7.Gözyaşı*

6.4K 220 6
                                    

Medyada Burak,Deniz ve Toprak var

Bölüm şarkımız: Pera-Ne ala

Karşımda paramparça olmuş adamıma bakıyordum.Gözlerimdeki yaşları hep silen adam şimdi benim yüzüme bile bakmıyordu.Yumruklarını ölesiye Burak'a geçiriyordu.Ve benim elimden birşey gelmiyordu.Durdurmak istiyordum ama karşımdaki adamın gözleri beni korkutuyordu.

-Sen ne boktan bir insansın.Lan siz nasıl benim arkamdan iş çevirirsiniz?Hayatımın içine sıçtınız lan.Bu orospuyu çok mu istiyorsun lan!! Al bundan sonra tepe tepe kullan.Ben çekiliyorum aranızdan.!

Dedi ve Burak'ı yumruklamayı bırakıp ayağa kalktı.B

en ise hala dediği şeyin şokunu yaşıyordum.Benim onu aldattığımı düşünüyordu.Bu düşünce kafamda dönüp duruyordu.Bana inanmıyordu.Gözlerimdeki yaşlar daha da artarken:

-Toprak sen ne....

Cümlemi tamamlayamadan lafımı kesti.Ve burnumun dibine kadar sokuldu.Eskiden bana sevgiyle bakan gözler simsiyahtı.Nefretle bakıyordu.Ben ilk defa onu tanıyamıyordum.

-Hayatımdan defol!!!

Öfkeyle bağırdığında yerimden sıçradım.

-Yetmedi mi lan sana?Bir erkek yetmedi mi?Çok mu meraklıydın başkalarına.Hadi onu geçtim-artık o da ağlıyordu- hiç sevmedin mi?

-Toprak ben seni seviyorum.Herşeyden çok.

Bana anlamsızca bakıyordu.Gözyaşlarını silmek için uzandığımda sert bir hareketle elimi uzaklaştırdı

-Bırakk!!!Ben silerim gözyaşlarımı!

Hızla kapıya yöneldi.Bende dizlerimin üzerine çöktüm.Bana inanmamıştı, güvenmemişti.Kandırıldığım yetmiyormuş gibi sevdiğim adam da artık yoktu.

-Gitme...!!

Son kez seslendim sevdiğim adamın arkasından.O ise yüzüme bile bakmadan çarpıp gitti kapıyı.Ağlamam daha da şiddetleniyordu.Destek almak için bir yer aradım ama yoktu.
Sessizce ekledim:

-Gitme....Sen gittikten sonra duramam bende giderim kendimden.

Nisa... o aklıma gelince gözyaşlarıma hıçkırıklarım eklendi.Sadece ben değil o da tükenecekti.
İğrenç bir kahkaha ile kendime geldim.Burak ağzı burnu kan içinde kahkaha atıyordu:

-Onu seviyordun ama o seni ilk fırsatta terk etti.Sana inanmıyor bile.Ama birde bana bak.Senin için en yakın arkadaşıma kazık attım ben.Sen ise onu seçtin.Bana bir şans versen ben o şansı ölümüne kullanırdım.Senin için onun ağzından sana mesaj attım lan ben!!

Yattığı yerden doğrularak yanıma yaklaşmaya başladı.Bende duyduğum şeylerin şokunu atlatınca ayağa kalktım.Hiçbirşey demeden geçip gittim yanından.Sendeleyerek yürüyordum.Herşeyi o yapmıştı...
Haklıydı... Bana güvenmemişti.Ama beni seviyordu.Biliyordum.

***

Yurda gittiğimde bana şaşkınlıkla bakan Nisa' hiçbirşey demedim.O da demedi.

Kendime ılık bir duş hediye ettikten sonra iç çamaşırlarımı giydim.Ve o şekilde yatağa girdim.Islak saçın tenime değmesinden hoşlanmayan ben şimdi o şekilde yatağımda uzanmıştım.Gözyaşlarım yine akıyordu gözlerimden.Yurda gelene kadar onca kez aradığım adam bir telefonlarımı açmamıştı.En sonda telefonu kapalıydı.Kırmıştı telefonunu biliyordum.Ne zaman sinirlense telefonunu kırardı.Yada hıncını ne bulduysa ondan çıkarırdı.Nisa yanıma geldi.

-Deniz?Bi sorun varsa söyle.Abimde iyi değilmiş bak.Fransa'ya gideceğim deyip kapattı
telefonu.Bak anlat lütfen.

-Fransa mı?

-Evet noldu olanları anlat lütfen.

Ağlamaktan gözümde yaş kalmamıştı artık.Beni bırakıp gitmişti.Ellerimle küçük çocuklar gibi gözyaşlarımı sildikten sonra herşeyi anlattım.Artık o da ağlıyordu.

O da paramparçaydı.Abisine o da kizgındı gittiği için ama Burak'a daha çok üzüldüğü kesindi.Abimle konuşacağım desede ben istemedim.O bana inanmamıştı.Dinlememişti bile.Kırgındım ona...
İkimizde en sonunda yataklarımıza geçtik.Ağlamaya orda devam ediyorduk.

