MULTİMEDYA= DENİZ
●
Alaycı sırıtışım hâla suratımdayken sınıfın ortasına doğru ilerledim. İrem ile aramızda dört veya beş adım kala durdum.
"Bende sana teşekkür olarak müşteriler bulabilirim. Hoş zaten her yer altına kız almak isteyen erkeklerle dolu. Fazla zorlanacağımı sanmıyorum."
İrem'in yüzü birden düşerken sınıftakiler, ortalığı kızıştırmak için garip sesler çıkarıyordu.
"Sen ne ima etmeye çalışıyorsun?"
İrem'in Sert bir şekilde söylediği cümlelerin aksine yüzüme daha alaycı bir gülüş yerleşirdim.
"Ben ima etmem İrem. Ben açık açık söylerim sende anlayabildiğin kadarını anlarsın."
İrem daha bir sinirlenince bu durumdan tatmin olmuş gibi istemsiz bir gülüş attım.
"Daha demin hiç böyle değildin ama. Ne oldu yanlış birşey mi söyledim?"
Sahte bir üzgünlükle kurduğum cümlelerin ardından arkamı döndüm. Tam sınıftan çıkacakken Barlas'ı görmemle durdum. Birkaç cümle söylemezsem içimde kalırdı.
"Daha demin bana gülüyordun ama sanırım arkadaşın fena gömüldü. Bence yanına gitmelisin."
Göz ucuyla İrem'i gösterdim ve sınıftan çıktım.
Ben Barlas'ı böyle tanımamıştım.
O, beşinci sınıfta sırf arkadaşını korumak için ceza alan Barlas değildi mesela. Ya da altıncı sınıftayken hiç oyuncağı olmayan bir çocuğa babasının yeni aldığı kırmızı, uzaktan kumandalı arabayı veren Barlas da değildi. Hatırlıyorum da bir keresinde sırf mendil satan adam sevinsin diye tüm mendillerini satın almıştı.
Ben onu değil, arkadaşını korumak için ceza alan Barlas'ı sevmiştim.
Ona değildi tüm kalp çarpıntılarım. O çocuğa, uzaktan kumandalı arabısını veren Barlasaydı.
Onun için ölmemiştim ben. Tüm parasını vererek mendil alan. amcayı sevindiren Barlas için ölmüştüm defalarca kez.
Sınınftan çıkar çıkmaz göz yaşlarım kendini gösterirken kendi kendime göz devirmeden edemedim. Sert bir şeye çarpmamla içimden bur küfür savurdum.
"Ne yaptığını zannediyorsun. Önüne baksa..."
Çarptığım kişi her kimse yüzüme bakınca sustu. Ağlıyordum çünkü. Nefret ediyordum bu huyumdan.
"Sen iyi misin?"
Çok iyiyim. Harikayım. Sevdiğim çocuğun yanında olan-yanında olabilen- kız benimle dalga geçti ve sevdiğim çocukta bana güldü. Sonra o kıza ağzının payını verdim. Şuan bunun için mutlu olmam gerekiyor ama olamıyorum. Kalbim yerinden çıkacak gibi acıyor.
"İyiyim."
Kendi kendine mırıldandı.
"Soracağın soruyu sikeyim Deniz. Kız ağlıyor iyi misin diye soruyorsun."
Hafif gülümsedim. Bu halde beni güldüren birsinin çıkması ufak bir şans kırıntısının hala olduğunun göstergesiydi.
"Seni duyuyorum ama yinede sen bilirsin."
Gözlerimi yukarı kaldırıp yüzüne baktığımda Kafedeki çocuğu gördüm. Şans mı? Bir daha kimse bana şanstan bahsetmemeliydi. Şans bana hiç uğramamıştı ve uğrayacağa da benzemiyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYNI NAKARAT
Teen FictionO, güzel seven kızın, güzel sevdiği adamdı. Lakin, kızın güzel sevmesinin bir nedeni vardı; Zira güzel bir adamı, kötü sevmek olmazdı. ● "AYNI NAKARAT" ADLI İLK VE TEK WATTPAD KİTABIDIR.