Bu bölümü SSelly501 elbette yazdığın her güzel satır için ilk önce sana armağan ediyorum. Mutluluk, biraz garip bir duygu. Sanki elini uzatsan tutacakmış gibi yakın geliyor insana. Oysa o kadar saydamki ne zaman dokunduğumuzu zannetsek içinden geçiyoruz. O yüzden ona dokunmaya çalışma, sende onunla saydam ol. Karışın birbirinize.. 🎈
Ve @foreverselinsekercim sana her zaman AŞK kadar güzel gelecek bölümler yazabilmek dileğiyle, öpüyorum🎈
Emine-Gulen dediğin gibi umarım Sarmaşık ailesi yıkılmaz fıstığım. Hatta umarım o kadar çok büyürüz ki, kimse bizi yıkamayacak kadar güçlü hale geliriz. 🎈
@SerenTuner asıl ben sana teşekkür ederim, beni kırmayıp göz attığın için. Hep yeni bölüm bildirimi geldiğinde heyecanlanman dileğiyle, öpüyorum güzel kalbinden 🎈
@ElifAtasever55 Eylül karakteri benim iyi hissetmemi sağlıyor demişsinya, Eylül şuan nasıl mutlu bilemezsin. Herşeye rağmen ayakta kal her zaman olur mu? Ve ben teşekkür ederim, bu kitabı okumaya değer bulduğun için 🎈
sevgi-sev94 benim canım arkadaşım, güzel yorumların için her zaman olduğu gibi yine minnettarım inan. Tıkandığım yerlerde tüm biriken tozları üflediğin için teşekkür ederim. Birtanesin, Öpüyorum🎈
Keyifli okumalar küçük fare'lerim..
Ne garip. Kendimi parçaları kayıp eski bir yapboz olarak hayal ediyordum. Her parçası başka bir yere savrulmuş tepeden bakıldığında hiçbir anlamı olmayan bir yapbozdum ben. Kendi parçalarıma kavuşamadan kim olduğumu görebilir miydim? Olduğum yerden çıkıp birde tepeden bakmayı denedim kendime. Hala çok anlamsızdım.
Tanıştığımız günden beri hayatımın en güzel yerlerine dokunan adamı düşündüm. Ölmeyi arzulayan bedenim yanlışlıklada olsa ölümü bulacakken beni kurtaran adamı. Uyandığımda sırf arabasına neden çarptığımı sormak için beni kurtardığını düşünmeye başlamıştım doğrusu. Ne çok söylenmişti!
İçimdeki küçük kızın tüm güvensizliğine rağmen, onun eli tenimde çok güzel duruyor gibi geliyordu her defasında. Bir tek o dokunduğunda hırçınlaşmıyordu içimdeki çocuk. Bunu nasıl yapıyordu. Duvarlarımı nasıl geçebiliyordu hiç darbe almadan? Oysa o her benden geçebildiğinde bende kendimden geçiyordum, kayboluyordum ruhumun aralarında.
Bana emir vermesinden nefret ederken durduk yere bunu bile sevmiştim. Deliriyor muydum? Muhtemelen psikolojim ağır darbelerden ötürü artık zedelenmişti. Şaşırmıyordum. Hakkıydı.
Yüzümü ona doğru dönerek oyun başlattım kendimce.
"Sen rica nedir bilmez misin be adam!"
Banka tekrar yayıldı artık gitmeyeceğimi anlamış gibi. Omuzlarını silkti.
"Farkeden ne? Aynı bokun farklı rengi."
"Terbiyesiz."
"Odama gizlice giren küçük bir fare diyor bunu. Sapık olduğunu düşünmeli miyim?"
"Bana o yüzden mi fare diyorsun?"
Tüm bu soğukluğunun arasından damlayan minik bir tebessüm yakaladım yüzünde. Kısa süre görmüş olsamda, bir robotla konuşmadığımı bilmek beni rahatlatmaya yetmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARMAŞIK(KİTAP OLDU!)
Romance"Hiç ölmek istedin mi?" Beklemediğim bu soru karşısında ilk önce şaşırmış sonra kıkırdamıştım. "Neden güldün?" Oturduğum yerden kalkıp eğilerek reverans yaptım. "Karşınızda defalarca intihara kalkışan bir kız var bayım." Suratı ifadesizdi fakat umur...