2.Oyun*

13.8K 353 17
                                    

Medyadaki Deniz

Boku yedin kızım sen

Olmaz olsun senin gibi iç ses.Ben burda yusuf yusuf olayım o gelsin bana biki yidin kizim sin desin.Allah'im yaa...

-Abii!!!Yaaa...

Nisa'nın sesiyle kendime geldim.Bi dakika o biraz önce abi mi dedi?Şaka olmalı bu?

-Kızım sus bi yaa.Kulağımın dibinde cırlama.

-Ya sen ne diye kızın kafasına top atıyosun?

-Kızım bilmem farkında mısın ben senin abinim ya hani.Senin bu durumda benim yanımda olman gerekiyo ya hani.Üstüm başım çamur oldu ya hanii?!!!!

Sonlara doğru sesini yükseltmişti öküz.
Tabi ben susar mıyım?Hayır tabiki...

-Ne bağırıyon olum kıza.

-Sana mı sorcam kızım.Zaten sana sinirliyim.Sus! Şimdi yedirtme bana attığın o çamuru!Zaten senle sonra ödeşeceğim.

Tabi ben hemen dut yemiş bülbüle döndüm.Ama Nisa saydırmaya devam ediyordu.İki dakika içinde abisinin sert bakışlarına maruz kalınca susmuştu o da.

***

Akşam yurda gelmiştim ama bi sorun nasıl geldim?Yoldan geçenler bana resmen koyun güden Fatmagül bakışları atıyorlardı.Bi ara teyzenin biri elinde bastonu sallaya sallaya:

-cıks cıks cıks hiç yakışıyo mu kızım sana?Ortalıkta böyle gezilir mi hiç?

Cıks cıks cıks nedir ya😥

İç sesimi duymazdan geldim ve teyzeye döndüm.
Ben tam açıklayacaktım ki Nisa lafı yapıştırdı.

-Teyze menapoz kafana mı vurdu senin?Görmüyor musun kız suya düştü.

Ve....Lafı yiyen teyze arkasına bakmadan kaçar...

Bu kızı gerçekten sevmiştim.O öküz abisi adına akşama kadar özür dilemişti.Benden bir yaş küçüktü ama benden daha olgun davranıyordu.Ben ona gülümseyerek bakarken o bir an durdu ve:

-Deniz,abim adına gerçekten özür dilerim

-Nisa bence artık üzülme zaten o olaydan sonra gitti.Rahatsız etmedi beni.

Gerçi onunda bir suçu yok.Öküz sonuçta,yine öküzlüğünü yaptı.

***

Şimdiki Zaman


-Ben burda ineyim..

Şöför bana deliymişim gibi bakıyordu.

-İyide bu havada burda inilmez ki.

Dışarıya baktım,hava yağacak gibiydi.Kimin umrunda ki?

-Ben ineyim.

-Peki sen bilirsin.

Arabadan inince derin bir nefes çektim içime.Sanki bir daha nefes alamayacak gibi...Sıktığım ellerimi serbest bıraktım.


Yolun kenarındaki banklardan birine oturdum.Kafamı geri attım.Hava çiseliyordu.Gökyüzü de ağlıyordu.Benim yıllardır bitip tükenmeyen gözyaşlarım yine süzülmeye başlamıştı yanaklarımdan...
Unutmalıydım.Unutmam gerekmiyor muydu?Tam 4 sene olmuştu...Gitmisti.

Ve giderken yüzüme bile bakmamıştı.Öpmemişti.Sarılmamıştı.Bana "seni seviyorum" dememişti.Beni yalnız bırakmıştı...
Elim istemsizce kolyeme gitti.Yıllardır bir gün bile boynumdan eksik olmayan kelebeğime...

***
-Denizzz!!!

Tövbe Bismillah.Sabah sabah Nisa formundaydı yine.Ortalıkta deli danalar gibi adımı anıyordu.

Ne anması ya...Anırıyor resmen.

İç sesime onay verdikten sonra:

-Kızım ne bağırıyon sabah sabah yaa.

Gözlerini devirdi.

-Kızım sen saf mısın?Dersin başlamasına 15 dk var.

Tabi benim kıymetli tutuştu.Hızlıca üstümü değiştirdim.Ve koşmaya başladık.Tabi Nisa biraz daha söylense kendimi yolda gördüğüm bi arabanın önüne atacaktım.


Okula ulaşınca hemen sınıflarımıza gittik.Sınıftan içeri girmemle ^hassiktir^ demem bi oldu.Çünkü içeride bir adet Nisa'nın abisi ve baklavaları vardı.

En arka sıralardan birine oturdum.Hoca daha gelmemişti.Özel okulda okumanın ayrıcalığı da buymuş.Hocalar genelde derse geç geliyorlar ve bizi serbest bırakıyorlarmış.Tabi bana bunları Nisa anlatmıştı.Mağlum bi kaç senedir bir devlet lisesinde okuyordum.

Nisa'nın abisi tam çaprazımdaki sıraya yani sondan ikinci sıraya oturmuştu.

Salyan akıyo kızım :))

Sana ne be sana ne?!! İç ses misin nedir kes sesini.Seni döverim tağam mı?

Kızım senin gerçekten psikolojik sorunların var.Ben senim.Beni sen yarattın gerizekalı.

İç sesimi onayladım ve arkadaşlarıyla konuşan Nisa'nın abisini incelemeye başladım.

Gerçekten çok güzel gülüyordu öküz.Şey pardon 'baklavalı öküz' dicektim.
Düşüncelerim bana bakıp pis pis sırıtan öküzü görmemle bölündü.
Bende ona 'ne bakıyon olum' bakışı atarken o bana 'bittin sen' bakışı atıyordu.Kaşlarımı çattım ve önüme döndüm.

Hoca bir ara sınıfa uğrayıp yoklama alıp gitti.Bende kulaklık takıp müzik dinledim.Tabi bu sırada bizim tescilli öküzün adının Toprak olduğunu öğrendim.

Bi ara sınıfta başımı sıraya koymuştum ki birinim dürtmesiyle irkildim.Bir kızdı.Sanırım adı Yasmin'di.Yoklama alınırken öğrenmiştim adını.Kibar bir şekilde:

-Şey ben Yasmin.Sende Deniz'sin sanırım.

-Evet.Bisey mi vardı? ,dedim tatli tatlı.

-Yokta ben kantine gidecektim sen yenisin yabancılık çekme diye seni de çağırmak istedim.

Aslında bana da iyi olurdu.Sonuçta Nisa diğer sınıftaydı.

-Tabii olur , dedim gülümseyerek.

Kantinden çay alıp bahçedeki
bankların birine oturduk.

Okuldaki öğrenciler bir ara Toprak'ın etrafına toplandılar.Verdiği kağıtları alıyorlardı.Bizde Yasmin'le merak edip kağıt alan çocukların birinin elindekine baktık.

Bu olamazdı.Kağıtta benim numaram ve resmim vardı.Gözlerim dolmuştu.Ellerimi yumruk yaptım ve hızlı adımlarla Toprak'ın yanında buldum kendimi.Yanıma geldi ve bana pis pis sırıtarak baktı.Kulağıma:

-Bunu sen istedin , dedi

Attığım tokatla yüzü hafif yana kaydı.Öfkeli öfkeli bana bakarken ben sadece tek birşey dedim:

-İğrençsin...

Sonrada arkama bakmadan koşarak okuldan çıktım.


LÜTFEN OKUYUN...
Umarım beğenmişsinizdir.Gerçekten içimden gelerek yazdım bu bölümü.Hepinizin gitme diyemediğiniz biri olduğunu yada gitme dediğinizde arkasına bile bakmayan birini sevdiğinizi biliyorum.Aslında her insan farķlıdır ama dertleri aynıdır.
İyi okumalar😙😙😙

GİTME...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin