bir çok yerden su alıyordur. Suyu tahliye etsede bu gemi artık kullanılamaz hale gelmiştir ve kaptan yeni bir gemi yapmak zorundaydı.

     Çocuğun annesi camdan, akşam yemeğine çağırdır küçük oğlunu ve çocuk hızlıca ağabeyinin aramaya başladı sokakta. Ağabeyi karşı kaldırımda mahallenin diğer çocuklarıyla hararetli bir şekilde birşeyler konuşuyordu. Muhtemelen yine kavga etmiş ve yan mahallenin çocuklarını nasıl dövdüğünü anlatıyordu.   

     Ağabeyinin yanına gitti çocuk, akşam yemeğinin hazır olduğunu söyledi. Ağabeyi ayağa kalktı, kolunu küçük kardeşinin ancak göğsüne yetişen omzuna attı, kardeşinin kirlenmiş ellerini kendi tişörtüyle biraz temizledi ve beraberce evlerine gittiler. Çocuk ağabeyine yendiği korsanları, kurtulduğu dalgaları ve artık yeni bir gemiye ihtiyacı olduğunu anlattı durdu.

     Ağabeyide yan mahallenin çocuklarıyla, caminin yanındaki parkta yaptıkları salıncak kavgasını. 9 ve 6 yaşındayken bir ağabey ve kardeş ne konuşabilirlerse, bütün masumluklarıyla hepsini konuştular onlarda. Eve geldiklerinde anneleri kızdı biraz yine heryerlerini kirlettikleri için. Ama çocuk olmak zaten kirlenmektir ve anne bunun farkındadır.  

     Hızlıca el yüz ve ayak yıkandıktan sonra masaya oturuldu. Baba şuan yurtdışındadır ve bir süre daha gelmeyecektir. Anne küçük kız kardeşlerine hamiledir ve bu iki kafadar her akşam annelerinin yanına oturup küçük kardeşleri geldiğinde onunla neler yapacaklarını anlatıyorlardı.

     Soba üzerinde kestaneler yapılır, küçük çikolatalar çocuklara süpriz diye açılır ve elektrikler sık sık gittiği için evde bulunan mumlar, elektrik gittiğinde yakılır, çocuklar kitap okur ve anne de örgü örerdi.


Bir Komandonun AnılarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin