17

3K 181 82
                                    

Aslında bugün gelmeyecekti bölüm ama dayanamadım attım işte. Çok severek ve duygulanarak yazdığım bir bölümdü. Hatta bu kitaba yazdığım en güzel bölüm bile diyebilirim. Multimedyada olan şarkıyı, belirttiğim yerde açarsanız çok daha duyguyu hissederek okursunuz bölümü. Multedyasında sorun olan okuyucular için şarkının adı;

EMRE AYDIN / SEN BENİ UNUTAMAZSIN.

birde okuyan herkes bu satıra yorum yapabilir mi acaba?

Kaç kişinin okuduğunu gerçekten merak ediyorum. Biliyorum çok az okunmamız var ama asla yazmaktan vazgeçmeyeceğim. Bir gün bu kitabın çok kişiye ulaşacağını biliyorum. Ve başımdan beri yanımda olanlar olarak çok özel kalacaksınız. Çok mu konuştum ne? O zaman herkese iyi okumalar...

Barlas bana yaklaştı.

"Kim olduğunu günlerce düşündüğüm. Aklımdan atamadığım o kız sendin."

Daha çok kendi kendine konuşuyor gibiydi. Ben sadece onu izliyordum. Sadece bakıyordum. Suratımda tek bir mimik dahi yoktu.

"Çok salağım. Kokunu nasıl tanımam?"

Tanıyamazdı. Ne gözlerimi, ne saçlarımı, ne kokumu. Üzerimde tonlarca parfüm, gözlerimde lens, saçlarımda peruk vardı.

"Parfüm kullanmam normalde ama o gün beni tanımaman için en ağır parfümü sıkmıştım."

Neden yapmıştım bu açıklamayı? Kendini suçlu hissetmesin diye mi? Yine onu düşünüyordum. Lanet olsun ki hep onu düşünüyordum.

"Farketmez Gazel." Saçlarıma yaklaştı ve burnunu saçlarıma gömdü. İçine derin bir nefes çektikten sonra konuştu. "Bu kokuyu hiçbir şey unutturamaz bana." Sonra geri çekildi ve soran gözlerle bana baktı. "Neden Gazel? Neden kendini gizledin benden?"

"Çünkü bir kere olsun bencil olmak istedim. Kendi mutluluğumu düşündüm. Sadece bir kez. Ama anladım. Mutlu olmak pek bana göre değilmiş."

"Gazel saçmalıyorsun."

Sesinde ki kızgınlıkla yerimden sıçradım. Saçmalamak mı? Hızla ayağa kalktım ve işaret parmağımı Barlas'a doğrulttum.

"Ne saçmalamasından bahsediyorsun sen? Sadece kalbinde güzel bir anı olarak kalmak istedim ben. Seninle dans eden gizemli kız olmak istedim. Beni, ben olarak olmasa bile birazcık sev istedim. Çok şey istemedim ben Barlas. Sadece yalandan da olsa sevilebilmek istedim."

Ayağa kalktı ve bana yaklaştı. Yüzüme düşen bir tutam saçı avuçladı ve kulağımın arkasına yerleştirdi.

"Seni, sen olarak sevmeme izin ver o zaman."

O kadar kolay mıydı gerçekten. Tamam bende acı çekiyordum ama onunla olamazdı. O Barlas'tı. Bir günü bir gününü tutmayan adamın tekiydi. Bir iyi davranıyordu bana bir kötü. Hem kalbim ne olacaktı? Bir insan kalbini kullanarak severdi. Evet, parçalanmış bir kalple de sevebilirdim onu ama parçalanmış bir kalple ona olan sevgimi belli edemezdim. Biraz bozulmuştu kalbim. İşlev görüyordu ama bazı özellikleri yok olmuştu işte.

"Olmaz Barlas. Anlamıyorsun. Seni uzaktan severdim önceleri. Hayaller kurardım her gece. Umut ederdim umutsuzca... Şimdi buradasın. Yanıbaşımdasın ama umudum gitti Barlas. Sen yokken umut vardı. Sen varsın, umut yok artık..."

Ellerimi tuttu ve kendi omzuna koydu. Sonra ellerimi serbest bırakıp kendi elini belime koydu ve beni kendine çekti.

"Aslında biliyor musun? Gerçekten hiç umut yok."

AYNI NAKARAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin