MedyaKent şarkıları-hayat devam ediyor
Bu bölüm bütün kalbi kırılmış okuyucularıma gelsin.Biliyorum aranızda çok üzülmüş olanlar var.
3 ay sonra
Tam üç ay geçmişti.Sevdiğim adam benden gideli tam üç ay olmuştu.
Benim nasıl olduğumu soracak olursanız kötüydüm.Bitmiştim.
Geceleri uykularımı kabuslarım bölüyordu.Tenim gitgide sararmıştı.Göz altlarım ilk günlere oranla daha da çökmüştü.Hastalıklı gibiydim.Ćok nadir gülüyordum.Yasmin sürekli benimle kalmaya başlamıştı.Rüzgar la ara sıra konuşuyorduk.Ama o da Nisa nın bana kırgınlığından dolayı olsa gerek gitgide uzaklaşmıştı benden.
Mesela eskisi gibi palyaço demiyordu bana.Ve sohbetlerimiz artik neşeli değildi.
Yasmin son zamanlarda Serkan ile barıştıklarından onunla ilgileniyordu.ama buna rağmen gerekirse benim yanımda ağlıyordu.
Son zamanlarda çalısmamış olduğum için bankada birikmiş olan paramı neredeyse bitirmiştim.
Umrumda bile değildi para.Toprak yanımda olmadiktan sonra hićbirşey umrumda değildi.
Toprak bundan tam bir ay önce Almanya'ya şirketlerinin diğer şubesini calıştirmak ićin gitmişti.Evet doğru duydunuz.Beni almamısti.O geceden sonra onu defalarca aramış hatta şirkete bile gitmişti.
Benim yüzüme bile bakmamıştı.Sadece bakmamakla kalsa iyi beni öylesine rencide etmişti ki insanların yüzüne bile bakamamıstım.
Defalarca benim insanlar ićinde hıçkırarak ağlamama neden olmuştu.Ya da tam tamına 7 kilo vermeme neden olmuştu.Elmacık kemiklerim gün gibi ortaya ćıkmıştı.
Ona kırgındım.
Beni yine dinlemediği için ćok kırgındım.
Ama en kötüsü ne biliyor musunuz?Ona hala deliler gibi aşığım ben.
Mesela şuan şurada karşımda olsa hić çekinmem kollarımı sararım boynuna.Doyasıya kokusunu ćekerim.
Her zamanki gibi kendimi mutfağa attım.Kollarımı sıvadıktan sonra aklıma o an gelen tüm yemekleri yapmaya başladım.
Neredeyse hergün kafamı dağıtmak için yemek yapıyordum.Ama buna rağmen yaptığım yemeklere elimi bile sürmeden çoğunluğunu çöpe atıyordum.
***
1 ay önce
Toprak'ın gideceğini duyunca kendimi koşar adım havaalanına attım.Nisa ve Rüzgar'ı farkedine Toprak'ı farketmem uzun sürmedi.
-Toprak?!
Sesim çevredeki insanların bana bakmasına neden olurken onları umursamadan Toprak'a doğru koşup kendimi onun kollarına attım.
Ağlamam şiddetlenirken:
-Toprak n'olur gitme.Bak o zaman çok üzülürüm ben.Sen benim üzülmemi istemezsin ki?Aģlarım ben o zaman.
O hala kollarını bana sarmamıştı.Kendimi hala istenmeyen kız gibi görsemde bi umut başımı kaldırıp yüzüne baktım.
Gözlerini kapatmış dişlerini sıkıyordu.Ve kendini kasıyordu.
-Toprak?
Yine birşey demedi.Kollarımı ondan çekip diğerlerine baktım.Nisa çantasından mendil çıkarıp bana uzattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİTME...
ChickLit*** Bir yerde okumuştum.Unutulmaz alışılır yazıyordu.Ve ben aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen ne unuttum ne de alıştım yokluğuna. Bizim hikayemiz yolunu bulmaya çalışan iki kalbin hikayesiydi... *** İyi okumalar... Not-İlk hikayem ve telefondan y...