-Unutacağım...

Nisa'nın titreyen sesi kulağıma geldiğinde 'acaba unutur muyum diye düşündüm.Bir yerde okumuştum unutulmaz alışılır diyordu yazar.

-Unutamam ama alışırım

Diyerek ağlamaktan yorgun düşen bedenimi uykuya bıraktım.
Sabah uyandığımda saat 10.00 a geliyordu.Üzerime bir kot t-şört geçirdim.Elime aldığım kağıda:

Canım...
Sen şimdi bana kızıyorsundur.Bu kız nereye gitti beni almadan diye.Kızma...Bari sende kızma bana.Ben yanlış birşey yapmadım.Abini sevmekten başka.O da beni sevdi.Biliyorum şuan benden nefret ediyor ama nefreti soğuyunca anlayacak o da.
Birtanem...Ben şimdi gidiyorum.Nereye diye sorma bende bilmiyorum.Gittiğim yer uzak mı yakın mı onu da bilmiyorum.Biliyorum çok üzgünsün.Ama geçecek biliyorum.Şuan şu mektubumu sana bakarak yazıyorum ve gözünden bir damla yaş akıyor.Ağlama...Sen benim gibi zayıf olma.Güçlü ol.Sevdiğin kadar sevilirsin unutma.Belki de sevmedin onu hiç.Sen şimdi bu mektubu okurken ağlarsın kesin.Ağlama sakın diye bu yüzden diyorum.Ağlayınca sümüğün akıyor.İnanki bu çevrendeki insanlar için işkence :))
Abine gelince...Onu çok seviyorum.Ama unutacağım demiyorum alışacağım.Unutulmuyor biliyorum.Ben herşeyin ilkini onunla yaşadım.Hani bana ilk çıkma teklifi ettiğinde sahnede şarkı söylüyorduk.(Teoman-Seninim son kez) İşte ben o an korktum.Eğer o giderse yaşayamamaktan korktum.Gerçi şu saatten sonra yaşar mıyım onu da bilmiyorum.Yaşamam gibime geliyor.Bak bende ağlıyorum şimdi.Kağıt sırılsıklam olmadan gitsem iyi olacak...Sen kendine iyi bak.Beni sakın unutma püsküllü... Tamam kızma ama çok tatlısın be püsküllü...
Sevgilerle demiyeceğim bu sefer...

Anılarla püsküllü....

Mektubu katlayıp masanın üzerine koydum.

****

Toprak'ın Ağzından

Birazdan Deniz'imi almaya gidecektim.Nisa'nın ona birşeyler söylediğini tahmin ediyordum.Ama evlenme teklifi edeceğimi söyleyeceğini sanmıyordum.
15 dk sonra yurdun önündeydim ama Deniz yoktu...Kesin odada hazırlanıyordur diye düşünüyordum.Gerçi ona ne giyse yakışıyordu.İçimde dekolteli ve kısa bir elbise olmaması için dua ediyordum.Odaları boştu.Nisa da yoktu Deniz de...

Orda gördüğüm iki kıza Deniz'i sordum gittiğini söylediklerinde şaşırmıştım.Nereye gittiğini sorduğumda daha Burak'ın dedesinin eski evinin adresini verdiler.Orda ne işi var??? Bu soru kafamda dönüp duruyordu.Oraya ulaştığımda pencerenin kenarında Deniz'i gördüm.Sonra arkasından bir karaltı geçti.

Onu öpüyordu.Sertce kapıyı açtım.
Bana şaşkınca bakan Deniz'i gectim ve benim sevdiğim kızı öpen Burak'ı yumruklamaya başladım.
Deniz'e öfkeyle ağzıma geleni söyledikten sonra kapıdan çıkarken sesini duydum:

-Gitmee...

Bir damla yaş daha süzüldü gözlerimden.Erkek adam ağlar mı demeyin.Eğer gerçekten seviyorsa ağlar...
Arabaya bindim ve direksiyona birkaç yumruk geçirdim.Eminim yarın ellerim moraracaktı.Ama kimin umrunda.Elime telefonumu aldım ve Nisa 'yı aradım.

-Nisa ben Fransa ya gidiyorum.Hoşçakal...

deyip telofonu kapattım.Geri arasada açmadım.
Eve uğradım.Valizimi hazırladım.Telefonumda 21 cevapsız arama vardı Deniz'den.Telefonu duvara fırlattım.Biletimi aldım...
Koskoca şehir bi beni sığdıramamıştı içine....

Arkadaşlarr yeni bölümü umarım beğenmişsinizdir...Biraz acıklı bir bölüm oldu.Artık çok fazla lise anılarına yer vermiyeceğim.Olaylar yetişkin hallerinin üzerinde gelişecek.Vote ve yorumlarınızı bekliyorumm😄😄😄

GİTME...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin