7

3.5K 237 69
                                    

İYİ OKUMALAR.

Hastalandığım günden sonra hızlı toparlamıştım. Eslem'le parti için hazırlanıyorduk. Çok heyecanlıydım. Gözlerime siyah ağırlıklı bir makyaj yapmıştım ve sade bir rujla makyajımı tamamlamıştım. Eslem ise benim zıttım gibiydi. Üzerinde kabarık mini ve toz pembe rengindeki elbisesi ve pembe ağırlıklı makyajıyla oldukça güzel duruyordu.

"Hadi artık inelim. Deniz'de birazdan gelir."

"Gazel ya ben çok heyecanlıyım. Gerçekten güzel gözüküyor muyum?"

"Eslem saçmalama. Mükemmelsin. Eminim Ekin'de seni güzel bulacaktır."

Eslem'e imalı bir gülüş attım. Ekin, Denizin kuzeniydi. Deniz bana beraber gitmeyi teklif edince Ekin'de Eslem'e teklif etmişti. Aslında Ekin bizim okulda değildi ama misafir öğrenci olarak gelecekti partiye. Eslem olgun bir kızdı. Ekin'den bir beklentisi olmazdı. Biliyordum. Sadece yalnız gitmek istememişti işte. Zaten Ekin'in bir kız arkadaşı vardı. Bunu aşkla bakan gözlerinden kolaylıkla anlayabilirdiniz.

"Tamam. Hadi inelim."

Elimden tutarak beni çekiştirmeye başladı. Kapıdan çıktığımızda bizimle aynı anda Barlas'ta kendi odasından çıkıyordu. O beni baştan aşağıya süzerken bende ondan eksik kalmayıp onu süzmeye başladım. Ne diyebilirim ki? Sokakta top aynarken ki halini bile sevdiğim çocuğu şimdi mi beğenmeyecektim? Harikaydı. kelimenin tam anlamıyla harikaydı. Tek kelime etmedi. Tek kelime etmedim. Bana sonsuz gibi gelen bir süre boyunca hiç konuşmadık. Sessizliğimizi Eslo bozdu.

''Hadi Gazel. Denizler gelir birazdan. Onları bekletmeyelim.''

Barlas, Deniz lafını duyunca kaşlarını çattı ve gözlerini devirerek yanımızdan geçti.

Aşağıya indiğimizde Deniz ve Ekin'in bizi beklediğini gördük. Deniz beni görünce yüksek sesli bir ıslık çaldı.

''Harika görünüyorsun Gazel.'' dedi ve sonra lafına devam etti ''Tabiki de harika görüneceksin. Kim seçti elbiseyi.''

Yavaş yavaş merdivenleri inerken kahkaha attım.

''Partnerim egon yerine sen olmalıydın. Keşke egonu evde bıraksaydın. ''

Ekin, Eslem ile merabalaştıktan sonra hep beraber dışarıya çıktık. Aslında gidip Barlas'a onunla partiye gidip gidemeyeceğimizi sormuştum. Bunu gerçekten yapmıştım ama İrem ile gideceğini söyleyince bende Deniz'le gitmeye karar vermiştim.

Kapıya çıktığımızda kapıda beyaz bir araba duruyordu. gayet pahalı ve şık olan arabaya doğru ilerledik.

''Araba kullandığını bilmiyordum."

''Çünkü sana araba kullandığımı söylememiştim.''

Kendi kendime homurdanırken kafama hafiften vurdu.

''sinirlenirmişte.''

Tam o sırada Barlas kapıdan çıktı.
Bize ölümcül bir bakış attı ve kendi arabasına bindi.

Evet evet. Babası Barlas'a araba almıştı. Ehliyet sınavlarına da yazılmıştı. Yazın girecekti sınava. Bugünlük araba kullanmasına izin vardı sanırım. Deniz beni kolunun altına çekip ufak ama sıcacık bir kahkaha gönderdi bana.

"Ondan hoşlanıyorsun değil mi?"

Sorduğu soruyla donup kaldım. O nereden anlamıştı. O anladıysa Barlas'ta anlayabilirdi.

"Sen...sen nereden anladın?"

"Yapma ama bücür. Anlamamak için salak olmak gerek. Kalbinin atışını duyabiliyorum şuan.

AYNI NAKARAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin