33. Bölüm

8.3K 733 269
                                    

Bölümü en çok yorum atan @asilikttir'e ilgin için gerçekten çok teşekkür ederim, çok tatlısın!

Ve, yine ilgisiyle beni sevindiren @thewolfian a

Elbette en başından beri tatlı yorumlarını esirgemeyen @NightLight777 e

Armağan ediyorum.. Cansınız siz can! Keyifli okumalar diliyorum 💙



Elini yanağıma koyduğunda küçük Eylül çığlık atmak yerine neredeyse sarılacaktı ellerine. Öyle açtı ki saflık kokan bir şefkate. Yadırgamadım onu.. Bu nasıl mümkün olabiliyordu, bunca yıllık hayatımda istisnasız bir kere bile başkasının bana dokunmasına tahammül edemezken.. onun elleri tenime nasıl bu kadar aitmiş gibi hissediyordum. Bu haksızlıktı..

Gözlerimi kapattım elleri evine kurulur kurulmaz. Bu hissi tüketene kadar yaşama isteğiyle kavruldu içim. Parmak uçlarından yanaklarıma akan sıcaklığı yüreğime taşıdım. Kanatları ıslanan kelebeğimi ısıtıverdim sonra. İçime içime ılık rüzgarlar esti.

Yüzüne baktığımda beklentiyle dolu mavileri buldu gözlerim.

Ne diyecektim? Affetmek, ilk kez canımı acıtıyordu. Ah, ya da bütün affetmelerim yoruluvermişti artık.

"Yine pişman olacağım."

"Etmem."

İtiraz ettim.

"Edeceksin biliyorum."

Parmağıyla yanağımı okşadı. İçimdeki varlığından şimdi haberdar olduğum sular dalgalandı sanki birden.. İhtiyar, neredeyse boğuluyordu.

Başını iki yana sallayıp itiraz etti.

"Etmem küçük fare, gerçekten."

Öylesine gerçek dışı geliyordu ki bu halleri. Birde boynunu yana eğişi yok mu.. Küçük çocukları kıskandıracak kadar masum gülümsemesi yok mu.. Elimi kalbime koydum.

"Öldüreceksin bir gün beni."

Güldü söylediğime. Ah, sahiden ölecektim.

"Sen beceriksiz bir intihar aşığısın. Bense, vicdanlı bir katil."

Son söylediği cümlede ses tonundaki değişimi görmezden gelip bende gülüverdim.

"Ne de kusurlu bir ikili.."

Elini yüzümün kıyılarından çektiğinde beynim nihayet çalışıvermişti.

"Bana kendinle ilgili bilmediğim birşey söyle."

Kaşları havaya kalktı söylediğim şey karşısında.

"Ne?"

"Duydun işte. Güven böyle kazanılır. Hadi, söyle."

Durdu bir süre. Ben itiraz edeceğini beklerken o söyleyeceği şeyi düşünüyor gibiydi. Sonra gülümseyerek baktı bana. Öyle farklı bakıyordu ki en önemli sırrını duyacakmışım gibi attı kalbim.

"Sırtımdaki dövmenin anlamını bilen tek kişi sensin."

Duyduğum cevabı hiç beklemediğim için hazmetmem bir kaç saniyemi aldı. Ben daha çok karanlıktan korkarım gibi minik sırlarla başlarız diye düşünüyordum fakat bu.. bu söylediği iliklerime kadar özel hissetmeme neden olmuştu. Ah, cidden. Ölecektim.

"Gerçekten mi?"

"Hı-hı." Ben gözlerimi sonuna kadar açmış ona bakarken burnumu sıktı yavaşça. "Gerçekten."

SARMAŞIK(KİTAP OLDU!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin