28.BÖLÜM

8.3K 815 179
                                    

Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin olur mu? Keyifli okumalar diliyorum ⭐️

Savaş Tekiner

Kaçıncı kez olduğunu saymadım fakat yine onu bana bakarken yakalamıştım. Ben mi denk geliyordum yoksa sürekli beni mi izliyordu bilmiyordum ama onu yakaladığımda girdiği garip haller bende kahkaha atma isteği uyandırıyordu. Yanımdayken o kadar çocuk ruhluydu ki. Soğuk, ama bir o kadar da ürkek.. Saklamaya çalıştığı masumiyetinin yüzünün her bir noktasına nasıl bulaştığından bir haberdi. Bilgi almak adına yakın olduğum zamanlar aklıma geldikçe kendime öfkeleniyordum. Onun aurasına bir kere yaklaşınca.. Aslında yaptığım herşeyin ne kadar aptalca olduğunu anlamam uzun sürmedi. Şimdiyse, biraz olsun içimden geldiği gibi davranmak istiyordum. Belki, zamanla öğrenirdim bazı şeyleri.. Acele etmeden..

"Geldik röntgenci, inebilirsin."

Cevap vermeden alel acele arabadan inmişti. Bende peşinden inip yanında yürümeye başladım. Sanırım bu konunun üzerine gidip eğlenmeye çoktan karar vermiştim. Okulun kapısından geçerken bir kaç yüz bize dönmüştü bile. Ben buna alışkındım fakat onun inceleyen gözlerden rahatsız olduğunu görebiliyordum.

"Sana baktığımı da nereden çıkardın?"

"Bana baktığını söylemedim."

Bir anda olduğu yerde durup gözlerini kısarak bana baktı. Bu hali, fazla sevimliydi.

"Kelime oyunu yapıyorsun."

Gülümsememe engel olamadım. Bir anda bütün yüz hatları gevşedi ve gözlerini dudaklarıma sabitledi. Bu haline yeniden gülerken yürümeye devam ettim.

"Kesinlikle röntgenci bir sapıksın."

Bir kaç adımda yanıma koşup gözleriyle etrafı süzdü.

"Şöyle söylemesene! Birileri duyacak."

"Sapık olduğunu mu?"

"Savaş!"

Bugün kaçıncı kez güldüğümü saymamıştım. Onunlayken hep böyle oluyordu. Garip bir şekilde kendimi gülümserken buluyordum. En önemlisi de.. Geçmişimin pençeleri boğazımdan biraz olsun çekiyordu ellerini.. Eskisi gibi hissediyordum.

Bunları düşünürken karşıdan gelen Yağmur'u görmemle yüz ifademin değişmesine engel olamamıştım. Ne zaman düzgün giyinip beni şaşırtacağını gerçekten merak ediyordum. Yüz ifademi takip eden Eylül Yağmur'u görünce benimkine benzer bir ifade takındı. Onun neye sinirlendiğine anlam veremeyip yanımıza gelen kuzenime çevirdim bakışlarımı.

"Bu ne hal gerizekalı?"

Gözlerini devirip yapmacık bir gülümsemeyle karşılık verdi.

"Sana da günaydın Savaş."

"Başlatma günaydınından."

"Ee bizi tanıştırmayacak mısın?"

Sesindeki imayı farketmemek için aptal olmalıydım. Güya, Eylül davası kapanmıştı ya.. Ben cevap vermeyince kendisi elini uzattı.

"Ben Yağmur, sende Eylül olmalısın."

Eylül, ürkek hareketleriyle elini uzatırken onu inceledim. Bana karşı neden hiç böyle olmadığını düşündüm bir anda. Benimleyken daha.. Cesurdu sanki. Belkide daha fazla kendiydi.

"Evet?"

Cevabında aynen şu soruyu saklamıştı, Evet ama sen nereden biliyorsun?

"Ah, Savaş sana benden bahsetmedi demek. Alındım kuzen."

SARMAŞIK(KİTAP OLDU!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin