Bir Komandonun Anıları

Tanıdık 2

     Ve araca bindi arkadaşı. Aralarında konuşma başladı;

-Oğlum heryerde seni arıyorlar,nasıl hala yakalanmadın,birde seni arayan en pis ekiplerden birisinin liderinin yanına geliyorsun..

-Telefonunun pilini çıkart.Ne aranması kardeş ara sıra polis ve jandarma uygulama yapıyor,bende yolumu değiştiriyorum. Gerçek anlamda kimse aramıyor beni,aksine yaptığım işleri takdir ediyorlar. Sende biliyorsun beni ve sende takdir ediyorsun. Şimdi asıl konumuza geçelim mi?

-Söyle hadi biraderim,ne isteyeceksin benden?

-Sana iki yıl kadar önce büyük bir iyilik yapıp borçlaarını kapatmıştım,hatırlıyorsun değil mi? Şimdi sıra sende. Bilgsayara girip benim aranma durumumu negatife çevireceksin ve müdürünün sistem hesabından, EUROPOL ve INTERPOL gib i beni arayan her kuruma bu şahsı yakaladık diyeceksin.

     İş basit. Bunu bir gece nöbetteyken yapman daha iyi olur,yakalanmazsın ve kimse sorgulamaz. Medyaya da düşmez.

-Abi bu imkansız direk anlaşılır ve sorular sorulmaya başlar.

-Kimse soru sormaz sen dediğimi yap ve kurtar beni bu pislikten.

-İmkansız.

-İmkansız diye birşeyin olmadığını defalarca kanıtladım sana.

-Olmaz..

     Ve konuşma uzadıkça ikna edilmesi bu arkadaşın gerçekten mümkün olmayan bir hal alıyordu. Genç Adam vazgeçti artık ve son şansını denemeye karar verdi.

     Eski Şef ile görüşecekti. Eski Şef onu daha önce yalnızca bir defa ele vermemişti ama bu sefer ne olacağını kestirmek cidden zordu. Arkadaşını arabadan indirdi ve Galata'ya doğru aracını sürrmeye başladı.

     Torpido gözünü açtı aracının ve bir telefon aldı oradan. Bu telefon gizli devlet işleri görüşmeleri yaparken kullandığı ve TUBİTAK imzalı bir telefon idi. Bu telefonla Eski Şefin numarasını tuşladı ve "Dial" a bastı.

     Eski Şef ile bir saat sonra görüşmek üzere sözleşti. Yine Galata Kulesinin dibinde görüşeceklerdi. Telefonu kapatırken "İhtiyar artık oyun yok" demişti. Bunun ne anlama geldiğini herkes biliyordu artık.